İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyaset yasağı cezası sonrası Saraçhane'ye giderek destek ziyaretinde bulundu. 

İki ismin kamuoyuna yansıyan samimi kucaklaşma fotoğrafları, cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili çeşitli komplo teorilerine neden oldu.

T24'te yer alan habere göre, HDP Basın, Yayın ve Propaganda Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, "Meral Akşener ve Ekrem İmamoğlu’nun samimi fotoğraf vermesi partimizi rahatsız etmez. Çünkü Ekrem İmamoğlu'na yapılan büyük bir haksızlık var. Kim ki İmamoğlu’nun yanında durursa, onunla dayanışırsa doğru yapar" diye konuştu; ardından şunları kaydetti:

'NE MURAD ETTİĞİ KONUSU TARTIŞILMALI'

"Biz bu konuyla ilgili Meral Akşener’in siyasi görüşü ve düşüncesiyle ilgilenmiyoruz. İmamoğlu hakkındaki karar daha önce bizim partimiz üzerinde uygulandı, şimdi başka kesimlere doğru genişletiliyor. Bu nedenle Akşener’in İstanbul’daki mitinge katılması bizi rahatsız etmez, sahiplenme herkesin alması gereken bir tutumdur. Fakat Akşener’in bundan ne murad ettiği konusu tartışmalı. Burada neyin hedeflendiği, bu sahiplenme görüntüsüyle ne mesaj verildiği kamuoyunun takdirine bırakılmalıdır."

'DENKLEM DIŞI BIRAKILMAYA ÇALIŞILIYOR'

İmamoğlu hakkında verilen karara ilişkin de konuşan Temel, şunları söyledi: 

"Bazı yanılgılı yorumlar ve değerlendirmeler yapılıyor. Hatta bu konuda iktidarın ekmeğine yağ sürülüyor. İmamoğlu’nun önünün açıldığı, bu kararla engellenemez bir siyasi aktör haline getirildiği söyleniyor. Dolasıyla sanki bu karar İmamoğlu’nun lehineymiş gibi değerlendirmeler yapılıyor. Meral Akşener de onu desteklediği için İyi Parti fırsatçılık yapıyormuş gibi değerlendirmeler de yapılıyor. Bu değerlendirmelerin bir yönü yetersiz ve yanlıştır. Aslında bu kararla Türkiye'deki etkili bir siyasi figür denklem dışı bırakılmaya çalışılıyor.

'AMAÇ, MUHALEFETİ BAŞKA SEÇENEKLERE MECBUR KILMAK'

Bu kararın amacı, Ekrem İmamoğlu gibi bir seçeneği elemektir. Beğeniriz ya da beğenmeyiz, Erdoğan’ın hedefi, muhalefeti etrafında toplayabilecek bir adayı diskalifiye ederek seçenekleri azaltmaktır. Bu aynı zamanda Kılıçdaroğlu'nun bir şekilde aday olmaması ihtimaline karşı toplumu daha kötü bie adaya mahkûm etme girişimdir, yani muhalefeti başka seçeneklere mecbur kılmaktır. Bugüne kadar potansiyel adaylar olarak İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu tartışılıyordu.

Mansur Yavaş ve Meral Akşener gibi aktörler çok zayıf ihtimaller olarak değerlendiriliyordu. Şimdi iki kişi arasında yürütülen tartışmada yargı eliyle bir kişi elenmek isteniyor. Bu mahkeme kararını aldırtan siyasi iktidar, bu kararı onatma konusunda da büyük çaba sarf edecektir. İktidar bu hamleyle Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu gibi öne çıkan iki sınırlı seçeneğin sayısını bire indirdi ve bundan sonra Kılıçdaroğlu ile birlikte başka seçenekler tartışılacak."