Çaykur’un günlük 150 tonluk alım kapasitesine karşılık, Eynesil’de günlük yaklaşık 400 ton çay toplandığı belirtildi. Üreticiler, artan üretim miktarı nedeniyle 250 tonluk kısmı özel sektöre vermek zorunda kaldıklarını, özel firmaların ise 18.50 TL gibi düşük fiyatlarla çay aldığını ifade etti.

Rekabet ihlali ve geç ödemeler tepki çekti

Üreticiler, özel sektör firmalarının aralarında anlaşarak fiyat belirlediklerini ve bu durumun açık bir rekabet ihlali olduğunu dile getirdi. Çayın bedelinin 8-9 ay sonra ödenmesinin ise enflasyon karşısında üreticinin kazancını eriterek büyük mağduriyet yarattığı aktarıldı.

Üreticiden taban fiyat ve vadeli ödeme talebi

Eynesil’de yapılan basın açıklamasında, özel sektörün serbest piyasa adı altında fiyat birliği oluşturduğu belirtilerek, kamu otoritelerinin bu duruma kayıtsız kalması eleştirildi. Üreticiler, özel çay fabrikalarına “taban fiyattan yarısı peşin, yarısı 2 ay vadeli ödeme” önerisinde bulundu. Bu çağrının karşılık bulmaması halinde yasal süreç başlatılacağı duyuruldu. Üreticiler ayrıca, bu toplantının bir uyarı niteliğinde olduğunu belirterek taleplerin karşılanmaması durumunda daha geniş katılımlı eylemler düzenleyeceklerini açıkladı.

Babasını 17 yıl önce öldürdüğünü itiraf eden şahıs tutuklandı
Babasını 17 yıl önce öldürdüğünü itiraf eden şahıs tutuklandı
İçeriği Görüntüle

“Bu bir tarım politikası değil, çöküştür”

Çay üreticisi Hüseyin Uğur Şahin ise yaşanan krizi şöyle anlattı:

“Devlet bu yıl çaya 25 TL fiyat açıkladı ama bu sadece kâğıt üzerinde kaldı. Çaykur’un kota sistemi yüzünden özel sektöre yönelmek zorunda kalıyoruz. Vadeli ödeme sözü veren firmalar bu sözlerini tutmuyor. Mayıs ayında verdiğimiz ürünün parasını hâlâ alamadık, bazı yerlerde Mart 2026’ya sarkabileceği söyleniyor.”

Şahin, üreticilerin borçla çay toplattığını, birinci sürümün ödemesiyle ikinci sürüm çay işçiliğini karşıladıklarını ama şimdi ikinci ürünün de karşılıksız kalacağını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Devlet resmen üreticiyi özel sektörün insafına bırakmış durumda. Bu bir tarım politikası değil, bu bir çöküş ilanıdır. Emeğimizin karşılığı yok, ödeme yok, güven yok.”