23 Kasım Dünya Fakirler Günü nedir? Twitter gündemine ilginç bir olay girdi. Günlük olayları insanların attığı tweetlerle gündeme taşınan başlıklar arasına ilginç bir konu girdi. Günlük birçok konun başlığı altında konuşulan Twitter'da bugün trendsler arasına 23 Kasım Dünya Fakirler Günü girdi. Birçok kullanıcının bu konuda attığı tweetlerle birden gündem olan konu merak edenler tarafından aratılmaya başlandı. Peki 23 Kasım Dünya Fakirler Günü nedir? Ne zaman kutlanır? Nasıl ortaya çıkmış? sorularının cevaplarını araştırdık...
23 KASIM DÜNYA FAKİRLER GÜNÜ NEDİR?
Günlük yaşanan önemli ya da ilginç konular hakkında insanları fikirlerini belirttiği Twitter'da bugün ilginç bir konu trends oldu. Türkiye trends listesine giren ilginç bir konu liste başına kadar yükseldi. Black Friday'i bile sollayan 23 Kasım Dünya Fakirler günü listenin başında yer aldı. Sosyal medya kullanıcıları internette 23 Kasım Dünya Fakirler Günü aramaları yapıyor. İnternette yapılan 23 Kasım Dünya Fakirler Günü aramalarında net bir bilgi bulunmamakta. 23 Kasım Dünya Fakirler Günü hakkında internette sadece bir kullanıcının paylaştığı şiir göze çarpıyor.
GÜNLER NASIL BULUNDU?
Bir hafta yedi günden oluşmaktadır. Eski kayıtlarda günlere isimler verilirken ya sayılardan yada kutsal sayılan değerlerden esinlenilmiştir. Hafta kelimesi Farsça olup yedi anlamına gelmektedir. Gün adları Türkçe’de Arapça isimler ve Farsça sayılardan oluşur. Yedi günlük hafta astronomik bir temele dayanmamaktadır; Mezopotamya buluşudur. Ahd-i Atik yaratılışı anlatırken, altı günde yapılanları sayar ve “Ve Allah yaptığı işi yedinci günde bitirdi ve yaptığı bütün işten yedinci günde istirahat etti,” diyerek yedinci günün kutsallığını bildirir ve haftayı tamamlar. Gün adlarının kökeni nedir ve günleri kim buldu.
Babillilerin haftanın yedi gününe o zaman bilinen beş gezegen ile güneş ve ayın adını vermeleri Hristiyan dünyasında da benimsendi. Romalıların bir süre kullandıkları sekiz günlük hafta M.S 321’de Constantinus tarafından yedi gün olarak belirlendi, pazar günü birinci gün ve tatil-ibadet günü olarak kabul edildi. Latincede bulunan gezegen sistemiyle Yahudilikten alınan, yalnızca Sebt gününe ad vererek diğerlerini ona göre numaralandıran gelenek bugün Avrupa’da karışık olarak bulunmaktadır.
Gezegen sistemi en saf biçimiyle Galce, Bretonca ve Germen çevirisiyle İngilizcedendir. En saf kilise biçimi ise Portekizcede bulunur. Portekizce hafta “Domingo”yla (Latince dies Solis ve dies Dominica, Güneş günü, Tanrı’nın günü) başlar, “segunda feira”, “terça feira” ile devam ederek cumartesi günü “Sabado”yla (La-tince dies Saturni, dies Sabbatum) biter. En karışmış sisteme sahip olan İzlanda’da güneş ve ay günleri olan pazar, pazartesi dışında günler salı ve perşembe için sayı, çarşamba “mittwoch” Latince media hebdomas’tan, cumartesi “laugardagur” yıkanma günü, cuma öteki İskandinav günleri gibi oruç günüdür: “föstudagur”.
Arapça gün adları cuma hariç sayılardan oluştuğu için yer vermiyoruz. Öteki İslam ülkeleri, Malay dilinde olduğu gibi, Arapça günleri benimsemiştir. Örneğin Yoruba gün adları “ojo aiku”, “ojo aje”, “ojo isegum”… ölümsüzlük günü, kader günü, zafer günü, karışıklık günü, yaratılış günü, başarısızlık günü ve üç toplantı günüdür. Yoruba cada Arapçadan alınan adlar fonetik değişimle kullanılırken (jimoo, cuma; alaruba, çarşamba; dördüncü gün, yevmüterbia) İngilizceden almanlar da çeviri/yorum veya alıntlyla kullanılır (pazar “ojo” ismi tatil günü veya perşembe monde, tosde, thursday). Türkçe, Fransızca ve İngilizce gün adları şunlardır:
Pazartesi: Farsça bazar ile Türkçe erte. Fransızca lundi, İngilizce monday, Latince luna, İngilizce “moon” dan Ay günü.
Salı: Arapça üç anlamında “salis”ten. Fransızca mardi, Mars günü. İngilizce tuesday, İzlanda savaş tanrısı Tyr’ın karşılığı Tiu/ Tiv ‘in günü.
