DEVA Partisi Başkanı Ali Babacan, partisinin açılışı için gittiği Aydın'da dün akşam saatlerinde sosyal medya hesabından canlı yayın yaparak Merkez Bankası'nın faiz kararını değerlendirdi. Babacan, 'Gerçekten çok üzgünüm' dedi. "YANLIŞ BİR ZAMANDA YAPILAN YANLIŞ BİR ADIM RİSK PİRİMİNİ ARTTIRDI" Merkez Bankası’nın faiz indirme kararının Erdoğan’ın talimatıyla gerçekleştiğini belirten Babacan, 'Merkez Bankası faizlerini iki puan indirdi. Bu Sayın Erdoğan’ın talimatıyla oldu. Arkasından hemen dolar kuru önce 9.40 kuruşu geçti, akşam saatlerinde de 9.50’yi geçti. *Yetmedi hazinenin 10 yıl vadeli borçlanma faizleri yüzde 20.5’i buldu. *Çünkü yanlış bir zamanda yapılan yanlış bir adım Türkiye’nin risk primini arttırdı. İleriye doğru enflasyon ihtimalini arttırdı. Kur artınca Türkiye’de A’dan Z’ye her şeye zam gelir. Bu da enflasyona sebep olur. Enflasyon beklentisinin sonucunda da Hazine’nin borçlanma faizleri artıp, piyasadaki bütün faizler artar. * Bugün de olan budur. Partili, taraflı cumhurbaşkanı ve akraba bakan el ele verip 2018 yılında bu ülkenin ekonomisini yönetmeye başlamadan önce hazinenin borçlanma faizleri yüzde 10-11 civarında dolaşıyordu. Bugün tam iki katına çıkmış durumda faizler. "BU ÜLKE BU KADAR KÖTÜ YÖNETİLMEYİ HAK ETMİYOR" “Bu ülkenin tam 11 yıl ekonomisinin başında olan bir insan olarak olanlara çok üzgünüm” diyen Babacan, iktidarı eleştirerek şu ifadeleri kullandı: * Gerçekten bu ülkeye çok yazık. Bu ülke bu kadar kötü yönetilmeyi hak etmiyor. Bu ülkeyi yönetenler, mutlaka aldığımız kararların toplum üzerindeki etkisi nedir, vatandaşların üzerindeki etkisi nedir, bunları mutlaka düşünmeliler, hesap etmeliler. * İstişareyle, ortak akılla bu memleketi yönetmeleri lazım. Bir kişinin, ‘Ben dedim oldu, ben ekonomistim, benim alanım ekonomi’ deyip de koskoca bir ekonominin, koskoca bir ülkenin bütün kurumsal alt yapısını adeta yok etmesi, bütün kurumlarını etkisizleştirmesi ve tek kişinin talimatıyla bu koskoca ülkenin ekonomisiyle ilgili kararların alınması maalesef ülkemizi bu hale getirdi. * Gerçekten içim parçalanıyor. Bu ülke bu kadar büyük bir bedeli ne için ödüyor? Bir düşünün. Kur niye bugün 9,50. Hazinenin borçlanma faizleri daha 2018 yılında yüzde 10-11 iken bugün niye yüzde 20’nin üzerinde? * Sadece ve sadece Türkiye yönetim sebebi bu arkadaşlar. Taraflı, partili bir cumhurbaşkanı, tek kişinin elinde toplanmış yetkiler, istişare ve ortak aklın sıfırlanması, kadroların zayıflaması ve alın size koskoca bir enkaz, koskoca bir ekonomik kriz. “ENFLASYONU VE KURU DÜŞÜRMENİN YOLU HUKUK VE ADALETTEN GEÇER” Ekonomik krizden çıkış yolunu da açıklayan Babacan sözlerine şöyle devam etti: * Bir ülkede faizi, enflasyonu ve kuru düşürmenin yolu öncelikle hukuktan ve adaletten geçer. Hukuku önceleyeceksiniz. Bir ülkede adaleti önceleyen bir yönetim zihniyetiniz olacak. * Temel haklar ve özgürlükler konusunda en yüksek standartları hedefleyeceksiniz. En yüksek standartta demokrasiyi hedefleyeceksiniz. * Önce ekonominin temelini sağlamlaştıracaksınız. Bütün bu saydıklarım ekonominin temelidir. Ancak o temeli sağlam kurarsanız, o sağlam temel üzerine sağlam bir bina inşa edersiniz. * Şu anda böyle bir şey yok. Şu anda ülkenin ekonomisi çok zor bir durumda ve bunun sebebi sadece ekonomi yönetimiyle ilgili yapılan hatalar değil, aynı zamanda ülkedeki hukuksuzluk, adaletsizlik, hukuki güvenliğin kalmaması, sözleşme hukukunun örselenmesi, mülkiyet hukukunun sıfırlanması… * Bütün bunlar ekonominin bozulmasındaki en temel unsurlar. Sağlam bir ekonomiyi nasıl inşa edeceksiniz? *Öncelikle bütün kritik pozisyonları dürüst ve ehil insanları getireceksiniz. Ülkeyi ortak akılla istişareyle yöneteceksiniz. Şeffaf olacaksınız, hesap verebilir olacaksınız. Kural bazlı bir yönetim anlayışınız olacak. Ve çok iyi bir plan, program ve hazırlayıcınız olacak. Biz şuanda bunların hepsini hazırlıyoruz. *Bu krizi çözme işi de bize düşecek öyle görünüyor. Bugünkü iktidarın ülkenin ekonomik sorunlarını asla mümkün olmayacak. Hukuku önemsemeyen, adaleti yok eden, temel hak ve özgürlükler konusunda hiç bir hassasiyeti bulunmayan bir iktidarın bu ülkenin ekonomik sorunlarını çözme imkanı, ihtimali olmayacaktır.