CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ SAVUNAN KADINLARA MÜDAHALE ETMENİZ DOĞRU DEĞİLDİR” Bugün Danıştay’da Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı açılan dava için bekleyen kadınlara polislerin müdahale etmesine tepki gösteren Engin Altay, şunları söyledi: “Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden keyfi olarak Türkiye’nin çıkmasıyla ilgili kararı Danıştay’da görüşülüyor. Tatsız bir haber aldık. Polis teşkilatımızın maalesef oradaki kadınlara şiddet uyguladığı, sert müdahale uyguladığına dair üzücü haber geldi. Kadına el kalkmaz. Hele hele kadına devletin her zaman şefkatli yüzünü göstermesi gerekir. ‘Türk polisi şehit olmaktan korkmaz emekli olmaktan korkar’ derken, polis teşkilatımızın da bu tür kanunsuz emirlere rica ediyorum. Birilerinden emir alıyorlar. Vatandaşımıza nazik olmak bizim en temel görevimizdir. İstanbul Sözleşmesi’ni savunan kadınlara müdahale etmeniz doğru değildir, kabul edilemez.” “TÜRGEV, ENSAR, TÜGVA BAŞINA GEÇSİN, ERDOĞAN DA ONURSAL BAŞKAN OLSUN, BİTSİN” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayladığı Kızılay’ın yeni tüzüğü ile Kızılay'ın bankalardan kredi alarak borçlanmasının, vakıf ve üniversite kurmasının önünün açılması hakkında Altay, şu değerlendirmeyi yaptı: “Kızılay üzerinden vergi kaçırıldığını söylemiştik. Bizi dinlemişler. Kızılay’ın tüzüğünü değiştirmişler. Kızılay’ı vergiden kaçırma noktasında işlevsiz hale getiriyorlar. Ayıp. Hiçbir sınırlama olmaksızın Kızılay Genel Merkezi borçlanabilecek. Kızılay’ı da kuruttular, şimdi borç para dilenecek. ‘Şartlı bağışlar’ adı altında madde koymuşlar. 2020’de, Başkent Gaz, Kızılay’a 8 milyon dolar şartlı bağış yapmış, Kızılay bunun 7 milyon 925 bin dolarını Ensar Vakfı’na yurt binası yapmak için vermişti. Biz bunun yanlış olduğunu gündeme getirmiştik. Başka ne olmuştu? Beyefendinin oğlu Bilal Erdoğan’ın mütevelli heyeti başkanvekili olduğu bir üniversite var. İbn-i Haldun. Bu Kızılay işi gücü bırakmış ve bu üniversiteye de 2 milyon TL para aktarmıştı. Ben çocuktum, bizler harçlıklarımızdan Kızılay’a para yardımı yapardık. Çocuklardan 1 lira, 3 lira, 5 lira topla Bilal Bey’in üniversitesine 2 milyon olarak aktar. Ensar Vakfı’na 7 milyonu 925 bin dolar aktar. Böyle Kızılay olur mu? Bu Kızılay beyefendinin değil ki… Bir madde koymuşlar, itiraz etmiyorum. Cumhurbaşkanımızı onursal başkan yapmışlar. Madem şöyle yapın, tüzüğü şöyle düzeltin Türgev, Ensar, Tügva vakıfları Kızılay’ın başına geçsin, Erdoğan da onursal başkan olsun, bitsin. Bu ayıptır. Bunu yapmamaları lazım.” Emeklinin ve asgari ücretlinin beklentileri karşılanmadan TBMM Genel Kurulu’nun bayram tatiline girdiğini belirten Altay, “Emeklilerimizin umudu, asgari ücretlilerin umudu, doktorların ve sağlık çalışanlarının ekonomik iyileştirmesi askıda kaldı. 3600’ü artık saymıyorum bile. Meclis bir hayal kırıklığı yaratılarak, çalışmalarına ara verdi. Bayramdan önce bunlar halledilmeliydi. Dört ayda 1070 lira erimiş. Ne yapacak bu asgari ücretli bu bayramda? Beyefendi bir yerlere gidebilir. Vatandaş ne yapacak bu bayram? Yoksulluk sınırı, 17 bin 340 lira. 85 milyon nüfusumuzun 50 milyonu aç demek” dedi. “METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE GİT STAJ YAP” Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahminini yükseltmesine ilişkin Altay, “Merkez Bankası Başkanı, enflasyon tahminini revize etti. Türkiye’de enflasyonun iki sebebi var. Biri Erdoğan diğeri Erdoğan tarafından işi yapması engellenen Merkez Bankası ve yöneticileri, yani sensin. Sen komutla iş yapıyorsun, sen ekonomik ilmiyle iş yapmıyorsun” tepkisi gösterdi. Merkez Bankası Başkanı’na seslenen Altay, “Bence sen buradan kalk. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne git, staj yap. Çünkü bu hükümetin kurum kuruluşları içinde tahmini tutan bir tek Metroloji Genel Müdürlüğü. Belki bu kadar şaşırtıcı, ürpertici rakamları açıklamazsın. Bu revizeler iki ayda bir olduğunda göre, sanıyorum ekim ayında diyecek ki ‘2022 enflasyon tahminimiz yüzde 90-100.’ Bu da makyajlı. Vatandaşın enflasyonu zaten yüzde 100’ü geçti” dedi. "YEMİYOR MİLLET BUNU" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Osman Kavala için “Bu adam Türkiye'nin Soros'uydu” ifadelerini kullanması için Engin Altay, “Erdoğan’ın eskiden darbe paranoyası vardı, bu sonra darbe simsarlığına dönüştü. Kötü yönetimi gizlemek için darbeyle yattı darbeyle kalktı. Yemiyor millet bunu. Yeni paranoyamız Gezi. Esip gürlüyor. Türkiye’de Soros ile en çok görüşen kimdir? Bence Erdoğan” dedi. Altay, konuşmasının bu bölümünde, Erdoğan ve Soros’un geçmişte çekilmiş fotoğraflarını gösterdi. “BU KAFAYLA GİDECEKSEN MİLYONLARI İÇİNE ALACAK CEZAEVİ İNŞA ETMEN LAZIM” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Gezi olaylarıyla ilgili kararla yargımız, vicdanları rahatlatmakla kalmamış, aynı zamanda benzer niyetleri taşıyanlara da hukuk ve adalet dersi vermiştir” ifadelerini değerlendiren Altay, şöyle konuştu: “Erdoğan bir ‘level’ atladı. Gezi davasında savcılık ile yetinmedi. Hem savcısı hem hâkimi rolünü üstlendi. Sonra da ‘Türkiye’de hukuk var yargı var’ diyor. Sevsinler senin hukukunu, senin yargını. Diktatörlerin son numarası muhalefete karşı yargıyı kullanmaktır. Biber gazı yetmiyor; cop, dipçik yetmiyor, plastik mermi, gerçek mermi yetmiyor, tazyikli su yetmiyor; şimdi mahkemeler sopa gibi giyotin gibi kullanılacak. Susturamadığı, sindiremediği, yıldıramadığı muhalefeti mahkemelerle güya yıldıracak. Gez olayları ile kararlar için ne dedi? ‘Yargımız hukuk ve adalet dersi vermiştir.’ Yani toplantı gösteri yürüyüşü yapma, tepki hakkını kullanmak artık yasak; yaparsan Gezi gibi yargıya gidersin müebbetti yersin. Açık tehdit var. 25 Nisan 2022 İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir karar verilmedi. Pazartesi günü bana göre kara pazartesidir, 13. Ağır Ceza Mahkemesi sarayda alınan bir kararı okudu. Kimse kusura bakmasın. Herkes bilsin. Gezi kriminalize edilemeyecektir, terörizme edilemeyecektir. Erdoğan bir an önce Gezi kabusundan uyanmalıdır. Sen ‘bunlar terörist’ diyorsun. Erdoğan, ben de teröristim, senin kafanla milyonlarca insan terörist. Bu kafayla gideceksen milyonları içine alacak cezaevi inşa etmen lazım. Hepimizi cezaevine koymadığın müddetçe sen orada oturamazsın. Hemen şimdi buradan darbe paranoyasına, evet, sandık geliyor, Devlet Bey hesaplamış, 1 yıl 2 ay kalmış, 1 yıl 2 ay sonra ettiklerini vatandaşlar, sandıkta faturasını önüne koyacak. Gezi paranoyasını ile yine yalana sarılmış. Üstelik Kadir gecesinde. 9 yıldır söylediği yalanı Kadir Gecesinde tekrarlayabilen bir kafa ile karşı karşıyayız. ‘Camide içki içtiler, baş örtülü başımızı tekmelediler, elimizde görüntüler var, yayınlayacağız’. Ne zaman 11 Haziran 2003. (2013) 9 yıldır aynı yalanı söylemekten utanmadın. Nerede görüntüler? Büyükelçilere gösterdik dediniz, yalanladılar. Görüntüler nerede Erdoğan. Göster. 464 cuma geçmiş, bu yalanan üzerinden. 3 bin 243 gün geçmiş. Artık yeni bir moda geçti beyefendi. Camiden, Dolmabahçe’deki ofisine tünel kazılmış. Senin tabirinle çapulcular, ofisine geldi mi? Bu tünel nerede? Bu tüneli 9 yıl niye sakladın? Ne ayıp şey. Bu bir hezeyan. Bu bir paranoya. Bu bir yalan ötesi. Böyle bir şey varsa 9 sene bunu saklamak vahim kalır.” “SOYLU KENDİ ALBÜMÜNE BAKSA EPEY TERÖRİST BULUR” İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde terör örgütü üyeliğinden gözaltına alındığına ilişkin haberlerin sorulması üzerine Engin Altay, “Soylu yine baltayı taşa vurdu. Kadınla çalıştığı yerde gözaltına alınıyor. Bu kadın İBB’den beş kuruş para almıyor. Bu kadın İLO ile Almanya’da bir ajans ve İBB’nin ortaklaşa yürüttüğü bir proje kapsamında bir proje firmasında çalışıyor, maaşını da İLO’dan alıyor. Soylu, daha dikkatli ol. Buradan sana ekmek yok. Terörist arıyorsun önce kendi etrafındakilere bak, uyuşturucu baronlarına bak, boy boy çektirdiğin fotoğraflara bak. Soylu kendi albümüne baksa epey terörist bulur” yanıtını verdi.