Belaya hazır olun, çifte belaya: Aktroller ve Oktroller

Olası bir iktidar değişikliğinde trollerin ortadan kalkacağını düşünenlere kötü bir haberim var. Aktrollerin boşluğunu, Oktroller dolduracak.

Abone Ol

2019 yılındaki yerel seçimlerden bugüne kadar geçen yaklaşık 4 yıllık sürede Türkiye'nin en önemli gündemi hep cumhurbaşkanlığı seçimi oldu. 20 yıllık AK Parti iktidarından bıkan muhalif seçmen, artık bir değişim bekliyor. Altılı Masa oluşumu bana geleceğe dair umut verse de, Masa'dan ya da Masa'dakilerden beklentisi olanlar beni korkutuyor. Ellerini ovuşturarak kendilerine açılacak alanı (TRT'de, İletişim Başkanlığı'nda, AA'da ya da Meclis'de) bekleyenler her türlü saygı ve ahlak duvarını yıkarak geliyorlar. Tehditler, küfürler, hakaretler havada uçuşuyor. 

Anketlerde halka sorulan muhalefetin olası 3 adayından en az oy alan (malum firma hariç) CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2023 seçimlerinde muhalefetin tek adayı olmasını isteyen bazı kişiler seçimleri kazanmaktan çok Kemal Bey'in kendilerine bir alan açacağını düşünüyorlar. Öz kardeşine bile hak etmediğini vermeyen, kendisine bile lüks bir yaşam sağlamayan Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu şahıslara prim verdiğini sanmıyorum. 

Kişisel erdemleri konusunda şüphe duymadığım ama seçimler konusunda realist bir bakışla kazanma ihtimali en düşük aday olarak gördüğüm Kılıçdaroğlu'nun  adaylığını isteyenler halka hakaretler ve tehditler yağdırıyor.

Öngörüleri Hüsnü Mahalli'den hallice olup, 2014 yılında Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ilk turda kazanacağını iddia eden bir gazeteci, "CHP içinde bazı gerizekalılar var. Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'nu yenebileceğini düşündüğü için adaylığını istediğini sanan gerizekalılar var. Bazı aptallar da var. Bu kelimeleri özellikle seçiyorum. Ne b.k yerseniz yiyin. Kılıçdaroğlu aday olursa oylar nereye gidecek ulan?" sözlerini muhalif seçmenler için kullandı. Mesele mecbur bırakılarak oy verdirmekse, DEMOKRASİ nerede?

Aynı huysuz ve agresif dede İYİ Parti için "HDP'nin olduğu yerde olmazlarmış. E s.tir git Erdoğan'a oy ver o zaman" diye hakaret etmişti. Oysa yaptığı canlı yayınlardan Atamız'ın fotoğrafını hiç de eksik etmez. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

Muhalefete muhalefet edilmeyeceğini iddia eden bu kişiler, muhalefetin olası adaylarını yıpratmaktan geri durmuyorlar. İmamoğlu'na yargı yoluyla siyasi yasak getirilmek istenmesi sürecini de, "Kılıçdaroğlu'na müthiş bir operasyon yaptılar. Burada bir mağduriyet yok. İmamoğlu olayı mağduriyete çevirince Kılıçdaroğlu da ya çok panikledi ya da çok öfkelendi" şeklinde yorumladı bu dedemiz. Yavaş ya da İmamoğlu aday olursa belki Erdoğan gidermiş ama Erdoğan döneminde yaşananlar uygulamalar, hırsızlıklar, yolsuzluklar devam edermiş. Yavaş da İmamoğlu da tesadüfen kazanmış. Anket şirketlerine, "Neden İmamoğlu ve Yavaş'ı aday gösteriyorsunuz. Acaba belediye başkanları size para mı veriyor?" diye kızıyor. Halkın bir şey bilmediğini de iddia ediyor. Tüm Türkiye'nin konuştuğu iki adayın halka sorulmasını istemiyor. 

E ne de olsa önünde (Allah uzun ömür versin) yaşayacağı yıllar belli. Bugüne kadar medya sektöründe büyük paralar kazanmış bu şahısların kazanmak ya da kaybetmek gibi bir derdi yok. Aynı gemideyiz lakırdılarını da yapmaya başlarlar yakında belki ama emin olun kaybedecek olan yalnızca millet. Bu hakaretleri yiyenler kaybedecek, hakaret edenler lüks evlerinde, güvenlikli sitelerde yaşamaya devam edecekler. Sonra seçim kaybedilince Aziz Nesin'in sözlerini sosyal medyalarında paylaşacaklar.