En düşük ürün etiketinin dahi 100 liraya yaklaştığı pazarda emekliler, dar gelirli yurttaşlar ve esnaf dertlerini dile getirdi.
“Emeklinin sonu, kefen bile alamaz”
Pazardaki fiyatlara tepki gösteren emekli Durmuş Ceylan, yaşadığı geçim sıkıntısını şu sözlerle anlattı:
“Pazarda her şey 100 lira. Yersem domates, patlıcan, karpuz... Onun dışında sosyal hayatımız kalmadı. Emekli ölmeyi bekliyor. Kefen bile alamaz hale geldik. Onun için yapılacak tek şey erken seçim. Rahmetli Ecevit gibi bir evi, bir arabası olan dürüst insanlar yönetime gelmeli.”
“Eskisini giyen şanslı sayılıyor”
Kıyafet alacak durumu olmadığını belirten Ceylan, “Ben açlığa razıyım. Son 6 ayda konfeksiyondan fatura gösteren olursa bir aylığımı ona ikram ederim. Çünkü herkes birbirinin eskisini giyiyor. Pazarda bakın, yeni kıyafetle gelen yok” dedi.
“Maaş yetmiyor, çalışmak zorundayım”
Bir başka emekli ise emekli maaşıyla geçinemediğini, çalışmak zorunda kaldığını belirtti:
“Domates 50 lira, üzüm 100 lira. Patates bile 20 lira. Evim kira. 16 bin lira maaş alıyordum, zamdan sonra ne kadar oldu daha belli değil ama yine yetmeyecek. Mecburen ek iş yapıyorum.”
“Soğanla ekmek yiyeceğim”
Geçim derdini en çarpıcı biçimde özetleyen bir vatandaş ise, “Soğan aldım, ekmekle yiyeceğim. Başka bir şey alamadım” dedi.
“Mal elimizde kalıyor”
Pazar esnafı da artan maliyetlerden ve azalan talepten şikâyetçi. Bir esnaf, “20 liraya alıyorum, 30’a satamıyorum. 10’a satarsam güzel. Vatandaş almıyor, mal elimizde kalıyor” diye konuştu. Başka bir esnaf ise, “Parası olmayanlara ‘bacım al götür, çocuklarınla ye’ diyoruz” diyerek dayanışma örneğini anlattı.
“100 lira vardı, sadece erik alabildim”
Bir yurttaş da yaşadığı çaresizliği şöyle aktardı:
“100 lira param vardı. 40 lira eriğe verdim. Başka da bir şey almadım. Erik 80 liraydı, yarım kilo aldım. Param çıkışmadı bir kiloya.”