Mayıs'ta yapılacak olan seçim öncesi AK Parti'de seçim beyannamesi açıklanıyor. Ek olarak programda milletvekili aday tanıtımı da yapılacak.

Erdoğan'n açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Ülkemize ve milletimize hizmet için çarpan kalplerimiz, düşmana korku salan aslan yürekleriniz için şükranlarımı sunuyorum. Tüm Türkiye'de 14 Mayıs'ta sandıklar patlayacak mı? Dava ve yol arkadaşlarımla olmaktan şeref duyuyorum. 14 Mayıs arifesinde 1950'deki inanç ile 'Yeter söz milletindir' demek için bir aradayız. Bizim yeter dememiz Bay Bay Kemal'in yeter demesine benzemez.

Kardeşlerim hayatlarını özellikle bu mücadeleye adamış milletin adamlarının, yüreklerde yaptıkları hak hukuk kalkınma ateşini söndürmeyi başaramadılar. Siyasi ve sosyal mühendislik hesaplarıyla sayısız girişim bu ateşi söndüremedi. AK Parti işte bu kutlu mirasın son 21 yıldaki temsilcisi olarak milletimizle gönül gönüle tarihi bir demokrasi mücadelesi veriyor. Girdiğimiz her seçimi, yeni bir safhası olarak yaşadık. 2002 seçimlerine tek başına iş başına diyerek gittik. 2007 seçimlerine durmak yok yola devam diye gitt. 2011 seçimlerine istikrar sürsün Türkiye büyüsün diyerek gittik. Manisa Reis'e hay hay Kemal'e bay bay diyor. 2018 seçimlerine vakit Türkiye vaktidir diye gittik. Bugün de Türkiye yüzyılı için doğru adımlar diyerek, bir kez daha milletimizin huzurundayız. Milletimizle birlikte Türkiye yüzyılının kapısını aralamak için buradayız. Var mıyız bu yürüyüşe? 14 Mayıs'ta sandıkları hep birlikte patlatıyor muyuz? Kadın Kollarımızda bu cesareti görüyorum, gençlerde bu cesareti görüyorum. AK Parti'nin 14 Mayıs'ta milletimizin huzuruna çıkacak kadrosuyla ahdimizi yenilemek için bir aradayız.

'İZMİR BU DEFA FARKLI ÇIKACAK'

Yarın değil hemen şimdi başlatmak için bugün burada bir aradayız. İzmir bu defa inanıyorum ki sandıklardan farklı çıkacak. Kardeşlerim, buradan bir mesaj veriyorum şu anda 14 Mayıs'ı siz zannediyor musunuz sadece Türkiye takip ediyor... Hayır, tüm İslam dünyası 14 Mayıs'ı takip ediyor. İslam dünyasının bu heyecanını ben inanıyorum ki bu kadro aynen paylaşacak. Rabbim zaferimizi kutlu eylesin. Eğer şu Ramazan'da bakıyorsunuz İslam dünyasından bir ülke 200 ton hurma gönderiyor. Deprem bölgesine... Depremzede kardeşlerimiz iftarını hurma ile açsın diye. Diğeri 100 ton gönderiyor... Bu bir yaklaşımın ifadesidir. Bu depremzede kardeşlerimizi bu Ramazan'da yalnız bırakamayız diyorlar. Hem ayni hem nakdi... Türkiye de bu kardeşleriyle beraber yürüdü bu yollarda. Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda... Yaşadığımız her felaket, birliğimizi daha çok sıkılaştırmamız, beraberliğimize daha çok sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor. Önce altyapımızla, üretimimizle, güvenliğimizle kendi ayaklarımız üzeirnde duracağız, ancak böyle bize el uzatanların yardımını kabul edebiliriz. Bu coğrafya tüm dünyanın gözünü diktiği yerdir. Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin her bir ferdinin aynı düzeyde haklardan yararlanma hakkı olduğunu söylerken bu özgüvene sığınıyoruz. Depreme de aynı yaklaşımla hareket ediyoruz. İnsanların evleri başlarına yıkılmışken diğer insanımız hayatını hiçbir şey olmamış gibi sürdüremez. İstisnasız her şehrimiz, her hanemiz mağdurların imdadına koşmak için seferber oldu. Bu tablo devletin milleti için var olduğu gerçeğini yine işledi. Ortadan kalkmamış Covid-19 salgını, insanlığın tehlikeyle karşı karşıya olduğunu gösterdi. Afetlerin yaralarını da milletimizle birlikte sarmıştık. 6 Şubat depremlerinin izini de çalışmalar sayesinde kısa sürede sileceğiz. AK Parti olarak karşılaştığımız her meseleyi önce insan bakışıyla değerlendiriyoruz. İnsana hizmet etmeyen hiçbir kurumu, hiçbir kuralın bizim için yeri yoktur.

