Çocuğunuzu dede, nene, teyze, dayı, hala, amcalarıyla birlikte büyütün

Abone Ol

Var ya, nefis kitap! Selçuk Şirin Hoca’nın ‘bebeklikten ergenliğe çocuk yetiştirme kılavuzu’ndan söz ediyorum. Adı ‘Yetişin Çocuklar’. Yeni çıktı. Yemin ederim dev hizmet. Çok heyecanlandım. Manyaklar gibi satır satır okudum. Ömer’e okuttum. Hatta Alya’ya. Evdekileri baydım, alt komşumu aradım, “Mine, senin oğlan daha küçük, mutlaka oku!” dedim. Fotoğrafları ayıklarken Emre Yunusoğlu’na, “Bak Cansın’la çocuk yapmadan okuyun ha” dedim. Hamile olanlara, çocuk yapmak isteyenlere, çocukları olanlara şu üç gündür sürekli, “Aman böyle bir kitap çıktı. NYU’lu (New York Üniversitesi) hoca Selçuk Şirin yazdı. Mutlaka okuyun. Hatta üç kere okuyun!” diyorum. Alya küçükken yaptığımız hataları gördüm, doğru yaptığımız şeyleri de. Ergenlik bölümünü tekrar tekrar okudum. Keşke bu bilgilerin bir kısmını daha önce edinebilseydim. Hoca’yı tebrik ediyorum ve bir anne olarak teşekkür ediyorum. Röportajın uzun hali hurriyet.com.tr’de. Röportajı okuyun ama söz verin, kitabı da okuyacaksınız, tamam mı?

Şahane bir kitap bu! Dev bir hizmet. Deli bir emek. Kitabınız ‘Yetişin Çocukları’i, başta size soru çıkarmak için bir gazeteci gibi okuyordum. Sonra röportajı filan unuttum, çocuk yetiştiren bir anne olarak okumaya devam ettim. Ve pek çok şey öğrendim.

- Çok teşekkür ederim. Ne güzel bunları duymak.

Ama öğrendiklerim mümkün değil tek bir röportaja sığmaz, o kadar konu var ki ele alacak... Öncelikle neden yazdınız bu kitabı?

- 2005’te San Francisco’da, binlerce kişiye bir konuşma yaparak, ‘Yılın Araştırmacısı’ ödülünü almıştım. O törenin ardından babamı aradım ve ona uzun uzun ödülün önemini filan anlattım. Yıllarını eğitime vermiş bir öğretmen olan babam, beni dinledikten sonra hiç unutmadığım bir soru sormuştu: “İyi de oğlum, bunların bizim çocuklara ne faydası var?” İşte bu kitabı, babamın o sorusuna yanıt olarak yazdım. 

Ülkeye hizmet yani...

- Aynen öyle! Çocuk yetiştirme üzerine 100’den fazla bilimsel makaleyi literatüre katmış bir uzman olarak, iyi bildiğim bir alanda ülkeme faydalı olmak istedim. Hem benim köydeki çocukluk arkadaşlarıma hem de şehirlerde çocuk yetiştiren genç ebeveynlere, içinde somut çözüm önerileri olan bir kılavuz sunmak istedim.

Gerçekten hayatta en önemli uğraş, anne-baba olmak mı?

- Evet. Bir insanı hayata hazırlamaktan söz ediyoruz. Bundan daha büyük bir sorumluluk varsa da ben bilmiyorum. Ama bence çocuk yetiştirme işi sadece anne-babalara bırakılamayacak kadar büyük bir sorumluluk. Zaten insanlık tarihinde sadece şu son dönemde bu işi tek başlarına anne-babalar yapar oldu. Eskiden bu iş geniş aileye, hatta bir Afrika atasözünün çok güzel ifade ettiği gibi, tüm köye düşerdi.

Açar mısınız bunu biraz?

- Bir insanı dünyaya getirmek, onu dünyaya hazırlamak muazzam bir sorumluluk. Durum böyle olunca da, tarih boyunca çocuk yetiştirme sorumluluğu sadece anne-babaya değil, dedeye, neneye de verilmiş. Demin sözünü ettiğim Afrika atasözünün çok güzel özetlediği gibi, “Bir çocuğu yetiştirmek için bir köy gerekir!” denmiş. Bunu sözün anlamını, benim gibi köy çocukları çok iyi bilir. Eskiden herkesin birbirini bildiği, kolladığı mahallelerde yetişenler de bilir. Eğer çocuğunuzu böyle bir ortamda yetiştiriyorsanız, yani tek başınıza değil, annenizle, babanızla, amca, teyze, halalarınızla birlikte yetiştiriyorsanız, bence yazdığım kitaba pek ihtiyacınız yok! Çünkü bütün bir ‘köy’ çocuğunuzun iyiliği için seferber olmuşsa, zaten bu ‘ortak akıl’ size gerekli bütün yolları gösterecektir. Ama sorumluluk sadece sizin üzerinizdeyse, işte o zaman sizinle paylaşmak istediğim şeyler var. Hepimiz için daha iyi anne-baba olmaya çalışmanın yolları var.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