Geçtiğimiz günlerde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, herhangi bir diplomatik çeviri eğitimi veya diplomatik geçmişi olmayan Fatima Gülham Abushanab’ın Erdoğan’ın dünya liderleri ile ‘baş başa’ görüşmelerinde tercüman olarak yer almasına tepki göstermişti. Kılıçdaroğlu, Abushanab için hanım kızımız ifadesini kullanmıştı. Tele1’in haberine göre; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği “Anlat İstanbul” programının sonuçlarını açıkladı. Akşener, konuşmasında yaptığı ev ziyaretlerinden biriden bahsederken, “uzman bir hanım arkadaşımızla ziyaret ediyoruz” dedi. Bu sırada Akşener, kısa bir süre durduktan sonra, ” Hanım kız deyince kızılıyor, sürtük deyince problem yok.” dedi. Akşener’in ‘sürtük’ hatırlatması salonda alış tufanı koparttı. Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle: “Çok kolaymış gibi görünen pek çok konu inanılmaz derecede zordu. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı kim olacak diye konuşuluyorsa bunun sahibi sizlersiniz. Türkiye asgari ücrete mahkûm olmuş. Ev kadınlarının hali perişan. Hayvan yetiştiricilerinin inanılmaz hikâyeleri var. Mesela Kayseri’de gözleri yaşlı bir arkadaş seslendi: “Abla ben mallarıma oruç tutmayı öğrettim” dedi. Yem o kadar pahalı ki aralıklı veriyor. Ben bunu birkaç yerde söyledim. Biz İyi Parti olarak makulün temsilcisiyiz. Makulün peşinde yürümeye devam edeceğiz. İstanbul bu çalışmanın geniş ürünü. Uyuşturucu diye bir meselenin benim gezdiğim yerlerde de İstanbul’da da ne kadar önemli olduğunu gördük. Bana Ahlat’ta, İstanbul’da, Ankara’da da söyledi anneler. Yüz liraya uyuşturucu satılıyorsa bazıları görevini yerine getirmiyor demektir. Her yerde annelerin şikayeti uyuşturucu, demek ki bir yerlerde bozukluk var, bunun düzeltilmesi gerekiyor. Ben, bir genç arkadaşımız ve sosyal hizmetler konusunda uzman bir hanım arkadaşımızla ziyaret ediyoruz. Hanım kız deyince kızılıyor, sürtük deyince problem yok. Evlere izin alarak giriyoruz. İstanbul’un bazı mahallelerinde tahmin edemeyeceğiniz problemler var. İşte bir beka sorunu da buradadır. İstanbul’un apartmanların altı ayağının izi çıkıyor. O evlerdeki çocuklarda astım, bodurluk başlamış. Çocuklar inanılmaz zayıf. O evlerin buzdolaplarını açtığınızda gördüklerinize bağıra bağıra ağlayabilirsiniz. Bol bol makarna pişiyor. Gıdaya ulaşmanın her ay ne kadar aşağı doğru indiğini görüyorsunuz. Sosyal devlet hakikaten ölmüş”