Gündem

CHP’nin “Millet İradesi” mitingi bu hafta Aksaray’daydı: Anayasa'ya uymayanlarla Anayasa yapılmaz

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in öncülüğünde başlatılan “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” buluşmalarının Türkiye genelindeki yeni durağı Aksaray oldu. On binlerce kişi, tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki siyasi isimler için meydanları doldurdu.

Abone Ol

CHP Lideri Özel’in çağrısıyla Aksaray 15 Temmuz Milli İrade Meydanı’na akın eden vatandaşlar, ellerinde dövizler ve sloganlarla hükümete tepkilerini dile getirdi. Kalabalık, “İmamoğlu’na özgürlük” ve “Halkın iradesi gasp edilemez” sloganları attı.

Meydanda toplanan yurttaşlar, iktidarın istifasını ve erken seçim ilan edilmesini yüksek sesle talep etti. Özgür Özel’in konuşması sırasında kalabalık sık sık alkışlarla ve sloganlarla destek verdi.

“Pikachu” simgesi bu kez Aksaray’da

19 Mart sürecinin simge figürlerinden biri haline gelen ve toplumsal muhalefetin renkli sembollerinden biri olan “Pikachu” kostümlü eylemci de Aksaray buluşmasında yerini aldı. Meydandaki vatandaşlar, bu renkli karakterle fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi.

İmamoğlu’nun Silivri’deki hücresinden 15 Temmuz Milli İrade Meydanı’na yolladığı mektubu, CHP Aksaray İl Başkanı Bilal Özdemir okudu. İmamoğlu, Özdemir tarafından okunan mektubunda şunları söyledi:

“Cennet vatanımız Türkiye’nin, Anadolu’nun güzel şehri Aksaray’a selam olsun. Gençler, kadınlar, beyefendiler… Merhaba! Merhaba! Yiğitler, evliyalar diyarı Aksaray’ın güzel insanları; ülkemizin dört bir yanında herkes huzur arıyor, refah arıyor, bereket arıyor. Bu cennet vatanın kaynakları çok bol, çok zengin ama adalet olmayınca huzur da refah da bereket de olmuyor. Soruyorum size: Mahkemelerde adaletin terazisi herkesi eşit tartıyor mu? Elde ettiğiniz gelirde, ödediğiniz vergide adalet var mı? Kaliteli eğitim ve sağlık hizmetlerine herkes eşit olarak ulaşabiliyor mu? Herkes devletin kaynaklarından, imkanlarından eşit koşullarda yararlanabiliyor mu? Maalesef bunların hiçbiri olmuyor. Bu güzel ülkenin her yanında, hayatın her alanında adaletsizlik kol geziyor. Bu güzel ülkenin her hanesinde haksızlıkların, adaletsizliklerin acısı yaşanıyor. Türkiye böyle büyüyemez, böyle güçlenemez.”

“Biz, her şeyden önce adalet temeli üstünde yükselen, bir kişinin değil, kurumların, kuralların üstün olduğu bir devlet yapısı kuracağız. Devlet, şu ya da bu kesimin değil, herkesin hak ve hürriyetlerinin güvencesi olacak. Herkes barınma, beslenme, eğitim, sağlık gibi temel haklarına, insanca yaşama koşullarına sahip olacak. Tüm çalışanlar, emekçiler alın terlerinin karşılığını alacak, dünyadaki en ileri çalışma koşullarına, en ileri haklara sahip olacak. Tarlada, atölyede, ofiste, fabrikada; nerede olurlarsa olsunlar, bu ülkenin bütün üreticileri, girişimcileri en sağlıklı, en karlı üretim, yatırım ve ticaret koşullarına kavuşacak. Hiç kimseyi piyasanın acımasız şartlarına mahkum bırakmayacağız. Herkes devletin adaletli, merhametli, güçlü elini yanında bulacak.”

“Milletimiz, bu ülkenin ve devletin tek sahibi olduğunu en güçlü biçimde hissedecek. Devletin bütün yöneticileri vatandaş karşısında haddini, hududunu bilecek. Kişiye, partiye sadakat değil, liyakat esas olacak. Ülkeyi şu ya da bu partinin evlatları değil, milletin evlatları yönetecek. Onun için Aksaray’dan haykırıyoruz: Herkes için her yerde önce adalet, önce hürriyet… Türkiye; adaletin ve hürriyetin gücüyle büyüyecek, zenginleşecek, güçlenecek. Asla unutmayın; millet büyüktür. Millet ne derse o olur. Bu zulümler bitecek, bu karanlık dağılacak. Sevgi kazanacak, iyilik kazanacak. Biz hep ayakta kalacağız. Hep bir arada, hep omuz omuza olacağız ve her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu.

