2.BÖLÜM: DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE AKRAN ZORBALIĞI 

Akran zorbalığı, son zamanlarda dünyada ve ülkemizde sıklıkla duyduğumuz, özellikle ergen etkileşiminde her geçen gün artarak devam eden ve zaman zaman çocuklarımızın da farklı rollerle dahil olduğu bir tutum ve davranış bozukluğudur.

Son yıllarda yapılan istatistiklere göre özellikle Çin gibi kalabalık nüfusa sahip ülkelerde her on çocuktan dördü akran zorbalığına maruz kalıyor. Kendisi de uzun yıllar akran zorbalığına  maruz kalan Xizi isimli oyun tasarımcısı yaşadıklarından etkilenerek “Decisions Of A transfer Student” isimli bir kutu oyunu tasarladı. 

Finlandiya, toplumsal huzurun korunabilmesi adına akran zorbalığını engellemek için okullarda Kiva isimli, dijital uygulamaları da kapsayan bir uygulama geliştirdi. Bu uygulama ile okul, aile ve çocuk sisteme dahil ediliyor. Özel uzmanlarca hazırlanan anket ve iç görü formlarıyla okul topluluğunun eğilimleri belirleniyor. Veriler ışığında yine özel uzmanlarca hazırlanmış inter aktif eğitimler, drama ve oyun etkinlikleriyle bu eğilimler azaltılmaya çalışılıyor. 

Türkiye’de de uzmanlar bu konuda oldukça önemli çalışmalar yapıyor. İki Uzman Klinik Psikolog olan Açelya Şahin Fırat ve Begüm Ayşegül Uğurlu da akran zorbalığı ile baş etmeyi hedefleyen kutu oyunu “Zorbasavar’’ ı tasarladı ve piyasaya sürdü. Türkiye’de de birçok dijital platformda bu konu tüm ayrıntılarıyla tartışılıyor ve toplumsal bir farkındalık yaratılmaya çalışılıyor.

Her ne kadar ergenlik döneminde sıkça görülse de pandemiyle birlikte artan ekran kullanımı, şiddet içeren dijital oyunlar, sosyal medya etkisi ve ailelerin çocuklarıyla geçirdikleri aile içi samimi etkileşimler azaldıkça akran zorbalığının daha küçük yaşlarda görülme olasılığı ne yazık ki artıyor. Şiddeti ve türü yaşa göre farklılık gösteriyor. Günümüzde genel olarak fiziksel, sözel, sosyal, psikolojik, cinsel ve siber zorbalıklara rastlanıyor.

Akran zorbalığı farklı yaş gruplarında farklı şekillerde gözlemlenebiliyor ve farklı roller içerebiliyor. Uzmanlar akran zorbalığındaki rolleri üç kategoriye ayırıyor.

  • Zorba 
  • Mağdur 
  • Seyirci 

Ve çocuğunun dünyayı nasıl algıladığına bağlı olarak derinliği farklı, küçük ya da daha büyük travmaları beraberinde getiriyor. Bu travmaları oluşturan bir diğer etken de ailelerin bu duruma karşı olan tavrı ve tepkisi. Ağzımızdan çıkacak her söz ya da vereceğimiz her tepki çocuğumuzun akran zorbalığındaki rolüne göre yaşayacağı travmanın derinliğini etkiliyor.

Kısaca, zorbalıkla baş etmenin yolu zorbalıktan geçmiyor. Bu bilinçle hareket etmek sorunun daha hızlı çözülmesini sağlıyor.