'12 MİLYON ÜYEYE SAHİP BAŞKA BİR PARTİ YOK'

Partimiz kuruluşu, teşkilatlanması, iktidar süresi, icraatı, saygınlığı gibi, bu tür unsurlarla dünyanın en büyük sivil teşkkülü arasında yer alıyor. Dünya sürekli yeni meydan okumalarla kendine yön ararken, Türkiye AK Parti'nin kurumsal tecrübesi sayesinde ve siyasi liderliğimiz sayesinde herkesten bir adım öne geçme şansı yakalamıştır. Türkiye yüzyılı için hemen şimdi. Partimiz en önemli toplanma adresi olmuştur. Şu an 12 milyon üyeye sahip bir başka parti Türkiye'de yok, dünyada da yok. Biz Türkiye'de sadece okul, hastane, yol gibi eserlerle sembolleşen bir kalkınma devrimi yapmadık.

'VAH ZAVALLI VAH'

Bir profesör ne dese beğenirsiniz, "Köprü yapmakla, baraj yapmakla, havlimanı yapmakla bu iş çözülmez, soğan patates kaç lira onu söyle." Bu adam profesör. Müsvette bu. Senin profesörlüğünden bu millete ne gelir... Eğitimde yoksun, sağlıkta yoksun, ulaşımda yoksun, adalette yoksun, emniyette yoksun... Neymiş domates, patates. Vah zavallı vah. Bunlar olmadıktan sonra senin domatesin de patatesin de olmaz. Geçmişte bu millete yapamazsın denilen ne varsa hepsinin olabileceğini gösterdik. Yerli otomobilimizden uçağımıza kadar sayısız örnekleri var. Geçmişte bu coğrafyada teşebbüs edilemez dediğimiz ne varsa yapıldğını gösterdik.

Şu anda İstanbul sandığa yürüyor. Geldiğimiz noktada Türkiye'nin siyasi ve ekonomi çukuruna yuvarlanmamak için güçlü kalmaktan başka çaresi yoktur. Güvenlik ve tabiat dengesinde giderek dengesizleşen dünyanın da ihtiyacı var. Bu sebeple Rusya-Ukrayna savaşında iki tarafla da görüşebiliyor barış ihtimalini masada tutabiliyoruz. Pek çok yerde haksızlıkların düzeltilmesi için sahay inip netice alabiliyoruz."

EĞİTİM

Biliyorsunuz, 2002 yılında iktidara gelirken ülkemizi eğitim, sağlık, emniyet ve adalet üzerinde yükselteceğimizi söylemiştik. Eğitimde, okulundan öğretmenine, üniversitesinden yurduna tüm unsurlarıyla güçlü bir altyapı kurduk. Şimdi bu altyapı üzerinde değerler eğitiminin esas olduğu bir anlayışla kaliteyi artıracak çalışmalara yöneliyoruz. Bu çerçevede çocuklarımızın yeteneklerinin, eğitimin ilk kademelerinden itibaren keşfedilerek, becerilerine uygun yönlendirmeyi sağlayacak bir sistem kuracağız. 

SAĞLIK

Sağlıkta, hastaneleriyle, personeliyle, genel sağlık sigortasıyla, hizmete erişimin kolaylığıyla, dünyaya örnek olan bir seviyeye geldik. Salgın ve deprem döneminde, bu güçlü sağlık sisteminin işlerliğini hep beraber tecrübe ettik, gördük, hakkını verdik. Yeni dönemde, ülkemizin ilaç ve tıbbi sektörlerindeki geliştirme ve üretim kapasitesini artırarak, savunma sanayindekine benzer bir atılımı hayata geçireceğiz. 

Aile sağlığı, aile diş hekimliği, evde bakım, palyatif bakım gibi hizmetleri ülke sathında güçlendireceğiz. Sağlık turizminde, dönem sonunda 3 milyon misafir ve 10 milyar dolar gelir hedefliyoruz.

GÜVENLİK

İktidarlarımız döneminde ülkemize sağladığımız kazanımların en başında, her bir vatandaşımızın huzurla evinde oturacağı, işini yapacağı, çocuğunu okuluna göndereceği güvenli Türkiye iklimi geliyor. Terör örgütlerinin başını sınırlarımız dışında bile ezerek, suç çetelerine göz açtırmayarak, asayişten taviz vermeyerek, insanlarımızın geleceklerine güvenle bakabilmelerini temin ettik. 