Mitingde Aksaraylı yurttaşlara seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel de “ülkedeki kutuplaştırma siyaseti”ne rağmen, “Biz Aksaray’a kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya geldik” diyerek, Aksaray’daki kalabalığa, birlik ve beraberliğe dikkat çekti.

Özel'in konuşmasında ayrıca, "Buradan Aksaray'ın; AK Partili, MHP’li; geçmişte bu partilere üye olmuş, oy vermiş; bu partilerden medet ummuş ama günü gelip de görmüş ki bu partilerde emeklinin dostu yokmuş… Aksaraylı asgari ücretlinin dostu yokmuş, Aksaraylı çiftçinin, hayvancılıkla uğraşanın AK Parti’de dostu yokmuş. Varsa yoksa zenginlermiş. Mademki bunca yıl sonra AK Parti Aksaray’da yoksula, çiftçiye, memura sırtını dönmüş; artık o eski günler geçmiş! Bundan böyle biz Aksaray’da; sosyal demokratlarla muhafazakâr demokratları, milliyetçi demokratlarla liberal demokratları, Kürt’ünü Türk’ünü, Alevî’sini Sünnî’sini birlikte kucaklıyoruz. Bütün demokratları!" dedi.

''Aksaray saraydan hakkını alacak''

Özel iktidara da seslenerek, "Rakama bak! Ülkenin en zengin yüzde 20’si, servetin yüzde 90’ını almış. Geri kalan yüzde 80’e sadece yüzde 10 kalmış. Andolsun ki geleceğiz! Andolsun ki; kısa çöp, uzun çöpten… Küçük gördükleri, uzun adamdan… Aksaray, saraydan hakkını alacak. Söke söke alacağız!" diye seslendi.

Özel konuşmasına şöyle devam etti:

“‘Aksaray’ın derdini anlat’ demiş, anlatayım. Özellikle Eskil - Sultanhanı, Türkiye’nin tahıl ambarı ancak yeraltı suları çok çekildi. 20 yıldır Kızılırmak’tan su getirilmiyor. Aksaraylı çiftçi kuralıktan dekar başına 200 kilo kaybediyor. Geçen yıl kilosu 13,5 lira olan ÜRE iki katına çıkmış. DAP gübresi 30 liranın üzerine çıkmış. ÜRE 13,5’tan 26 liraya çıkmış. Mazot 50 liranın üzerine çıkmış. Hayvancılık yapayım desen, 10 liralık yem 15 liraya çıkmış ancak bu durumda ne çiftçinin, ne hayvancılık yapanın, ne desteklenmesi, ne borçlarının faizinin silinmesi ne taksitlere bölünmesi, hiçbirini düşünen yok. Soğuk çiğ süt için 18 lira 35 kuruş fiyat açıkladılar, maliyetin altındaki bu fiyatla Aksaraylı üreticiyi perişan ettiler. Cumhuriyet Halk Partisi olarak hem Aksaray’ın belli kesimlerinde, hem Niğde’de, hem Nevşehir’de üretilen patatesin, maliyetinin 8-9 lira ama bugünkü satış fiyatının 4-5 lira olduğunu görüyoruz. Kanun teklifimizi hazırladık. Hem patates üreticisi için, hem Aksaraylı Hasan Amca’nın borçları için, hem şap hastalığından perişan olan hayvancılıkla uğraşanlar için, tüm kredilerin borçlarının faizlerinin tamamen silinmesini, ana paranın bu sefere mahsus beş yıla bölünmesini teklif ediyoruz. Yapar mı? Yapmaz. Ona ‘Yapsın’ diye söylemeye değil, yapmak için bizzat iktidara geliyoruz. Yıllardır buraya gelir, gideriz. Parti meclisi üyemiz, önceki il başkanımız yıllardır dile getirir. Şimdiki il başkanımız getirir. Buraya gelenlere ‘Bu sorunları söyleyin’ derler. Tuzgölü Aksaray’ın gözbebeğiydi, gölü besleyen derelere HES yaptılar, gölün canını okudular. Yıllarca iktidara oy verildi ama maalesef verdikleri sözleri tutmuyorlar. Yıllardır treni söz veriyorlar, doğru mu? Havaalanı söz veriyorlar, doğru mu? Çevre yolunu söz veriyorlar, doğru mu? Hangisini yaptılar? Havaalanını yapsa turizme katkısı olacak. Şu şehre oteller yapsa turizm için gelenler kalacak, şehre döviz bırakacak…

