Gündem

Aşkın Genç'ten Mehmet Şimşek'e eleştiri: Ekonomi karnesi sınıfta kaldı

CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomi performansını sert sözlerle eleştirdi. Göreve geldiğinde tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) yüzde 39 olduğunu hatırlatan Genç, bugün bu oranın yüzde 33 seviyesinde olduğunu belirtti.

Abone Ol

Genç, yaptığı yazılı açıklamada, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in "ekonomiye güven vereceğini, enflasyonu tek haneye düşüreceğini" vaat ederek göreve başladığını ancak geride bırakılan iki yıla rağmen hedeflerin ötelendiğini, vatandaşın yükünün ise arttığını belirtti.

Şimşek görevi devraldığında yüzde 39,59 seviyesinde olan yıllık TÜFE'nin bugün yüzde 33,52 olduğuna işaret eden Genç, şunları kaydetti:

"İki yılda hedefin tarihi 2026’dan 2027’ye ötelenmiş durumda. Ekonomide gerçek tablo, iktidarın anlattığı başarı hikâyesi değil, tam anlamıyla bir çöküştür. Şimşek, 26 Ekim 2024’te ‘enflasyon 2026 sonunda tek haneye iner’ dedi; 6 Ağustos 2025’te ise ‘tek hane 2027’de’ diyerek hedefi bir yıl ileri attı. Yani takvim değişiyor ama halkın cebindeki yangın sönmüyor.

"Faiz politikasının bedeli üreticiye, esnafa, çiftçiye, işçiye ödetiliyor"

“Faizde tablo daha çarpıcı. Şimşek koltuğa oturduğunda politika faizi yüzde 8,5’ti, TCMB 22 Haziran 2023’te ilk adımla yüzde 15’e çıktı, Mart 2024’te yüzde 50 tavanı gördü. Bugün ise yüzde 43. Bu kadar kısa sürede böylesine sert artış ve ardından indirime geçiş, öngörüsüzlüğün en açık göstergesidir. İktidarın ‘yüksek faiz–yüksek kur–yüksek enflasyon’ sarmalından çıkamadığını görüyoruz. Bedeli ise üreticiye, esnafa, çiftçiye, işçiye ödetiliyor.

"Dolar, avro, altın katlandı; milletin alım gücü eridi"

Dolar/TL Şimşek görevdeyken 5 Haziran 2023 sabahı 21,13 seviyesindeydi; bugün 40,89. Yani yaklaşık yüzde 93 artış. Aro/TL aynı gün 22,60 iken bugün 47,79; artış yüzde 111. Gram altın 5 Haziran 2023’te bin 31-bin 37 lira bandındaydı; bugün 4 bin 392 lira; artış yüzde 232. Bu artış sadece yatırımcıyı değil, ithalata bağlı üretim yapan sanayiciden, kuyumcudan, evine bir gram altın almak isteyen vatandaşa kadar herkesi etkiliyor. Bugün Türkiye’de insanların düğünde bir çeyrek altın takabilmesi bile imkânsız hale geldi. Bu tablo, ekonomi yönetiminin ‘başarı hikâyesi’ değil, başarısızlık belgesidir.

"Milletin sofrasındaki ekmek küçülüyor"

TÜİK verileri Temmuz 2025’te yıllık enflasyonun yüzde 33,52 olduğunu söylüyor. Ancak halkın hissettiği gerçek enflasyon; kiradan gıdaya, ulaşımdan hizmetlere kadar çok daha yakıcı. İki yılda tek hane vaadi ötelenmiş, hedefe giden yol da güven vermemiştir. İktidar masa başında rakamlarla oynarken, milletin sofrasındaki ekmek küçülüyor. Çocuklar okula aç gidiyor, emekli temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, esnaf kepenk kapatıyor. Bu tabloyu makyajla saklamaya çalışmak, gerçeği değiştirmiyor.

"Çözüm, kurallara ve Anayasa’ya uymaktır"

Bugün geldiğimiz nokta şudur; Şimşek’in ‘programı’ vatandaşın sofrasındaki ekmeği büyütmedi. Dolar ikiye katlandı, avro iki kattan fazla arttı, altın üçe katlandı. Faiz yüzde 8,5’tan yüzde 50’ye çıkarılıp sonra yüzde 43’e indirilerek ekonomiye ‘yüksek maliyet–yüksek belirsizlik’ politikası dayatıldı. Kurallı ekonomi, bağımsız kurumlar, güven veren bir orta vadeli çerçeve ve gelir dağılımını gözeten vergi politikası olmadan dezenflasyon kalıcı olamaz. Ekonomide kalıcı iyileşme, günü kurtaran pansumanlarla değil; bağımsız kurumlarla, şeffaflıkla, adaletli bir gelir dağılımıyla mümkündür. Öncelikle hukuk devletinin ve Anayasa’nın gereklerine uymak gerekir. Kuralları yok sayan bir yönetim ne enflasyonu düşürebilir ne de topluma güven verebilir. Türkiye’nin ihtiyacı, vatandaşın hakkını ve hukukunu koruyan bir ekonomi yönetimidir.”