Çok sayıda esnaf ve vatandaş, Büyükşehir Kentsel Dönüşüm Ofisi önünde anahtar bırakma eylemi gerçekleştirdi. Taraflar arasında yapılan görüşmede hak sahipleri adına olumlu bir ilerleme sağlanamazken, vatandaşlar bir de kendilerini yalancılıkla suçlayan belediye yetkililerine tepki gösterdi.

BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Beşyol Kavşağı ve çevresinde kentsel dönüşüm hamlesini 2016 yılında başlatmış, 2017 yılındaki kamulaştırma görüşmelerinde hak sahiplerine teklifler yapılmış, ancak sonrasında kamulaştırma bedellerinin yüksek olması gerekçesi ile ilerleme sağlanamamıştı. Büyükşehir Belediyesi’nin maliyetli bulduğu ve rafa kaldırdığı projede dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Beşyol Kavşağı ve çevresi bakanlık eli ile riskli alan ilan edildi. 5 yıl önce kamulaştırma bedellerini makul bulan ve kabul eden çok sayıda hak sahibi, şimdi ise kendilerine önerilen rakamlar karşısında hayal kırıklığına uğradı. Üstüne bir de Büyükşehir’den gönderilen cep telefonu mesajında, 15 gün içinde müracaatta bulunmayan veya görüşmelerde anlaşmayan hak sahiplerinin taşınmazlarının açık arttırma ile satılacağının belirtilmesi, vatandaşın huzurunu iyiden iyiye kaçırdı. Kendilerine 5 yıl önce önerilen rakamlara yakın rakamlar önerilen vatandaşlar, soluğu Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm ofisinde aldı.

YALANCILIKLA SUÇLANDILAR

Yaklaşık 100 kişilik gruptan bazı temsilciler Büyükşehir yetkilileri ile görüştü. Ancak görüşmede hak sahipleri adına olumlu bir ilerleme sağlanamadı. Hak sahipleri, kentsel dönüşüm ofisi önüne anahtar atarak Büyükşehir Belediyesi’ni protesto etti. Yapılarının ruhsatlı olduğunu, yıllar önce zaten yerlerinden şuyulandırma kapsamında kesinti yapılmasına rağmen, şimdi kentsel dönüşüm gerekçesi ile bir kez daha kesinti uygulanmasının haksız olduğunu dile getiren vatandaşlar, Büyükşehir yetkililerinin kendilerini yalancılıkla suçladığını söyledi.

'NASIL UZLAŞIRIM?'

Büyükşehir’in kendilerine komik ücretler teklif ettiğini ve anlaşmaya zorladığını belirten esnaf Osman Tetik, “35-40 senedir burada esnafım. Şimdi yol geçti, köprü geçti, burası değerlendi. Şimdi bize değerinin altında değer biçiyorlar, değerinin üstünde para vermemeye çalışıyorlar. Benim yerim 160 metrekare. 160 metre kare yer aşağı yukarı 80 metreye düşmüştür. Bana diyor ki gelin diyor. Anlaşalım uzlaşalım. Sen bana 400-500 bin lira lira para veriyorsun. Nasıl uzlaşırım?” dedi.

'BENİM İŞ YERİMİ YIKAN BELEDİYE BANA İŞ Mİ VERECEK?'

İşyerinin ruhsatlı ve imarlı olduğunu ancak buna rağmen şuyulandırma kapsamında bir kez daha kesinti uyguladığını belirten Tetik, “Ben yerimi zaten imarlı yapmışım. Resmi olarak yapmamışım. Şu an 450 bin lira para veriyorsun. Kenar mahalleden, köşe mahalleden bir iş yeri bir ev alamazsın yani. Yazık günah değil mi? Bize bir iş yeri temin etmeniz gerekir. Bunu temin etmiyorsunuz. Esnaf huzursuz ve şimdi bu şekilde olmaz. ” ifadeleri ile Büyükşehir’e tepki gösterdi. Büyükşehir Belediyesi’nin 15 gün içinde anlaşmayan hak sahiplerinin yerlerini ihale ile satışa çıkaracağı yönündeki mesajı ve ardından yaptığı tebligatlara da tepki gösteren esnaf, konuşmasını şöyle tamamladı: “Benim işyerimi yıkan belediye bana iş mi verecek? Yani yazık günah bu halka. Böyle şey olur mu, sana bir mesaj atıyorlar işte 15 gün içinde gelir gelmezsen ihale ile yerlerinizi satacağız diyorlar.Benim dükkanımın değerinde parasını ver. Ya da arsa göster, arsa temin et. Bize sanayi yap. 

'BUNLARIN YAPTIĞINI TEFECİ YAPMAZ'

Biz şimdi gireceğiz. Belediyenin kapısında bize iş mi var? Herkesin borcu harcı var. Bu kadar esnaf var burada. Yıkılacak dünya kadar mahalleler var. Buraya mı geldiniz? Bir diğer esnaf Ali Baran ise Büyükşehir Belediyesi’nin insanları yerlerini vermeye zorladığını belirterek projeye tepki gösterdi. Baran, şöyle konuştu: “Recep Altepe döneminden beri burada başlamış olan kamulaştırma davaları şu an yeniden başladı. Belediye burada mesaj göndererek tebligat göndererek insanları bir şekilde yerini vermeye zorluyor. Verilen bu ücretler rayiç bedeller çok komik. Teklif edilen bedellerle kümes dahi alamayız. Buradaki insanların hepsi emekçi, hepsi çalışan, orta geliri olan insanlar. Hatta daha düşük gelirli olan insanlar ve bu insanlara yapılan zulümdür. Bunların yaptığını tefeci yapmaz diyorum.

BİLİRKİŞİ TALEBİ

İçerde vatandaş kendi hakkıyla alakalı konuşma yaptığında bizi yalancılıkla suçladılar. Hatta 3-4 kişiye birden aynı şey söylendi, yalan söylüyorsun, yalan söylüyorsun, yalan söylüyorsun. O zaman vatandaş yalancı belediye doğrucu, belediyenin görevi nedir? Halka hizmettir. Belediye burayı ve bizi kar kazanmak için rant kapısı olarak görüyor. Buradaki insanların ve buradaki insanların hiçbiri rant kapısı değil. Bölgede şuyulandırmanın durdurulması ile ilgili açılan davalar devam ediyor. Bazı hak sahipleri ile ilgili yapılan bilirkişi incelemesinde vatandaşın haklı görüldüğü, ancak Büyükşehir Belediyesi’nin yeni bir bilirkişi talebine bulunduğu belirtiliyor.