Covid oldu, hepimiz evlere kapandık. Bu sağlıkçılar bizi kurtarmak için canlarını ortaya koydular. Bütün sağlık emekçilerine bir yürekten alkış. Biliyorsunuz o zaman Tayyip Bey ne diyordu? ‘Sağlıkçıların hakkı ödenmez.’ Ne yaptı? Haklarını ödemedi o da. Biz ödeyeceğiz inşallah.

Şimdi havalanını yapsa turist gelecek. Eğer buraya söz verdiği treni yapsa buradan Mersin limanına işleyecek, ekonomiye büyük katkısı olacak. Çevre yolunu yapmadığı için daha ben konuşurken görüyorum. Şehrin içinde TIR’lar geçiyor, kamyonlar geçiyor. Doğru mu? Aksaray’ı Kapadokya alan yönetiminin dışında tuttular. Dünya kadar turist geliyor Kapadokya’ya ama bu şehre faydası olmuyor. Gelip de bir şişe su almıyor şu esnaftan. Biz Aksaray’ı hem turizmini, hem ticaretini, sanayisini, bu kadar fabrika var, en iyi şekilde destekleyip, bu Aksaray’daki herkesin de hak ettiği gibi… Öyle 22 bin lira asgari ücret yok; 30 bin, 35 bin, 40 bin lira olacak asgari ücret, 40 bin lira. Bunlar geldiğinde, 7 çeyrek altın alıyordu. Kaç para şimdi çeyrek altın? 7 bin lira. Yedi kere yedi 49. Tayyip Erdoğan geldiğinde 50 olan asgari ücret, düşmüş 20’ye. Bunu yollayın, gönderin onu. Getirin Ekrem İmamoğlu’nu, asgari ücret 7 çeyrek altın. Söz veriyoruz.”

Özel, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ormanlar yanıyor, insanlar bidonlarla su taşıyor. Deprem oluyor millet elleriyle enkaz kaldırmaya çalışıyor. Asker mağaraya giriyor metan gazından ölüyor. 301 madenci bir hiç uğruna hayatını kaybediyor. Pandemi oluyor millet çaresiz, aç kalıyor. Nerede, kim koşacak, kim gelecek diyorsunuz. Onu atayan cumhurbaşkanının gözüne bakan, milletin yüzüne bakmayan, bakanlık yapmayan; sadece cumhurbaşkanına methiyeler düzen bir sistem geliyor. Bu kara düzene karşı, sadece kendini bilen bu düzene karşı hep birlikte mücadele edeceğiz, hep birlikte başaracağız.CHP iktidar olunca, cumhurbaşkanımız birinci cumhurbaşkanımız gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi, 'Çiftçi milletin efendisi' diyen Ekrem İmamoğlu olacak.

Aksaray bizi seçmiyor, 'Hata bizde' diyoruz. Benim partim 47 yıl boyunca birinci olamadı ama darbeye kalkışmadı. 15 Temmuz gecesi bu kardeşiniz Ankara'daydı, yüz verdikleri bunlara darbeye kalkıştı, çıktık dedik ki, 'Atatürk'ün partisiyiz. 100 yıldır seçimlere gireriz ama millet ne derse ona saygı duyarız. Darbenin karşısındayız, demokrasinin Meclis'in arkasındayız'. 23 yıldır Aksaray'dan oy alan, Türkiye'nin dört bir yanından oy alan Erdoğan, bu seçimde CHP'ye yenildi. Biz doğru adaylar belirledik, çok çalıştık, millete inandık birinci parti olduk. 47 yıl boyunca bizim gösterdiğimiz sabrı 47 ay gösterecekti, bırak 47 gün sabredemedi. İstanbul'un seçilmiş belediye başkanına, gelecek seçimlerin iktidar partisine, seçeceği cumhurbaşkanına darbeye giriştiler. O günden beri sadece iftira atıyorlar, delil var mı, ispat var mı, iddianame var mı, bunlara inanan var mı?

