Hatay’ın İskenderun ilçesindeki Deniz Er Eğitim Alayı’nda görevli yedi asker, 26 Temmuz akşamı yüksek ateş şikâyetiyle hastaneye kaldırıldı. Askerlerden 29 yaşındaki Semih Erdoğan ve 29 yaşındaki Halit Karaman, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak şehit oldu.
Milli Savunma Bakanlığı, şehitlerin “aşırı sıvı kaybına bağlı olarak kandaki sodyum dengesizliği sonucu çoklu organ yetmezliği nedeniyle” hayatını kaybettiğini duyurdu. Beş askerin ise tedavisi sürüyor. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Murat Emir: Askerimizin canına kıyanlar vatan hainidir
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, yaşanan ölümlerin ihmal sonucu olduğunu belirtti. Emir, “Vatan nöbetine gelen iki evladımız, askeri birlikte susuzluktan, aşırı sıvı kaybından, çoklu organ yetmezliğinden şehit oldu” dedi.
Açıklamasında Emir, “Bu ülke, şehidine ağlamaktan yorgun düştü. Askerimizin canına kıyanlar vatan hainidir! Soruşturma sonunda yaptırımı olmayan cezaları asla kabul etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Murat Bakan'dan 'ihraç' çağrısı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, “20 yaşında, hayatlarının baharında, bu ülkenin yoksul ailelerinin çocuklarıydılar” diyerek şehitlerin yoksul ailelerden geldiğini vurguladı.
Bakan, “Onlara gözümüz gibi bakmamız gerekiyordu. Ama bu çocuklar susuz kaldılar. Kabul edemiyorum, hiç kimse kabul etmemeli” diyerek ihmale sert tepki gösterdi.
Açıklamasında, “Bu evlatlarımızın ölümüne sebep olanlar kimse; komutanından sağlık personeline, denetlemekle görevli kim varsa, hepsi yargılanmalı, en ağır cezayı almalı ve ordudan derhal ihraç edilmelidir” diyen Bakan, sürecin takipçisi olacağını ifade etti.
Burhanettin Bulut: İzahı yok, olamaz!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut ise, askeri eğitimde uygulanan koşulları eleştirdi. “45-50 derecede eğitim yaptırıp susuzluktan ölmelerine neden olmanın izahı yok, olamaz” diyen Bulut, “'Şehit oldular' diyerek sorumluluğu örtbas edemez, ihmali gizleyemezsiniz” ifadelerini kullandı.
Bulut, sorumluların hesap vermesi gerektiğini belirterek, “Takipçisi olacağız” dedi.
Yankı Bağcıoğlu'ndan sert sözler
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Yankı Bağcıoğlu, İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı’nda aşırı sıvı kaybına bağlı olarak iki askerin hayatını kaybetmesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Bağcıoğlu, olayın askeri sağlık sistemindeki eksiklikleri ve komuta zincirindeki ihmalleri ortaya koyduğunu belirterek yönetime sert eleştiriler yöneltti.
Hayrullah Halit Karaman ve Semih Erdoğan adlı iki askerin, sıvı kaybı sonucu gelişen çoklu organ yetmezliği nedeniyle yaşamını yitirdiğini hatırlatan Bağcıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Etkili bir askeri sağlık sistemi olsaydı ve mevcut yönergeler uygulansaydı, bu gençlerimiz hayatta olabilirdi. Üstelik, üç hafta önce yaşanan mağara faciasının acısı halen yüreğimizde taze iken; bu ihmaller zinciri ciddi soru işaretleri doğuruyor.”
Bağcıoğlu, bu olayın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sıcak havalarda alınması gereken önlemler konusunda gerekli adımları atmadığını gözler önüne serdiğini savundu. Askerlerin yüksek sıcaklık altında uzun süre bırakılmasının ciddi riskler oluşturduğunu vurgulayan Bağcıoğlu, şöyle devam etti:
“İskenderun’un aşırı sıcak ve nemli ikliminde, eğitimde olan evlatlarımızın uzun süre güneş altında bırakılması; sıvı kaybı ve sıcak çarpması gibi ölümcül risklere yol açtı. Barış zamanında, barış garnizonunda ve rutin bir faaliyet zinciri içerisinde böyle bir facianın yaşanması, açık bir görevi ihmal göstergesidir.”
“Bu acı olayın gündeme getirdiği en önemli husus, birlik içi kontrol mekanizmalarında ve disiplinin tesisinde yaşanan muhtemel zafiyettir” diyen Bağcıoğlu, Deniz Kuvvetleri’ne ilişkin gözlemlerini de dile getirdi:
“Bu konuda en hassas ve titiz kuvvetlerden biri olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı‘nda son dönemde böyle zafiyetler yaşanması gerçekten kahredici ve sıra dışıdır.”
Askeri sağlık sisteminin dağınık ve yetersiz olduğunu, kıta koşullarını bilen uzman doktorların birliklerde mutlaka bulunması gerektiğini belirten Bağcıoğlu, denetim zincirinin işlemediğini savundu.
“İskenderun gibi zorlu iklim koşullarında, görevdeki askerlerin tıbbi gözetim altında olması ve yönergeler doğrultusunda korunması, gerekirse askeri tabiplerin birlik komutanlarını ikaz etmesi gerekirken, bu gençler gerekli sağlık önlemlerinden yoksun bırakıldı.”
Üç hafta önce yaşanan mağara faciasına ilişkin soruşturmanın hâlâ kamuoyuyla paylaşılmamış olmasına da tepki gösteren Bağcıoğlu, şunları kaydetti:
“Mağara faciası ve İskenderun’daki bu trajedinin sorumlularının hesap vermesi, tahkikat sonuçlarının şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması ve benzer olayların önlenmesi için gerekli önlemlerin alınması en büyük talebimizdir.
Yüzlerce yıllık tarihe sahip Türk Silahlı Kuvvetlerinde, askerlerin sağlık sistemindeki eksiklikler ya da tedbirsiz uygulamalar nedeniyle hayatını kaybetmesi asla kabul edilemez. Mehmetçiklerimiz bize emanet; onların sağlığı ve güvenliği için gereken tüm adımları atacağız.”