Polatlı'da esnaf, ticaret, tarım ve sanayi örgütleri ile bir araya gelen CHP Ekonomi Masası üyeleri, Polatlı ekonomisinin temel sorunları ve çözüm yollarını değerlendirdi. Burada konuşan CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Türkiye'nin bir buhranda olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Tek adam rejimi 2018'de hayata geçtikten sonra devlet krizinin hızlandığını görüyoruz. Ekonomiyi üretmeden borçla şişirme stratejisinin 2013'ten sonra teklemeye başlamasıyla birlikte de ciddi bir ekonomik krize gidişi görüyoruz. Bu iki krizin üzerine gelen salgın, milleti canıyla cüzdanı arasına sıkıştırdı." Salgın sürecinde ülkenin çok kötü yönetildiğini söyleyen Öztrak, şöyle devam etti: * Türkiye en yüksek krediyi vermiş. Bu krizde vatandaşını en çok borçlandıran ülke. Buna karşılık vatandaşlarına bütçeden doğrudan gelir desteği olarak en düşük desteği veren ülke. * Bu kadar kredi veriyorsunuz, ama bu krediyi çalışmayan işletmeye veriyorsunuz. Gelir elde etmeyen işletmeye veriyorsunuz. Bu adam neyle ödeyecek bunu? Ödeyemediği zaman da ortaya yakın izlemeye alınan krediler çıkıyor. Türkiye bu yıla 150 milyar TL tahsili gecikmiş alacak ve 360 milyar liralık yakın izlemeye alınmış krediyle girdi. Bu paralar nasıl ödenecek? Bu paralar ödenmediği zaman bankalar ne yapacak? Bu konu bence önümüzdeki yılın en önemli konularından. "128 MİLYAR FAİZCİLERE GİTTİ" * Kaynak yok diyorlar. Bir tane kaynak hatırlatacağım size. 128 milyar dolar. Biliyorsunuz meşhur oldu. Türkiye faizi artırmadan doların değeri yükselmesin diye 8 ayda 128 milyar doları havaya attı. Bu 128 milyardan aranızda alan var mı? bu 128 milyardan esnafa, çiftçiye, emekliye, memura giden var mı? Uçtu gitti. Sanayiciye bile gitmedi, faizcilere gitti. * Bugüne kadar yaptığımız toplantılarda dinlediklerimiz bize bir şey gösterdi. Bu ülkenin artık yeni kurallara, kurumlara, kadrolara ihtiyacı var. CHP olarak tüm bu sorunlara çözüm üretmeye çalıştık. Kısaca şunu görüyoruz: Bu buhrandan çıkabilmek için yeni bir büyüme ve paylaşma stratejisine ihtiyacımız var. Biz 4 ayaklı bir strateji öneriyoruz. Bu stratejinin birinci ayağı, hukuk devleti ve demokrasi. Şu dönem bize bir şey gösterdi; hukuk olmadan cebimiz dolmuyor. Hukuk yoksa kimse gelip yatırım yapmıyor. İkinci önemli mesele borçla ekonomiyi şişirerek hiçbir şey olmuyor. Yapılması gereken üreterek büyümek. * Üçüncü önemli strateji güçlü sosyal devlet. Şimdi Uluslararası Para Fonu (IMF) bile konuşuyor. Diyorlar ki birileri zenginleşiyor, birileri de çok fakirleşiyorsa o ekonomiyi yürütmek mümkün değil. Güçlü sosyal devlet olması lazım. Bu çerçevede bizim yıllardır önerdiğimiz aile destekleri sigortası sisteminin bugün başta İspanya olmak üzere birçok ülkede uygulanmaya başladığını görmek bizi memnun etti. * Son olarak da şu önemli: Yaptığımız her şeyde sürdürülebilirlik olmalı. Diyelim ki Karadeniz'deki enerji santralleri. Santral yapıyorsunuz ertesi yıl bölgeyi sel götürüyor. Su kalmıyor. Yaşama imkanı kalmıyor. Yeni sıkıntılara yol açacak yanlış adımlar atmadan bu işi götürmek lazım. O zaman yüksek hızda büyüyebiliyorsunuz.