''And olsun ki Ak Toros çetesini değıtacağız''

Bir kuruş rüşvet ispatlayamadılar. Lüks arabaları var dediler, MHP'li vekilin çıktı. Valizlerde para taşıdılar, jammerlar çıktı. Bu koca, 135 gün boyunca atılan iftiralara rağmen, birbirinizin yüzüne bakamayacaksınız diyordu. İşte buradan bütün Türkiye'nin gözüne bakarak söylüyorum ki, arkadaşlarım bu sınavdan alınları ak çıktı. Şımartılmış 3-5 savcı iyice çığrından çıktı. Beyaz Toros gösterip bizi tehdit ediyorlar. And olsun ki Ak Toros çetesini dağıtacağız.

Bugünkü İETT ve İSFALT memmurlarının adliyeye sevk görüntülerinin yayınlanmasına tepki gösteren Özgür Özel, "Ey Erdoğan, sen de İstanbul'da sorgulandın. Kapına polis gelmedi, yargılandın, tutuksuz yargılandın. O günden bugüne o mağduriyetin ekmeğini yiyorsun. Yaşar Kemal'in, Tuncer Kurtiz'in kurumuna zulmediyor. Erdoğan sana sesleniyorum: O çeteyi dağıt, ya da o çeteyi biz dağıtacağız" dedi.

Özel, konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Aziz İhsan Aktaş diye bir iftiracı, 11 yıl önce AK Partili belediyeden aldığı ihalenin parasını tıkır tıkır almış ama sırf zulm olsun diye İstanbul'da tutuyorlar Zeydan Başkanı. Aylarca, yıllarca iddianame beklesin istiyorlar. Bütün arkadaşlarımızın masumiyetlerine inanıyoruz. Hepsi için TRT'den canlı yayın istiyoruz. Millet iftirayı da görsün gerçeği de görsün. İşine gelince ver, yoksa çık diye bir canlı yayın değil. Yargılamanın tamamını izleyeceğiz, göreceksiniz ki ardaşlarımız masum, onlara bu iftiraları atanlar gerçek suçlulardır. Hepsini bu milletin önünde mahkum edeceğiz.

Aziz İhsan Aktaş denen adamın girip çıkmadığı delik yok. Toplam 388 ihale almış, 300'ünü AK Parti'den almış. Yüzde 77'ye kimse bir şey sormuyor. Bu adamın en çok çalıştığı belediye Kütahya Belediyesi. Kütahya Belediyesi MHP'de olduğu için dosyayı ayırmışlar ama bizim bütün arkadaşları Silivri'ye doldurdular.

Trump Gazze'yi boşaltmak istiyor, Ayşenur Ezgi Eygi Filistin'de öldürülüyor, Amerika'da genç kadın aktivist kardeşim aylarca hapiste tutuluyor, Rümeysa Öztürk için bir kelime konuşmuyorsun, Madleen gemisine bir kelime konuşmuyorsun. Erdoğan ben senin Filistin sevgini sorgulamıyorum çünkü ortada olmayan bir şey sorgulanamaz. Sende Filistin hassasiyeti değil Trump korkusu var. Katil diye Netanyahu'ya laf ediyorsun ama korkundan azmettirici Trump'a ses çıkaramıyorsun.

“Bütün arkadaşlarımızın masumiyetine inanıyoruz”

