AK Parti ve CHP'nin seçim taktikleri

Abone Ol

Kulağımız YSK’da, gözümüz İstanbul’daydı. Çünkü İstanbul seçimlerine 31 gün kaldı.

Ekrem İmamoğlu dün seçim kampanyasını başlattı. Binali Yıldırım’ın kampanyasına ise son şekli veriliyor. İki parti de yeni bir seçim ve yeni kampanya ilkesinden hareket ediyorlar. 31 Mart’a göre yeni bir dil kullanmayı tercih ediyorlar. AK Parti’nin tanıtım toplantısı yapıp yapmayacağı belli değil. Ama 31 Mart’ın benzeri olmayan, pozitif ve kucaklayıcı bir kampanya yapılacak. Binali Yıldırım ön plana çıkarılacak, yerel seçim havasında tutulacak, kucaklayıcı bir dil kullanılacak. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan da 31 Mart seçimlerinden sonra gündeme getirdiği “Türkiye ittifakı”nı her geçen gün tahkim etmeye özen gösteriyor. 19 Mayıs etkinliklerine siyasi parti liderlerinin davet edilmesi, Bandırma Vapuru’nun önünde verilen fotoğraf ve Meclis’teki iftar programında “Hepimiz 82 milyonluk Türkiye gemisinin yolcularıyız” çağrısı önemliydi. AK Parti’nin seçim kampanyasının eksenini “Türkiye ittifakı” oluşturacak diyebiliriz.

İMAMOĞLU İZLENİMİ

CHP’de ise kampanya tamamen Ekrem İmamoğlu üzerine kurulmuş durumda.

31 Mart seçimleriyle ilgili tanıtım toplantısında Ekrem İmamoğlu projelerini anlatmıştı. Binali Yıldırım da İstanbul için projelerini ön plana çıkarmıştı. Zaten vaat ve proje yağmuru şeklinde bir kampanya olmuştu. Ama bu kez farklı bir kampanya var. Zaten Ekrem İmamoğlu da farklıydı. 31 Mart’ta daha çekingen ve kendini tanıtmaya çalışan bir Ekrem İmamoğlu vardı. Her hareketinde “Beni klasik CHP’li olarak değerlendirmeyin, ben farklı biriyim” demeye özen gösteren bir tavrı vardı. Bu kez bir tanınma problemi olmadığı için kendinden emin bir Ekrem İmamoğlu vardı. Kampanyasını YSK’nın verdiği karar üzerine kurdu. Beklendiği gibi mağduriyeti ve vicdanı önplana çıkardı ama onu belli bir seviyede tutmayı bildi. Ekrem İmamoğlu hem seçim gecesi, hem mazbatayı aldığı zaman, hem de YSK iptal kararını verdiğinde doğru bir duruş ortaya koydu. İptal kararına karşı çıktı ama sahnede ceketini çıkarıp kollarını sıvadığı bir sahne vardı, o an hem vücut diliyle hem de umut veren konuşmasıyla yılgınlığa ve küskünlüğe meydan vermeden tam aksine kitlesini motive etmeyi başardı. Seçim kampanyasını da izlediğim için tanıma fırsatım oldu. Dün Ekrem İmamoğlu’nu izlerken, YSK’nın iptal kararından bu yana üzerine çok şeyler koyduğunu gördüm.

AKŞENER VE İNCE BAŞARAMAMIŞTI

Ekrem İmamoğlu mağduriyetler üzerinden büyüyor ama bunu bir başarı hikâyesine dönüştürüp kitlesini yeni bir başarı için motive edebiliyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Muharrem İnce ve Meral Akşener bunu başaramamıştı.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