MRNA aşıları, geleneksel yöntemle geliştirilmiş aşılardan farklı bir şekilde çalışır. MRNA aşılar, vücuda koronavirüsün genetik kodunun bir parçasını iletirler. Bu, hücrelerin içine girdiğinde, kod okunur ve hücreler ve spike proteininin kopyalarını üretir. Bağışıklık sistemi daha sonra onlara bir yanıt oluşturarak gelecekte karşılaşıldığında tam virüse karşı bağışıklık oluşturur.

DAHA AVANTAJLI

MRNA aşı teknolojisi gelecekte Covid-19’a karşı en iyi korumayı sunacak gibi görünüyor. Bu sebeple Çin de bu teknolojiye sahip bir aşı geliştiriyor. Çin'in aday mRNA aşısı olan ARCoV'un geliştirilmesine 2020 yılının Mart ayında başlandı. Kullanılan teknoloji, bağışıklığı uyarmak için bir lipid damlacığında yer alan virüsten modifiye edilmiş haberci RNA'yı kullanan Pfizer ve Moderna aşılarındakine çok benzer.

ARCoV'un önceki mRNA aşılarına göre avantajı, 2 ila 8 derecede en az bir ay boyunca stabil olması ve bu da aşının taşınmasını, depolanmasını ve uygulanmasını çok daha kolay hale getirmesidir.

LANCET’TE YAYINLANDI

120 gönüllünün değişen dozlarda aşılandığı insanlarda yapılan ilk aşı çalışmasının sonuçları Ocak 2022'de Lancet'te yayınlandı. Aşının güvenli olduğu bulundu, ancak aşılamadan sonra, özellikle daha yüksek dozlarda, diğer mRNA aşılarıyla ilgili erken çalışmalarda görülenden daha yüksek bir ateş oranı vardı. Ancak bu ateşler kısa sürdü.

Çalışma ayrıca gönüllülerin aşılandıktan sonra ürettikleri virüse karşı antikor ve T hücrelerinin seviyelerini de ölçtü. En iyi antikor ve T-hücresi tepkileri, orta doz grubunda görüldü ve daha yüksek dozlar daha düşük bir tepkiye yol açtı. 

Ancak orta dozda aşıolanlarda, kaydedilen antikorlar ve T-hücre yanıtları, mevcut mRNA aşıları tarafından oluşturulanlardan daha düşüktü ve bu, geliştirilen aşının ne kadar etkili olacağı konusunda soruları gündeme getiriyor. Bununla birlikte, bunu doğru bir şekilde değerlendirmek için çok daha büyük bir devam eden çalışmanın sonuçlarına ihtiyaç duyulacaktır. Bu daha büyük denemede Çin, Meksika ve Endonezya'da 28 binden fazla katılımcı olacak. (The Conversation)