“İçim yanıyor, içim. Muhittin Böcek Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı. 105 gün yoğun bakımda yattı, entübe. Bütün Türkiye’nin, Antalya’nın duasıyla kurtuldu. 14 ilaç içiyor. Bir iftiracı üzerinden koydular, onu hapishanede tutuyorlar. Sana ne faydası var Muhittin Böcek’in canına kast etmekle? Çok istiyorsan ev hapsine koy. İmza koy. Tarihinde ilk kez Antalya’yı iki kez üst üste kazanan belediye başkanını seçimden bir yıl sonra ‘Oğlu şunu yapmış, oğlu önceki eşine daire vermiş.’ Meğerse daireyi başka müteahhitten borç almış. Babasına ne, gidip babasını tutuyorsun. Zeydan Karalar Adana gibi başkan. Adana’nın sevgilisi. Aziz İhsan Aktaş diye bir iftiracı 11 yıl önce AK Partili belediyeden aldığı ihalenin parasını tıkır tıkır almış ama ‘İftira at’ deyince ‘Paramı vermiyordu, rüşvet verdim ödeme yaptı.’ Teker teker dediği tarihten önce de aynı parayı almış, sonra da almış. Ama sırf zulüm olsun diye tutuyor hem de İstanbul’da. Yollasa Adana’ya, Adana’da yargılansa bir dakikada bitecek dava. ‘Bekleyeceksin, aylarca, yıllarca iddianame bekleyeceksin. Zulüm olsun. Sen mi Adana’da bileğimizi bükersin?’ diye Zeydan Başkan’a zulmediyorlar. Bütün arkadaşlarımızın masumiyetlerine inanıyoruz. Kendilerine güveniyoruz. Hepsi için TRT’den canlı yayın istiyoruz. İftirayı da görsün millet, gerçekleri de görsün. Yalnız şöyle canlı yayın değil. İşine gelince ver, işine gelince çık. Bir kanaldan tam canlı yayın. İsteyen televizyonlara hattı vereceksiniz, yargılamanın tamamını izleyeceğiz. Göreceksiniz ki arkadaşlarımız masumdur, onlara bu iftiraları atanlar gerçek suçlulardır, hepsini mahkum edeceğiz, hepsini bu milletin önünde mahkum edeceğiz.”

“Sende Trump hassasiyeti var”

“Buradan Aksaray’ın irfanına, vicdanına sığınarak; bu Aziz İhsan Aktaş denen adamın Türkiye’de çalışmadığı yer, girip çıkmadığı bir delik yok. Bu kişi toplam 388 ihale almış, 300’ünü AK Parti’den almış, 88’ini buradan. Bu taraf yüzde 23, tek tek işlem yapılıyor. Öbür taraf yüzde 77, onlara kimse bir şey sormuyor. Şimdi ben buradan bu Aziz İhsan Aktaş mevzusunda, hem de en çok çalıştığı belediyelerden birisi Kütahya Belediyesiyken, Kütahya Belediyesi MHP’de olduğu için, bütün dosyayı ayırmışlar, Kütahya’ya yollamışlar. Ama bizim arkadaşları bütün Türkiye’den toplayıp Silivri’ye doldurmuşlar. Buradan Aksaray’daki MHP’lilerin vicdanına sesleniyorum. Aynı kişi, o belediyede de çalışıyor bu belediyede de çalışıyor. Bunları Silivri’ye götürüp yargılayıp, yargılamayıp, iddianame düzenlemeyip aylarca orada tutarken; sizin belediyeniz olduğunda farklı muamele yapılması vicdana uyar mı? Hakkaniyete uyar mı? AK Partililere soruyorum. Aynı kişi 300 AK Parti belediyesi ile çalışıyorken bunlara bir şey yapmayıp bu tarafa saldırmak, hakkaniyete sığar mı? İnsafa sığar bu? Ben bu vicdansızlığı Aksaray’ın “TRUMP’A BİR KELİME KONUŞMUYORSUN”

