DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İstanbul'da katıldığı bir iftar programında konuştu. Partisinin kendi logosuyla seçimlere gireceğini bir kez daha vurgulayan Babacan, şu ifadeleri kullandı: KURTULUŞ GÜNÜNDE BEŞTEPE'DE BİRİLERİ YERİNDEN ZIPLAYACAK” Sokaklar sandık gününü iple çekiyor. Sokağın sesi ‘DEVA Partisi' diyor. Bu güveni boşa çıkarmamak için canla başla çalışmak zorundayız. DEVA Partisi seçimlere, kendi adıyla sanıyla, şanıyla namıyla, her alanda hazırladığı çözümlerle oy pusulasında kendi logosuyla girecek. O kurtuluş gününde mührü damlaya öyle bir basacağız ki Ankara'da Beştepe'de birileri yerinden zıplayacak. “ADALETİN OLMADIĞI TEK BİR YOLA DAHİ GİRMEYECEĞİZ” Adaletin, merhametin yere düşürülmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye'yi öfkeye teslim etmeyeceğiz. Türkiye'yi ‘rövanşların ülkesi' yapmayacağız. Ülkemize hep beraber sahip çıkacağız, sahipsiz bırakmayacağız. Adaletin olmadığı tek bir yola dahi girmeyeceğiz. Demokrasimizi güçlendireceğiz. “GELİN, DEVA PARTİSİ'NDE BİRLEŞELİM” Türkiye'nin tüm demokratlarına sesleniyorum. Sosyal demokrat arkadaşıma, muhafazakâr demokrat arkadaşıma, liberal demokrat arkadaşıma, milliyetçi demokrat arkadaşıma sesleniyorum. Gelin, DEVA Partisi'nde birleşelim. Gelin, tam demokrasinin bayrağını hep beraber göndere çekelim. Gelin, hep beraber kazanalım. Türkiye olarak kazanalım. “ALTILI MASANIN ADAYI BÜYÜK BİR ZAFER KAZANACAK” Bakın görün, Meclis seçimlerinde DEVA Partisi büyük bir zafer kazanacak. Cumhurbaşkanı seçimlerinde altılı masanın adayı büyük bir zafer kazanacak. Bu iş çözülecek. Biz, altılı masada demokrasimizi kurtarmak için el ele verdik. Türkiye'yi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e geçireceğiz. Türkiye'yi, sağ salim barış, özgürlük ve adalet limanına ulaştıracağız. Sandıklara hep beraber sahip çıkacağız. “DÜNYA TÜRKİYE'Yİ, TÜRKİYE DEVA'YI KONUŞACAK” Seçimlerden sonra tüm dünya Türkiye'yi konuşacak, tüm dünya DEVA Partisi'ni konuşacak. Türkiye'nin yıldızı parlayacak. Bu açlık, bu yoksulluk, bu adaletsizlik, bu umutsuzluk bitecek. Tüm Türkiye'nin yüzü gülecek.