Dünyanın ve bölgemizin yaşadığı sınamaların giderek ağırlaştığı bir dönemde, önleyici güvenlik çalışmalarıyla, Türkiye’nin huzur ve güven adası olarak istikrarla yoluna devam etmesini sağlayacağız. Partimize de adını verdiğimiz adaletin, tüm kurum ve kurallarıyla, vicdanları mutmain edecek şekilde tecellisi için çok büyük mücadele verdik. 

ADALET

Vesayetin ve FETÖ’cü hainlerin tasallutundan kurtardığımız adalet sistemimizin fiziki imkânlarını ve insan kaynağını geliştirdik. Türkiye Yüzyılının anahtarı olarak gördüğümüz yeni sivil Anayasa sözümüzü tutmak için çalışmayı sürdüreceğiz. 

Hukuk devletimizi güçlendirecek reformları kesintisiz devam ettirecek, kapsamlı bir yasama reformu için uzlaşma zemini arayacağız. Yüksek standartlı demokrasi için dönüştürücü reformlar ve koruyucu reformlar döneminden tamamlayıcı reformlar dönemine geçeceğiz. 

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, toplumumuzun hiçbir kesimine hayat biçimi ve kimlik dayatılmasına izin vermeyeceğiz. Demokratik siyasetin önündeki engelleri kaldırmaya devam ederken, terör örgütlerinin ve vesayet odaklarının siyasete müdahalesine de göz yummayacağız. 

Bilhassa Kürt kardeşlerimizi, ne CHP faşizminin, ne HDP sapkınlığının, ne PKK zulmünün, ne de geçmişte acı örnekleri yaşanan baskı düzeninin karanlığına asla ve asla teslim etmeyeceğiz.

KAMU

Bu büyüme sayesinde 5 yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturarak, işsizlik oranımızı yüzde 7 seviyesine gerileteceğiz. Kadın ve genç istihdamına özel önem vermeyi sürdüreceğiz. Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak, gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız. 

Girişimcilerimize verdiğimiz destekle ülkemizden en kısa sürede 15 adet milyar dolar ve 5 adet on milyar dolar değerinde şirket çıkmasını sağlayacağız. Üretimin tabana yayılmasında çok önemli görev ifa eden KOBİ’lerimizi, büyüyen ekonomimizin lokomotifleri olarak, finansmandan istihdama her alanda daha güçlü şekilde destekleyeceğiz.

DİJİTAL TÜRK LİRASI PROJESİ

Bugüne kadar hassasiyetle devam ettirdiğimiz bütçe disiplininden önümüzdeki dönemde de taviz vermeyeceğiz. Tasarım ve kriptoloji altyapısını kurduğumuz yeni nesil Dijital Türk Lirası projemizi hayata geçireceğiz.

ELEKTRİK

Kalkınmanın temel altyapısı olan enerjideki atılımlarımızı kesintisiz sürdüreceğiz. Yerli ve yenilenebilir enerji yatırımlarımızla, önümüzdeki dönemin sonunda enerji ithalatımızı yarıya düşüreceğiz. Karadeniz Doğalgazının ve Akkuyu Nükleer Güç Santralinin tam kapasite devreye girmesi, ülkemizin enerji bağımsızlığında bir milat olacaktır. Elektrikte halen 100 cigavat olan kurulu gücümüzü, 136 cigavata yükselteceğiz. 

Doğalgaz kullanamayan ilçemiz kalmamasını temin edeceğiz. Milletimize en çok eser kazandırdığımız alanlardan biri olan ulaşımda, otoyol ve bölünmüş yol projelerimiz ile havalimanı inşaatlarımızı tamamlarken, yeni dönemde ağırlığı raylı sistemlere vereceğiz. 

2053 vizyonumuz çerçevesinde hızlı tren hattımızı 13 bin 400 kilometreye, toplam demiryolu ağımızı 28 bin 600 kilometreye ulaştırmayı planlıyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde, halen inşası süren hızlı demiryolu hatlarına ilave olarak yeni projelerin yapımına da başlayacağız. 

ANKARA-İSTANBUL SÜPER HIZLI TREN HATTI

Ülkemizin, Ankara-Kırıkkale-Yozgat-Sivas hattının da açılmasıyla 11 ili, birbirine hızlı tren ağıyla bağlı hale geliyor. İzmir-Ankara hattı başta olmak üzere tüm projelerimizi tamamladığımızda bu sayıyı 52’ye çıkartacağız. Ayrıca, Ankara-İstanbul arasında süper hızlı tren hattı kuracağız. 

