Türkmen Alevi Ocakları Birliği Kültür Eğitim Ve Sağlık Vakfı Başkanı Ali Coşkun sözlerine devam etti, Avrasya dünyası, Erenlerin medeniyeti ve Gül Baba'yı anlattı.

AVRASYA DÜNYASI, ERENLERİN MEDENİYETİ VE GÜL BABA

"Sevgili canlar, sizleri saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.
Hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Türkmen Alevi Ocakları Birliği Kültür Eğitim ve Sağlık Vakfı ve Gül Baba Türbesi Mirasını Koruma Vakfıyla birlikte çok büyük bir bilimsel hizmeti sizlerle paylaşmak için burada cem olduk.

Bu bilimsel, büyük hizmetin adı Gül Baba. Bu eşsiz bilimsel çalışmayla, Gül Baba’nın  500 yıllık tarihinin tüm arşivi  taranarak gün yüzüne çıkarıldı. Böylece bugün sizlerle paylaşmaktan onur duyduğumuz 3 ciltlik Gül Baba eseri ortaya çıktı. Bu önemli yayının öncelikle bilim dünyasına, Alevi-Bektaşi toplumuna ve insanlığa hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Bu vesileyle Horasan erenleri yolundan, Bektaşi geleneğinden gelen en büyük eserim cumhuriyettir diyen Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve özlemle anıyorum.

Türkiye’mizin altmışa yakın ilinden, Macaristan, Bulgaristan, Yunanistan, Kosova, Makedonya, Karadağ, Bosna-Hersek ve Arnavutluk’tan teşrif eden Alevi-Bektaşi inanç önderlerimiz, yol mensuplarımız, mihmanlarımız ve tüm misafirlerimiz tekrar hoş geldiniz, safalar getirdiniz.
Ardahan-Damal’dan İzmir Bergama’ya, Gaziantep’ten Ordu’ya, Antalya’dan Bulgaristan-Deliorman’a, Arnavutluk-Tiran’dan Adıyaman’a binlerce kilometrelik bir mesafe içerisinde yüzlerce Alevi-Bektaşi ocak ve tekke mensubu Gül Baba için  burada...(salona bakarak söyleyin)   Ne büyük mutluluk.
Böylece “kök bir, dal bin bir” tarifini somutlaştırmış oluyoruz.

Yıkmadan, yakmadan Hoca Ahmed Yesevi Dergahı’nın attığı temel üzerinden gönül fethi ile Anadolu, Türkmenler’e yeni bir yurt olmuştur.
Bu büyük olgunun Anadolu’daki lideri pir, serçeşme ve hünkar sıfatlarıyla andığımız Hacı Bektaş Veli’dir. Hünkar, 13. yüzyılda Anadolu’ya varmış ve bir Türkmen köyü olan Suluca Karahöyük’te yerleşerek dergah açmıştır. Bu inanç sisteminin temeli onun anlayışı olan “okunacak en büyük kitap insandır” felsefesine dayanır.
Hacı Bektaş Veli’nin anlayışı, Anadolu başta olmak üzere Balkanlar’a ve Kuzey Afrika’ya uzanan geniş bir coğrafyaya yayılmıştır.
Gül Baba, Alevi Bektaşi inancını  Orta Avrupa coğrafyasında  özellikle Macaristan topraklarında  temellediren ve temsil eden derviştir.
Gül Baba, Macaristan’ın Budapeşte şehrinde Alevi-Bektaşi inanç sistemini adıyla kurduğu zaviyede hayata geçirmiştir. Gül baba türbesi Macaristan’da çok çok önemli bir tarihsel mekândır.

Sevgili canlar, Gül Baba Türbesi Türk-Macar dostluğunun yüzyıllar boyu yaşatılması açısından son derece önemli kültür mirasıdır. Ve bu yapı tüm olumsuz etkenlere karşın, günümüze dek aslına saygı duyularak yaşatılmaktadır.

Bakınız sevgili canlar, Yüzyıllar önce Macar Devletinin Osmanlı Devletine yolladığı belge. Şu anda ekranda.
Ne diyor okuyorum, "Macaristan hükûmeti, Budapeşte’de bulunan Gül Baba Türbesi’nin bakım ve onarımı için, Osmanlı İmparatorluğu’na yazı gönderir.
Son derece nazik üslûbuyla dikkat çeken belgede Gül Baba Türbesi’nin, durumunun çok kötü olduğu, mutlaka restore edilmesi gerektiği belirtilmektedir.
Ekranda gördüğünüz belgede, Türbenin tarihsel mirasçısının Osmanlı-Türk Devleti olması nedeniyle, Türk Devletinin gereken mali ve sosyal sahiplenmeyi gösterip gösteremiyceyi sorulmaktadır. Aksi taktirde Gül Baba Türbesi’nin Macar Devleti tarafından tamirinin yapılıcaa ifade edilmektedir.
Osmanlı devleti cevaben yolladığı yazıda; Osmanlı  hükûmetinin restorasyon harcamalarını karşılıycaanı ve miktarının bildirilmesini ister.
Stratejik açıdan önem taşıyan nokta işte burasıdır. Düşünebiliyor musunuz, bir Alevi-Bektaşi dervişi, dili, kültürü, dini ayrı bir coğrafyada bu denli sevilmiş ve sahiplenilmiştir. İşte bu Hacı Bektaş Veli düşüncesinin evrenselliğinin en somut kanıtıdır. "

Türkmen Alevi Ocakları Birliği Kültür Eğitim ve Sağlık Vakfı olarak amacımız Alevi-Bektaşi inancının yüzlerce yıllık tarihini; insanlığa tanıtmak, elde ettiğimiz verilerle bilimsel yayınlar yapmak, ve inanç-dede ocaklarımız hakkında tüm yazılı ve sözlü tarihi yarınlara taşımaktır. İşte Gül Baba adlı üç ciltlik bu büyük eser alanında ilk olma özelliği taşıyor.

Müjdemizi de vereyim. Sırada daha pek çok eser var. Hepsi yayına hazır durumda. Gül Baba adlı bu olağanüstü eseri kazanmamızda eşsiz akademik çalışmayı yürüten, Türkmen Alevi Ocakları Birliği Eğitim Kültür va sağlık Vakfı Bilim Kurulu Başkanı sosyolog, Can dostum Coşkun Kökel’e ve ekibine, emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. Elinize, emeğinize yüreğinize sağlık.

Tekrar tüm konuklarımızı sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Allah bizleri kendisine kul, Muhammed’e ümmet, Ali’ye talip eyleye, Horasan’dan Budapeşte’ye ulaşan, uzanan tüm erenlerin himmeti bizlerin üzerinde ola.
Gerçeğe hü…'' dedi ve sözlerine son verdi.

Ali Coşkun Alevi toplumunun önde gelen isimlerinden olmasının yanı sıra, yapmış olduğu organizasyonlar ile dikkat çekiyor.