“Her gün kızıyorum, her gün söylüyorum. Bugün nihayet Sayın Erdoğan ağzına Filistin’i aldı. Ama Filistin’i Filistin’e sahip çıkmak için değil; ‘Çıkıyorum, ediyorum. Özgür Özel çıkmadığımı söylüyor’ demek için aldı. Şimdi buradan Erdoğan’a sesleniyorum. Yahu Trump diyor ki ‘Gazze’yi boşaltacağım, oteller yapacağım.’ Bir kelime konuşuyor musun? İran’ı bombalıyor, Müslüman kanı döküyor İsrail, bir kelime konuşuyor musun? Türki Cumhuriyetler Kuzey Kıbrısımızı değil Güney Kıbrıs’ı tanıyor, bir kelime konuşuyor musun? Ayşenur Ezgi Eygi Filistin’de öldürülüyor, bir kelime konuşuyor musun? Amerika’da genç kadın aktivist bir kardeşim eleştirilerde bulunuyor diye aylarca hapiste tutuluyor, bir kelime konuşuyor musun Rümeysa Öztürk için? Madleen gemisine yapılan muamele ortada. Bir kelime konuşmuyorsun. Ondan sonra diyorsun ki ‘Benim Filistin sevgimi Özgür Özel sorgulayamaz.’ Erdoğan ben senin Filistin sevgini sorgulamıyorum, çünkü ortada olmayan bir şey sorgulanamaz. Sende Filistin hassasiyeti yok. Sende Trump hassasiyeti var. Trump korkusu var. Gençler oradan sesleniyorlar. Ey Tayyip Erdoğan, Allah’tan korkmayıp Trump’tan korkan bir çizgiye geldin. Allah da şahit kul da şahit. O İsrail Filistin’de dünya tarihinin en büyük katliamlarını yapıyor, Trump korkusuna Netanyahu'ya laf söylüyorsun, esas azmettiriciye susuyorsun. Bizim çizgimiz üçüncü Genel Başkanımız ve Başbakanımız Bülent Ecevit’in Yaser Arafat’la dayanıştığı çizgidir. Bizim çizgimiz Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin Kurtuluş Örgütü’yle birlikte verdiği mücadelenin çizgisidir. Cumhuriyet Halk Partililerin, bizlerin Filistin sevgisi Amerika korkusuyla bastırılamaz seninki gibi.”

“Aksaray senin diplomanı soruyor Erdoğan''

“Sayın Erdoğan çok da izliyor bizim mitingleri. Hadi İstanbul Üniversitesi’nin önünde oluyor da, Aksaray’da oluyorsa bu iş geçmişte ‘kalem’ dediğin yerde sen Ekrem Başkan’ın diplomasını sorguladın diye Aksaray senin diplomanı soruyor Erdoğan, senin diplomanı soruyor. Karşıdan ışık yakıp yakıp söndürüyorlar. Şimdi biz İstanbul’un gece mitinglerinde birer klip çekiyoruz, ertesi gün milyonlarca izleniyor, paylaşılıyor. Gençler de hatırlatıyor. Ben vallahi Aksaray’a gelirken böyle muhteşem bir miting olur mu, Aksaray’a güveniyordum ama bu kadarını ben de beklemiyordum. Hepinize teşekkür ediyorum. Bu diplomaya gelince; biz başımızdan bu diplomasızı yollayıp namusuyla, şerefiyle diploma alan Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacak mıyız? Şimdi bütün ışıkları yakalım hem Ekrem Başkan, hem bütün yiğitlerimiz aslanlarımız için bir sefer de Aksaray’dan çek bakalım drone şu görüntüyü. Göreyim drone gelsin. Haydi bakalım. Hepinize helal olsun. İki gün önce Şile’deydik, hepinize selam getirdim Aksaray’a. Haftaya Tuzla’dayız, Aksaray’dan Tuzla’ya selam olsun. Aksaray’dan Silivri’ye selam olsun. Aksaray’dan Türkiye’ye selam olsun.”

“Şimdi son günlerde Türkiye’de endişelenmeye sebebiyet verecek çok beyanat oldu. Örneğin Tayyip Erdoğan çıktı defalarca 11 kere üst üste ‘Büyük müjde vereceğim’ dediği toplantıda ‘Türk, Kürt, Arap’ dedi. Türk ve Kürt kardeş, Alevi ile Sünni kardeş. Türk, Kürt, Arap deyince 6 milyon Arap vatandaşımız var, Hatayımız’da, Urfamız’da, Mardinimiz’de, bütün Türkiye’de. Ama sade Arap’ı sayınca şöyle diyor. ‘Türkler Devlet Bahçeli’de, Kürtler DEM’de, Araplar deyince bende.’ Bu memlekette Laz da var Çerkes de, Gürcü de var Pomak da. Benim gibi göçmenler var, Balkanlar’dan gelenler var. Hepsinin hukuku Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’e emanet, Cumhuriyet Halk Partisi’ne emanet.

