Adıyaman’da 72 kişinin hayatını kaybettiği Grand İsias Oteli’nin iddianamesi, otelin deprem olmadan bile yıkılma tehlikesi olduğunu ortaya koydu.

Otel binası ile ilgili skandalları ortaya koyan 11 sanıklı iddianamede, binanın temelinin zemin etüt raporu alınmadan atıldığı, ruhsatının “konut” olarak düzenlendiği, 9 kat için ruhsat verilmesine rağmen 13 katlı yapılmasına göz yumulduğu, ruhsat otele çevrilirken mühendislerden “binanın sağlam olduğuna dair” rapor alındığı vurgulandı. Kaçak kat sorununun 2018’de imar barışı ile çözüldüğünün anlatıldığı iddianamede, “binada deniz kumu kullanıldığı” da vurgulandı. İddianamede, “İlave katın çıkılması halinde binanın yıkılacağı hususunun gayet öngörülebilir olduğu ancak şüphelilerin farklı etkenlere güvenerek bir nedenle neticenin meydana gelmeyeceğini düşünerek eylemlerini gerçekleştirdikleri” tespiti yapıldı. Savcı, buna karşılık, sanıkların “öldürme” suçu gibi ceza almalarını sağlayacak “olası kast” düzenlemesi yerine en fazla 22,5 yıl ceza almalarına yol açacak “bilinçli taksirle ölüme sebep olma” suçundan dava açtı. 

Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve aralarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) sporcu, öğretmen ve tur rehberinin de bulunduğu 72 kişinin yaşamını yitirdiği İsias Oteli'ne ilişkin iddianamenin detayları ortaya çıktı. Aralarında otel sahibi Ahmet Bozkurt’un da bulunduğu 5'i tutuklu 11 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan düzenlenen iddianame Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. KKTC adına Başbakan Ünal Üstel'in de müşteki olarak yer aldığı iddianamede, sanıkların kusurlu olduğuna ilişkin Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna yer verildi.

'İMAR AFFI KAPSAMINDA YAPI KAYIT BELGESİ'

İddianamede, otelin 5 Ocak 1993'te ruhsatının "konut" olarak alındığını ancak 8 Kasım 2001'de ruhsatının otel olarak yenilendiği ifade edilen iddianamede, yapının mimari projesinin bodrum, zemin+asma, 11 normal kat olmak üzere toplam 13 kat olarak hazırlandığı fakat ruhsatın 9 kat olarak verildiği, binanın yol seviyesi altındaki kat sayısının 1, yol seviyesi üstündeki kat sayısının 8 olmak üzere toplam 9 kat olduğu belirtildi. Yapıya 2016 yılında ruhsatsız bir kat eklendiği ve toplam kat sayısının 9'dan 10'a çıktığının belirlendiği kaydedilen iddianamede, söz konusu ruhsatsız kat için 2018 yılında çıkarılan “imar affı” kapsamında yapı kayıt belgesi alındığı kaydedildi. 

Vali Gül'den 'Basını süpür' açıklaması: Maksadını aşmıştır Vali Gül'den 'Basını süpür' açıklaması: Maksadını aşmıştır

DENİZ KUMU

İddianamede yer verilen bilirkişi raporunda, betonun kalitesinin bariz bir şekilde düşük olduğu, demir kalınlığının standardın çok altında olduğu belirtilirken, yapıya ilişkin zemin etüdü yapılmadığı ve binanın yapımında yasak olmasına rağmen dere kumu kullanıldığı da vurgulandı. Raporda ayrıca, binanın zemin raporu, statik hesap raporu ve statik projesinin bulunmadığına da dikkat çekilerek “Rölöve ve projedeki taşıyıcı sistem eleman sayısı ve boyut uyumsuzluğu ve donatı detaylandırması yetersizliği var. Malzeme kalitesi yetersiz” ifadeleri kullanıldı. Kolon ve kirişlerin etriye aralıkları, kanca özellikleri, bindirme boyları, ankraj ve kenetleme boylarıyla ilgili eksikliklerin bulunduğuna da değinilen raporda, “donatı detayı eksikliklerinin binanın yıkılma nedenlerinden biri olabileceği, beton basınç dayanımlarının gerekli şartları sağlamadığının tespit edildiği” anlatıldı.