Covid-19 pandemisinin başlangıcından bu yana SARS-CoV-2'nin kökenini açıklamak için çeşitli hipotezler ortaya atıldı.

NEREDEYSE 2 YILDIR KÖKENİ BULUNAMADI

Şimdiye kadar, bu hipotezlerin hiçbiri virüsün kökenini göstermedi. Öne sürülen ilk senaryolardan biri - Wuhan deniz ürünleri pazarının virüsün hızlı bir şekilde yayılmasına izin verdiği - şimdi daha az kesin görünüyor. 

Bir yıl süren yoğun araştırmalardan sonra virüs hala hiçbir hayvanda tespit edilmedi.

Bununla birlikte, hayvan-insan bulaşması, yeni corona virüsün ortaya çıkışını açıklayan en güçlü hipotezlerden biri olmaya devam ediyor: corona virüs, bir ara konak aracılığıyla yarasalardan insanlara bulaştı.

MERS-CoV’da (Orta Doğu Solunum Sendromu), develer muhtemelen ara konak olarak görev yaptı. 

SARS-CoV-2 için, bu hipotez daha inandırıcı kanıtlar gerektirse de, pangolinler, yani Wuhan pazarında yasa dışı olarak satılan pullu karıncayiyenler ev sahibi olabilir.

‘ABD FİNANSE EDİYORDU’ İDDİASI

SARS-CoV-2'nin Wuhan Viroloji Enstitüsü'ndeki (WIV) maksimum güvenlikli bir biyolojik laboratuvardan yanlışlıkla sızdığı fikri, pandeminin başlamasından kısa bir süre sonra dolaşmaya başladı. 

Bu iddia, son haftalarda yeniden ortaya çıktı. 

Bazı gazeteler bu laboratuvarı ABD'nin finanse ettiğini iddia ediyor ve orada finanse edilen projelerin işlev kazanımı çalışmalarına odaklandığını iddia ediyor. 

Wall Street Journal'da yayınlanan bir yazı, ABD’nin Wuhan Viroloji Enstitüsü'nde devam etmekte olan bu deneylerin bazılarını desteklemiş olabileceğini iddia ediyor.

SALGINLARLA MÜCADELE İÇİN YAPILIYORDU

İşlev kazanımı deneylerinin yararları olsa da, riskleri de vardır. Peki, işlev kazanımı çalışmaları nedir? 

Terim bazen proteinlerin "işlev kazanımı" çalışmalarına atıfta bulunmak için geniş çapta kullanılsa da, tıbbi terimlerle virüsler üzerine yapılan araştırmalarla ilişkilidir. 

İşlev kazanımı araştırmasının amacı, onu daha patojenik veya insanlara daha bulaşabilir hale getiren yeni özelliklere sahip bir virüs yaratmaktır.

Bu süreçle, insanlara daha iyi adapte olan ve muhtemelen virülanslarını ve insanlar arasında bulaşma yeteneklerini değiştiren hızlı yeni virüslerin üretilir. 

Bu tür araştırmaların mantığı, bu yeni virüsleri izole ederek, araştırmacıların yeni özelliklerden sorumlu olan genomdaki spesifik değişiklikleri tanımlayabilmeleridir.

Bu bilgi, bilim insanlarının yeni salgınların gelişini daha iyi tahmin etmelerini mümkün kılabilir. 

Bilim adamlarının yeni bulaşıcı virüsler için aşılar ve tedaviler geliştirmelerine yardımcı olabilir.

‘BİYOTERÖRİSTLER TARAFINDAN KULLANILABİLİR’

Bununla birlikte, işlev kazanımı araştırmasının altında yatan ilke, son on yılda geniş çapta sorgulanmıştır. 

Birçok bilim insanını ilgilendiren klasik ve sık alıntılanan bir örnek, Ron Fouchier ve Yoshihiro Kawaoka'nın son derece tehlikeli H5N1 influenza virüsü üzerine yaptığı araştırmadır. 

Virüsü bir gelincikten diğerine defalarca geçiren bir teknik kullanan bu araştırmacılar, türlere aerosoller yoluyla bulaşabilecek bir H5N1 influenza virüsü oluşturmayı başardılar.

Çalışma geniş çapta tartışıldı ve araştırma sonunda beklemeye alındı. 

ABD hükümeti, bilgilerin biyoteröristler tarafından kullanılabileceğini savunarak bilimsel dergileri tam sonuçlarını yayınlamamaya bile çağırdı. Araştırmaya 2013 yılında yeniden başlandı.

İşlev kazancı araştırması, pandemik potansiyeli olan bir virüsün hayvandan insana bulaşmasını önlemeye yardımcı olma potansiyeline sahiptir. 

Ancak bu tür araştırmalar, BSL-4 olarak bilinenler gibi oldukça güvenli bir laboratuvarda gerçekleştirilmelidir.

Bu laboratuvarlar, çalışanları ve araştırmacıları enfekte olmaktan korumak ve organizmaların kaçmasını önlemek için inşa edilmiştir. Ancak ABD Büyükelçiliği yetkililerinden alınan belgeler, Vuhan’daki laboratuvarda biyogüvenlik standartlarının yeterince sıkı olmadığını ortaya koydu.

Buna ek olarak, bazı araştırmacılar enstitünün yarasa corona virüsleri üzerindeki işlev kazanımı çalışmalarının riskli olduğunu ve kaçması halinde insanlara zararlı olabileceğini öne sürdü.

KOMİTE KANIT BULAMAMIŞTI

Dolayısıyla, SARS-CoV-2'nin Wuhan laboratuvarından bir sızıntıdan kaynaklandığı hipotezi artık ciddiye alınıyor.

Vuhan tesisini ziyaret eden DSÖ tarafından oluşturulmuş bir komite, SARS-CoV-2 virüsünün insan kaynaklı bir kökenini destekleyen hiçbir kanıt bulunmadığı sonucuna varmasına rağmen, önde gelen birkaç bilim adamı, bu ziyaret sırasında Çin'in tamamen şeffaf olup olmadığını sorguladı.

Mayıs ayında Science dergisinde yayınlanan bir açık mektupta, bu bilim adamları daha fazla araştırma yapılması çağrısında bulundular.

(Asia Times)