Şanlıurfa'da meydana gelen sel felaketinin en ağır yaşanan yerlerinden birisi olan Abide Köprülü Kavşağı'nı  OHİTAN isimli bir firmanın sahte belgeyle ihale almaya çalıştığını iddiasını Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel gündeme getirdi.

Sosyal medya hesabından şirket hakkında yaptığı paylaşımını silmesi için kendisini mahkeme ile tehdit eden bir mesaj aldığını söyleyen Ağırel, “Bana tweet sildirmeye çalışan şirketin ihaleyi almak için sunduğu iş deneyim belgeleri sahte çıktı” dedi.

Ağırel söz konusu olan şirketin açıklamalarını da paylaştı.  Şirket avukatı, “Daha hukuki süreç tamamlanmadı. Yargıya taşıyacağız, dava devam ediyor. Biz karara itiraz edeceğiz. Çünkü idarenin yaptığı usulsüzlükler var. Yasaklama kararı sözle alındı. Burada bir art niyet var. Yurtdışına sözle sordular. Sözlü beyan ile yasaklama kararı çıktı. Doçentlerden görüş aldık ve dosyaya sunacağız” dedi.

Ağırel’in yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Mesaj kutuma firmanın resmi Twitter adresinden altgeçidi kendilerinin yapmadığını sadece üstgeçitleri yaptığını belirten, bu nedenle benim paylaşımımı silmemi isteyen, silmezsem mahkeme ile tehdit eden bir mesaj geldi. Firmanın ve yetkililerinin neden ısrarcı olduklarını anladım. DSİ (Devlet Su İşleri) 2 Kasım 2022 tarihinde belli istekliler (!) arasında ihale düzenliyor. İhaleye konu işin adı Silvan Tüneli İkmali 2. kısım. Yani tünel yaptırılacak. İhaleyi Dentaş Uluslararası İnşaat AŞ ve OHİTAN İnşaat Mühendislik iş ortaklığı alıyor.

Bu tür ihalelerde firmalar tarafından iş deneyim belgesi firmalar tarafından sunulur. OHİTAN İnşaat da yurtdışında üstlendikleri işlerin deneyim belgesini sisteme yüklüyor.

Buna göre şirket, Irak’ta Penjwen Tünel Yapım işini 2014 tarihindeki sözleşme ile 138 milyon 232 bin dolar karşılığında yapıyor. Yine Irak’ta Süleymaniye-Darbendikan Yol Yapım işini, 184 milyon 706 bin dolar karşılığında 2016 yılında teslim ettiği belirtiliyor.

Ancak ihaleye katılanlardan biri bu sunulan iş deneyim belgelerinin sahte olduğunu Kamu İhale Kurumu’na (KİK) bildiriyor. İhale kurumu şikâyeti kayda alıyor ve soruşturmaya başlıyor.

Durum Dışişleri Bakanlığı’na soruluyor. Bakanlık da (25 Ocak 2023 tarih ve 35549316 sayılı) Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler Genel Müdürlüğü yazısında süreci anlatıyor.

Şirketin iş bitirme belgelerinde sundukları projeleri önce IKBY İmar ve İskân Bakanlığı’na soruyorlar. Herhangi bir kayıt çıkmıyor. Daha sonra Erbil Başkonsolosluğu şirketi araştırıyor. Gerek Penjwen Kaymakamlığı gerek Süleymaniye Karayolları Müdürlüğü gerekse valiliğin projeler şubesi nezdinde yapılan araştırma sonucunda, “Penjwen Tüneli” projesinin sadece İranlı bir firma tarafından tasarımının yapıldığını ancak, projenin fiiliyatta hayata geçirilmediğini belirtiyorlar.

Dışişleri Bakanlığı bununla da yetinmiyor. Bu sefer yerinde tespit için Erbil Başkonsolosluğu refakatinde Irak/Erbil, Süleymaniye’ye 21-23 Ocak’ta heyet gönderiyor. Görevlendirilen heyetin temas sonrası hazırladığı “Yurtdışı geçici görev raporu”nda özetle başvuru sahibi şirketin yaptığı iddia edilen “Penjwen Tünel Yapım İşi”nin hiç var olmadığı belirtiliyor.

Devamında, “Süleymaniye Darbendikan Yol Yapım İşi”nin hiçbir kısmının bu firma tarafından yapılmadığı, resmi yazı ile bildirilmiş olmakla birlikte Erbil’de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, İmar ve İskân Bakan Yardımcısı Dr. Agreen Abdulla Azeez, Süleymaniye Karayolları Genel Müdürü Muhammed Celil Mecid ve Süleymaniye Yol ve Köprüler Genel Müdür Yardımcısı Salih Abdullah Kadır ile yapılan görüşmelerde de bu durumun teyit edildiği aktarılıyor. Ayrıca yapıldığı iddia edilen tünelin, Erbil’deki firma ortağı tarafından ne harita üzerinde ne de yerinde gösterilemediği ifade ediliyor.”

'KARARA İTİRAZ EDECEĞİZ, BURADA ART NİYET VAR'

Ağırel, şirket avukatının şu ifadelerini de paylaştı:

"Karar doğru, KİK platformunda yayımlandı ancak Resmi Gazete’de yayımlanmadı. Daha hukuki süreç tamamlanmadı. Yargıya taşıyacağız, dava devam ediyor. Biz karara itiraz edeceğiz. Çünkü idarenin yaptığı usulsüzlükler var. Yasaklama kararı sözle alındı. Burada bir art niyet var. Yurtdışına sözle sordular. Sözlü beyan ile yasaklama kararı çıktı. Doçentlerden görüş aldık ve dosyaya sunacağız. Dosyanın altını doldurabilmek için Dışişleri Bakanlığı izin vermemesine rağmen kalkıp yere gittiler. Yaptıkları tamamen hukuksuz.”