Çarşamba: Farsça cihar dördüncü ve şenbe gün. Fransızca mlrcre-di, Merkür’ün günü. İngilizce wednesday, Tiu’nun babası Odin/Voden’ın günü
Perşembe: Farsça penç beşten. Fransızca jeudi, Jüpiter’in günü, İngilizce thursday, tanrı Thor’un günü.
Cuma: Arapça “cem”den toplanma günü. Fransızca vendredi, Venüsün günü. İngilizce friday, Odin’in karısı Frigg’in günü.
Cumartesi: Fransızca samedi, Latince sabbati dies, Sebt günü, İngilizce saturday, Satürn’ün günü.
Pazar: Farsça bazar. Fransızca dimanche, Tanrı’nın günü, İngilizce sunday, güneş günü.
ANNELER GÜNÜ
1866 yılında Amerika'nın Philedelphia eyaletinde Arina Jarvis isimli bir kızın çok sevdiği annesi öldü. Hayatta kimsesi kalmayan Jarvis, annesinin ölümüne bir türlü alışamadı ve yaşama küstü.. Jarvis'in halini gören yaşlı komşusu bir gün Jarvis'e "İnsanlar doğar, yaşar, ölür. Bu bir doğa kanunudur." dedi. Bu iki cümle, Jarvis'i çok etkiledi. Ölümün de doğmak, yaşamak gibi bir doğa olayı olduğunu düşündü. Ancak bu doğruyu bulmak Jarvis'in annesine olan sevgisini azaltmadı. Aradan geçen süre içinde ölüm sözcüğünün soğukluğu gitti,yerine anne sevgisinin sıcaklığı geldi. Artık Jarvis annesini gözyaşları ile değil de severek anmaya başladı. Acıları azaldı, içinde duru bir sevgi oluştu.
Aradan bir yıl geçti. Bu süre içinde Jarvis, hemen her gün annesinin mezarına çiçekler götürdü. Jarvis'in annesinin ölüm yıldönümünde bütün arkadaşları eve geldi. O gün Jarvis arkadaşlarına :
— Geçen bir yıl içinde çektiğim acılar bana şunu öğretti "Dünyada anne sevgisinin yerini dolduracak hiçbir sevgi yoktur. Yılın bir gününü annelere ayıralım. O günü annelerimizle ilgili anılarla dolduralım. Böylece annelerimize olan sevgi borcumuzu ödeyelim." dedi.
Arkadaşları Jarvis'in önerisini çok beğendiler. Birlikte hemen kentin Belediye Başkanına gittiler. Başkan onları dinledi. Öneriyi içtenlikle benimsedi. Daha sonra bu öneri gazetelere, yazarlara anlatıldı. Jarvis ve arkadaşlarının çalışmaları kısa sürede sonuç verdi. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi mayıs ayının ikinci pazar gününün Anneler Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.
Anneler günü ilk kez 1908 yılında kutlandı, daha sonra bütün uygar ülkelerde kutlanmaya başlandı. Ülkemizde ise 1955 yılından beri mayıs ayının ikinci pazar gününde anneler günü kutlanıyor.
Türkiye, Danimarka, Finlandiya, İtalya, Avustralya ve Belçika'da da aynı tarih kabul edilmesine rağmen İngiltere'de ve diğer birçok ülkede Anneler Günü ulusça belirlenen değişik tarihlerde kutlanmaktadır.
BABALAR GÜNÜ
Haziran ayının 3. Pazarı olarak kutlanan Babalar günü`nün tarihçesi için elimizde farklı kaynaklar var. En güçlü kaynağı araştırmacılar şöyle belirtiyor;
1910 yılında Washington'daki John Bruce Dodd, 6. çocuğunun doğumu sırasında hayatını kaybeden annesinin ardından hayatını çocuklarına adayan babası William Smart'a özel bir gün armağan etmek amacıyla bu fikri ortaya atmıştır.
Küçük yaşta annesini kaybeden Dodd'u ve beş kardeşini, babaları William Jackson Smart büyütmüş. Babasının bir yandan çiftlikte çalışıp öte yandan altı çocuğa bakmasının zorluklarını farkeden Dodd, anneler günü kutlanırken babalar günü`nün olmayışını büyük bir haksızlık olarak nitelendirmiş. Hemen babasının doğum günü olan 5 Haziran'ın babalar günü ilan edilmesi için çalışmalara başlamış. Ama bu çalışmalar bir sonraki yılın 19 Mayıs'ına kadar sürmüş.
Babalar Günü ilk kez 19 Haziran 1910'da Washington'ın Spokane şehrinde kutlanmıştır. Bu tarihten sonra ABD'nin diğer eyaletlerine yayılmıştır. Ancak Babalar Günü resmi olarak 1924 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Calvin Coolidge'in desteğiyle kutlandı. 1966 yılında ise o dönemin başkanı Lyndon Johnson, her yıl haziran ayının üçüncü pazar gününün Babalar günü olarak kutlayacağını açıklayan bir bildiri yayınladı.
Ülkemizde 80'li yılların sonlarına doğru kabul gören Babalar Günü, her sene Haziran ayının üçüncü pazarına denk gelen günde kutlanıyor.