Tekirdağ, Mersin, İskenderun ve Kocaeli’nde yapacağımız yeni limanlarla, lojistik gücümüzü artıracağız. Çok modlu kuzey-güney ve doğu-batı ulaşım koridorlarıyla, yatırımın ve üretimin ülkenin her köşesine yayılmasını sağlayacağız. Kanal İstanbul’un bağlantı yolları ve altyapı çalışmalarının yapımını sürdüreceğiz. 

Önümüzdeki dönem internette 5-G teknolojisinin nüfusumuzun tamamı tarafından kullanılabilmesini temin edecek altyapıyı kuracak, 6-G teknolojisinin hazırlıklarına başlayacağız. Dünyanın en büyük 10 uydu operatöründen biri haline getirdiğimiz Türkiye’nin uzaydaki gücünü daha da artıracağız. 

Küresel rekabet ve küresel yenilik endekslerindeki yerimizi daha da yukarılara taşıyacağız.  Ülkemizi kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi yapacak Milli Teknoloji Hamlemizi kesintisiz sürdüreceğiz. Milli gururumuz TOGG’un üretime ve satışa başlamasıyla duyduğumuz sevinci, önümüzdeki 7 yılda 1 milyon aracı yollarda görmemizi temin ederek, daha da güçlendireceğiz.

Elektrikli araç şarj altyapısını ilk etapta 142 megavat gücüne çıkartarak, bu yöndeki yatırımları ülke genelinde destekleyeceğiz. Tarımsal üretimin geliştirilmesini, sadece ekonomik değil, milli bir mesele olarak görüyoruz. Bunun için önümüzdeki dönemde bitkisel üretimi 132 milyon tona, su ürünleri üretimini 750 bin tona çıkaracak adımları atacağız. 

Üretim güvenliği amacıyla sertifikalı tohum, fide ve fidan üretimlerini artıracağız. Ekonomik ömrünü tamamlamış çaylıklarımızı daha nitelikli çeşitlerle yenileyeceğiz. Arazi toplulaştırma çalışmalarında 100 milyon dekara çıkarak, vakit, enerji, alet ve ekipman kullanımında verimliliği artıracağız. 

Ülkemizin şartlarına uygun bir üretim planlamasıyla hem verimi, hem çiftçilerimizin gelirini yükseltecek bir sistem kuracağız.  Su depolama hacmimizi 193 milyar metreküpe çıkartarak, 80 milyon dekar araziyi sulayacak, 37 bin megavat enerji üretecek hale geleceğiz. 

Mera, yaylak ve kışlak alanları ıslah ederek, hayvancılığımızı destekleyeceğiz. Dönem sonunda büyük baş hayvan varlığımızı 19 milyona, küçük baş hayvan varlığımızı 68 milyona çıkartarak, vatandaşlarımızın ekonomik fiyatlarla ete erişimini kolaylaştıracağız.

Orman alanlarımızı, topraklarımızın yüzde 30’unun üzerine, verimli orman alanı miktarını da 14,5 milyon hektara ulaştıracağız. Yeşil kalkınma hedeflerimizle, ülkemizin doğal kaynaklarını, bize uluslararası alanda da avantaj kazandıracak şekilde sürdürülebilir bir anlayışla değerlendireceğiz. 

Bölgelerimizin sahip oldukları özelliklere ve imkanlara göre farklı alanlarda geliştirilmesini sağlayacak Bölgesel Gelişme Ulusal Strateji ve Bölge Planlarını uygulamaya koyacağız. Bu yaklaşımla, bölgelerimizi ülke ekonomisi ve sosyal hayatıyla bütünleştirecek şekilde kalkınma planları yapacağız. 

Dünyaya model olarak sunduğumuz insani ve vicdani dış politikamızı, istikrar, denge ve atılım hedefleriyle, girişimci, etkin ve sonuç alıcı bir şekilde geliştirmeyi sürdüreceğiz. Hem ülkemizin, hem bölgemizin, hem insanlığın huzur ve istikrar bulacağı bir dış politikayla, çok taraflılık, daha fazla işbirliği, barış, istikrar ve insani diplomasiyle Türkiye eksenini inşa edeceğiz. 

Son 5 yıldaki uygulama tecrübesine ve değişen ihtiyaçlara göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini restore ederek, Türkiye Yüzyılı hedeflerimize daha fazla katkı verecek şekilde geliştireceğiz.