Amerika’nın hadsiz, Amerika’nın haddini aşan büyükelçisi, geçenlerde ‘Osmanlı’nın millet sistemi’ dedi, ‘Ne diyorsun sen?’ dedik. Demiş ki en son ‘Ben mezheplere dayalı yönetim’ dedim. ‘Milletin sisteminden bahsettiğimde aslında mezhepsel bir düzenden söz ediyorum. Köyler, dinler, mezhepler, tarikatlar, kabileler, tüm bunlar merkezi bir sistemde Cumhuriyet ya da demokrasi dediğimiz yapıda birlikte yaşayabilirler.’ Adam aklını yitirmiş. Ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Kabile diyor, ne kabilesi? Köy diyor, din diyor, mezhep diyor. Sen bilmiyorsun ki bu ülkede tüm mezhepler, Hatay’da tüm dinler yan yana. İstanbul’da yan yana. Türkiye’de tüm mezhepler yan yana. Tüm etnisiteler yan yana olsun diye bu ülkeyi kuran bir çatı çaktı. O çatının adı Cumhuriyet sistemi. Ona sahip çıkıyor bu millet. Hepimiz altındayız. Ama elbette eksiklikler var, hatalar, haksızlıklar büyük haksızlıklar. Hepsini gidermek için bu ülkede yaşayan herkesi eşitlemek için madden, manen, siyaseten herkesi eşitlemek için elbette el ele, omuz omuza vereceğiz. Ama Amerika’nın Büyükelçisi de duysun, AK Parti de, Erdoğan’ın prompter’ına onu koyanlar da, okuyan kendisi de duysun. Erdoğan’ın bu sözlerine susanlar da duysun. ‘Cumhuriyet’in kolonunu kesecek’ diyorlar, Cumhuriyet’in kolonuna çivi çaktırırsak namerdiz. Çivi çaktırırsak.”

“Bunun için geçtiğimiz günlerde konuştuk, tartıştık, Meclis’teki komisyona arkadaşlarımıza gönderdik. Buradan hepinizin gözünün içine bakarak söylüyorum ki bir yerde Cumhuriyet Halk Partisi yoksa, bir komisyonda CHP yoksa, o komisyondan korkun. Cumhuriyet Halk Partisi varsa Cumhuriyet’in teminatı orada. Bazıları, ‘Endişe ediyoruz, korkuyoruz.’ Şuna inanın ki bizim olduğumuz yerde kimse bu ülkenin birliğine, bütünlüğüne dokunamaz. Bizim olduğumuz yerde anayasaya uymayanlarla anayasa yapılamaz. Ama kimse Tayyip Erdoğan’ı gözünde büyütmesin. Bakın bugün Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci Partisi. Tayyip Erdoğan ne eskisi gibi bıçağının iki tarafı da kesiyor, ne de eskisi gibi millet onun attıklarına inanıyor. Son anketler geldi, 28,5’dan 29 Erdoğan. Seni yüzde 29’la orada oturtmam. Orada oturtmam.”

Aksaray’ın güzel insanları. Yaşadığımız çözümler, yaşadığımız sorunlar çaresiz değil. Her derdin elbette var bir çaresi onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi. Ne yaparlarsa yapsınlar o sandık gelecek, ne yaparlarsa yapsınlar Ekrem İmamoğlu oradan çıkacak. Bakın Aksaray ne diyor? Ey Erdoğan ben halkım, ben milletim. Ben milli iradeyi. Adayımı bırak sandığı getir. Adayımı yanımda sandığı önünde istiyorum. O sandık gelecek, Erdoğan gidecek Ekrem İmamoğlu gelip bütün dertleri, bütün tasları bitirecek. Buna inanıyor musunuz? Tüm sorunları tüm sıkıntıları çözmek için omuz omuza vermek, kolkola girmek için birlikte çalışmak, şu gençlerin yüzünü güldürmek için bir yola çıkıyoruz. Hazır mısınız? Gençlere yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa geliyor hazır mısınız? Seçim sandığı gelene kadar hepiniz birer cumhurbaşkanı adayı olarak her sabah yataktan kalkmaya hazır mısınız? Kapı kapı gezmeye, herkesin yanına varmaya, dertlinin derdini dinlemeye, çözüm önerilerimizi anlatmaya, tane tane oy toplamaya hazır mısınız? Bu büyük yürüyüşe hep birlikte çıkmaya yüzyıl sonra yüzyıl önceki gibi bir daha başarmaya, bir daha kazanmaya, demokrasiyi tekrar kurmaya hazır mısınız? O büyük yürüyüşe hazırsanızyürüyelim arkadaşlar. Haydi yürüyelim."