Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde bulunan Kavak Apartmanı'nın yıkılması sonucu 26 kişi yaşamını yitirdi.

İslahiye Cumhuriyet Başsavcılığı, 2019-2023 yıllarında görev yapan eski AK Partili Nurdağı Belediye Başkanı ve aynı zamanda apartmanın müteahhidi olduğu iddia edilen Ökkeş Kavak ile birlikte Mustafa Türkmen, Serdar Çelebi Köse, Fatma Doğan, Mine Seçkin Sever ve Ömer Faruk Özkaplan hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçlamasıyla dava açtı.

Başsavcılık ayrıca, Kavak Apartmanı'nın yıkılmasında sorumluluğu olduğu ileri sürülen kamu görevlileri hakkında soruşturma izni talep etti.

AK Partili ve MHP'li belediye başkanlarına soruşturma izni verilmedi

ANKA Haber Ajansı muhabirinin edindiği bilgiye göre, İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Kavak Apartmanı'nın yıkımına ilişkin 4 kamu görevlisi hakkında hazırladığı inceleme raporunu tamamladı.

İmamoğlu'nun diploma davasında yeni gelişme: Yürütmeyi durdurma kararı reddedildi
İmamoğlu'nun diploma davasında yeni gelişme: Yürütmeyi durdurma kararı reddedildi
İçeriği Görüntüle

Raporun değerlendirilmesinin ardından, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya; İmar ve Şehircilik Müdür Vekili ile eski Fen İşleri Müdür Vekili Arif Taşdoğan hakkında soruşturma izni verirken, 1999-2004 yılları arasında Nurdağı Belediye Başkanlığı yapan MHP'li Mustafa Kemal Tuna ve 2004-2014 yılları arasında görev yapan AK Partili eski Nurdağı Belediye Başkanı Orhan Yılmaz hakkında soruşturma izni verilmesine gerek görmedi. Eski Fen İşleri memuru Hasan Çetin'in ise vefat etmiş olması nedeniyle hakkında soruşturma izni verilmedi.

"Binaya ruhsatsız başlandı, yıllar sonra usulsüz ruhsat verildi"

Soruşturma izin belgesinde bilirkişi raporuna atıf yapılarak, binanın yapımına 1998 yılında ruhsatsız olarak başlandığı, 2001 yılında inşaatın tamamlandığı tespit edildi. Ancak bu süreçte herhangi bir zemin etüdü ya da statik proje hesap raporunun hazırlanmadığı, donatı detaylarının da yetersiz olduğu ifade edildi. Yapımı yıllar önce tamamlanan binaya, inşaata yeni başlanmış gibi 26 Aralık 2013 tarihli yapı ruhsatı verildiği, yapı kullanma izin belgesinin ise hiç düzenlenmediği belirtildi.

Bilirkişi raporunda ayrıca, söz konusu bina için 3194 sayılı İmar Kanunu'nun geçici 16. maddesi kapsamında herhangi bir yapı kayıt belgesi bulunmadığı, yapı ruhsatının düzenlendiği dönemde hazırlanan zemin etüt raporunda temel zemine dair oturma analizlerinin yapılmadığı ve proje ile uygulama arasında ciddi farklılıklar olduğu vurgulandı.

Raporda, yapının inşa ve ruhsatlandırma aşamalarında 2007 Deprem Yönetmeliği ve 3194 sayılı İmar Kanunu'na yeterince uyulmadığı, ruhsatlandırmadan önce gerekli yapısal analizlerin yapılmadığı vurgulandı. Binanın uygun olmaması halinde güçlendirme veya iyileştirme yapılması gerektiği belirtildi. Tespitler doğrultusunda, yapının inşasında ve ruhsatlandırılmasında 1997 ve 2007 Deprem Yönetmeliği ile İmar Kanunu'nun 22, 32 ve 42. maddelerine aykırı davranıldığı sonucuna varıldı.

1998 yılında ruhsatsız olarak inşa edilmeye başlanan bir binaya, 2013 yılında mevzuata aykırı şekilde yapı ruhsatı düzenlediği tespit edilen İmar ve Şehircilik Müdür Vekili ve eski Fen İşleri Müdür Vekili Arif Taşdoğan hakkında soruşturma izni verildiği belirtildi.

Belediye binası yıkıldığı için belgelere ulaşılamamış...

İddia konusu ruhsatsız yapıya ilişkin herhangi bir tespit veya ihbar kaydına, belediye binasının depremde yıkılması nedeniyle ulaşılamadığı; ayrıca ilgili birimlerce söz konusu yapının ruhsatsız ya da ruhsata aykırı inşa edildiğine dair dönemin belediye başkanlarına herhangi bir bildirim yapılmadığı belirtildi.

Yapılan değerlendirme sonucunda, eski Nurdağı Belediye Başkanları Mustafa Kemal Tuna ve Orhan Yılmaz'ın söz konusu yapıyla ilgili herhangi bir ihmali veya sorumluluğu bulunmadığı kanaatine varılarak, soruşturma izni verilmedi.

"Tüm kamu görevlilerinin yargılanmasını istiyoruz"

Kavak Apartmanı'nda kuzenini, kuzeninin eşini ve onların iki kızlarını kaybeden Halil Okyay, "Bilirkişi raporu ve savcılık iddianamesinde binanın yasa ve yönetmeliklere aykırı inşa edilip ruhsatlandırıldığı açık. Aileler olarak sadece inşa edildiği günden deprem anına kadar bu bina ile ilgili imzası, ihmali ve hakkında rüşvet iddiası olan tüm kamu görevlilerin yargılanmasını istiyoruz. Buna rağmen açıkça sorumluluğu olan kamu görevlileri, İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma izni vermemesi sayesinde korunuyor. Davamız 2.5 yılı geçmesine rağmen kısır döngüde devam ediyor. Bu şekilde ilerleyen davadan adil bir sonuç almamız mümkün görünmüyor" değerlendirmesinde bulundu.