SEVGİLİLER GÜNÜ
(14 Şubat)
Sevgiler Günü'nün başlangıç tarihi eski Roma İmparatorluğu zamanına uzanıyor. Eski Roma'da 14 Şubat günü bütün Roma halkı için önemli bir gündü. Çünkü bu günde Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan Juno'ya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırdı. Juno ayrıca Roma halkı tarafından kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak da biliniyordu. Bu günü takip eden 15 Şubat gününde ise Lupercalia Bayramı başlıyordu. Bu bayram, halkın genç nüfusu için büyük önem taşıyordu. Bunun nedeni ise yaşantıları kesin kurallar ile sınırlandırılmış, bunun doğal sonucu olarak bir birliktelik yaşama şansı olmayan bu gençler, sadece bu bayram süresince bile olsa birbirlerinin partneri oluyorlardı.
Hangi genç bayanın hangi genç erkek ile bir çift oluşturacağı eski bir gelenek olan ve Lupercalia Bayramı'nın arife günü yapılan bir çekiliş ile belli oluyordu. Romalı genç kızlar, isimlerini küçük kağıt parçalarının üzerine yazıp bir kavanoza koyuyorlardı. Erkekler ise kavanozdan bu kağıtları çekerek üzerinde hangi kızın ismi yazıyorsa o kızla bayram eğlenceleri boyunca beraber oluyorlardı. Bu birliktelikler birbirine aşık olan çiftler için bayram süresinin dışına taşıp genellikle evlilikle sonlanıyordu. İmparator 2. Claudius, Roma'yı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. Onun için en büyük problem, ordusunda savaşacak asker bulamamaktı. Ona göre bu durumun tek sebebi Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriydi. İşte bu yüzden, Roma'daki tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı. Aziz Valentine de Claudius'un hükümdarlığı zamanında Roma'da yaşayan bir papazdı. Kendisi gibi papaz olan Aziz Marius ile birlikte Claudius'un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. Ancak İmparator bu durumu bir süre sonra öğrendi.
Aziz Valentine, insanları evlendirmeye devam ettiği için tutuklandı ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürüldü. Milattan sonra 270 yılının 14 Şubat'ında Hıristiyan şehitliğine gömüldü. Aynı zamanlarda Roma'daki putperestler, şubat ayı içinde kutlanan Lupercalia Bayramı'nı kendi putperest tanrıları için kutluyorlardı. Bayram öncesi yapılan geleneksel çekilişi ise seromoniye bağlı kalarak kendileri için uygulamaya başladılar. Hıristiyan Kilisesi'nin ilk kurulduğu yıllarda hizmet veren papazlar, bu törenlerin, özellikle de evlenmemiş gençlerin putperestler ile birlikte anılmasından rahatsız oldukları için bir çözüm buldular. Bu gençlerin isimlerinin azizlerle birlikte anılmasını istedikleri için Lupercalia Bayramı'nın başladığı günü Aziz Valentine Günü olarak kutlamaya başladılar. O gün bugündür her yılın 14 Şubat'ı "Sevgililer Günü" olarak kutlanmaya devam ediyor
KADINLAR GÜNÜ
(8 Mart)
8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.
26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı ve değişen tarihlerde fakat her zaman ilkbaharda kutlanıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlanması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde de kutlanmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanmasını kabul etti. Sendikalar yıllarca bu önemli günde kadına yönelik ayrımcılığı daha güçlü olarak dile getirdi.
Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapıldı. 1980 Askeri Darbesi'nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Kadınlar Günü" kutlanmaya başlandı.
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
(24 KASIM)
Başöğretmen Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda gösterdikleri etkinliği hep övmüştür. Atatürk yeni Türkiye'nin yaratılmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğü inancındaydı. Çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gereğine inanıyordu. Bu nedenle Atatürk "Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir." Sözleriyle öğretmene verdiği önemi ve duyduğu saygıyı en güzel biçimde belirtmiştir.
Öğretmenler Günü Mustafa Kemal Atatürk tarafından öğretmenlere adanmıştır. Atatürk öğretmenlere "Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır." diye seslenmiştir. Atatürk aynı zamanda, zamanında daha yeni kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni alfabesini benimsetmiştir ve bundan dolayı kendisi Başöğretmen olarak nitelendirilmiştir. Millet Mektepleri'nin açılışı ve Atatürk'ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, Türkiye'de 1981 yılından beri "Öğretmenler Günü" olarak kutlanmaktadır.
YILBAŞI
(1 Ocak)
Çok eski tarihlerde, Roma takvimine göre 1 mart, yılbaşı olarak kabul ediliyordu. Bunun nedeni ise Roma takviminin 10 aydan oluşması ve ilk ayın da mart olmasıydı.
Roma' nın 2. kralı olan Numa Pontilius' un, takvime Ocak ve Şubat aylarını eklemesiyle birlikte yeni yıl marttan ocağa taşınmış oldu. Yeni yılın 1 Ocak günüyle başlayacağını kesin olarak Julius Caesar tarafından duyuruldu.
Günümüzde, bütün dünyada 1 Ocak yılbaşı olarak kabul edilir ve kutlanır.