Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen İlim Yayma Vakfı 52. Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamaları: "Bizleri bir araya getiren, hasret gidermemize vesile olan herkese teşekkür ediyorum. 1973'ten beri vakfımızın çatısı altında, fisebilillah hizmet etmiş tüm gönüllülerimize, hayırseverlerimize şükranlarımı sunuyorum. Bu sene milletçe bir tarafta 11 ayın sultanı ramazana ulaşmanın sevincini, diğer tarafta depremde 50 binin üzerinde canımızı yitirmenin hüznünü birlikte yaşıyoruz. Pek çok zorluğa rağmen Maraşlı ve Hataylı vatandaşlarımızın hayata yeniden tutunma azmine bizzat şahit olduk. Hepimizin depremzedelerimizin yanında olması, bu zor günlerinde onları yalnız bırakmaması gerekiyor. Vakfımızın tüm gönüldaşlarına samimi gayretleri, fedakarlıkları dolayısıyla tebriklerimi iletiyorum. Burada şu gerçeğin altını çizerek ifade etmek istiyorum. Bizler dayanışmanın gücüne inanan bir ümmetin mensuplarıyız. Komşusu açken tok yatmayı zül sayan bir medeniyetin ümmetleriyiz. Anadolu insanı elindekini ve avucundakini ihtiyaç sahipleri ile paylaşmayı sürdürüyor. Arama kurtarmadan gıda ve erzak teminine, barınmadan depremzedelerimize maddi manevi destek verilmesine kadar her alanda vakıflarımız aktif şekilde sahada koşturuyorlar. 'İŞ YAPILMASINI İSTEMEYEN ASALAKLAR' Kalbinde haset olan, düşmanlık olanlarla yüreği milleti, insanlık için çarpanların farkı burada da görülüyor. Tek parti faşizmi ile yaşayan bir avuç kendini bilmezin, sizlerin bu samimiyetinden rahatsızlık duyduğunun farkındayız. Milletin ruh kökünden beslenmeyen, hayırlı iş yapılmasını istemeyen bu asalakları kendi ihtirasları ile baş başa bırakıyoruz. Deprem bölgesinde yaşayanlar başta olmak üzere insanımız kimin ne yaptığını gayet iyi görüyor. Mazlumları asla yalnız bırakmayacak, aşkla çalışmaya devam edeceğiz. Ayaklarını, kollarını kaybeden Aleyna'mız var. Aleyna annesini ve babasını da kaybetti. Ne büyük bir imtihan. Bütün bu imtihanları aşacağız. Son günlerde daha iyi anladık ki aslında hepimiz birer faniyiz, bir can taşıyoruz onun da ne zaman alınacağını bilmiyoruz. Yarına çıkıp çıkmayacağımızın bilgisine sahip değiliz. Aslolan Allah'ın verdiği can emanetini hakkıyla teslim etmek ve gök kubbede hoş bir seda bırakmaktır. 'BAŞÖRTÜLÜ KIZLARIMIZI BİZ UNUTAMAYIZ' Hem asrın felaketiyle mücadele ediyor hem de asrın projelerini tek tek gerçeğe dönüştürüyoruz. TOGG'un teslimatları başlıyor. İHA'mızı, SİHA'mızı yaptık. En üst segmentte jet uçağımızı yaptık. Başörtülü kızlarımızı biz unutamayız. Sakalından giysisinden dolayı horlananları unutamayız. Askerdeki torunlarının yemin törenlerine katılamayan ninelerimizi unutamayız. Hayata geçirdiğimiz sessiz devrimlerle kast sistemini ortadan kaldırdık. Burası çok önemli. Sultanahmetteyiz üstat konuşuyor. Konuşmasında 'Ayasofya açılacak hem de öyle açılacak ki adeta sayfalar açılırcasına açılacak' diyor. 'GAFLET UYKUSUNDAN BİR AN ÖNCE UYANMALI' Altılı masada onları görüyorum, bulundukları gaflet uykusundan bir an önce uyanmalarını tavsiye ediyoruz. Ayasofya'nın, Büyük Çamlıca Camii'nin yanı sıra Taksim Camii'ni yaparak İstanbul'un sembollerinden biri haline getirdik. Birisi dolduramazlar Çamlıca'yı dedi, tıklım tıklım doldu. 'TARİHİ BİR YOL AYRIMI' 14 Mayıs tam manasıyla tarihi bir yol ayrımına dönüşmüştür. Bu hakikati Türkiye ile hesabı olan herkes görüyor. Buraya gelmeden önce Sayın Putin ile görüşmem oldu. Sayın Putin de Ukrayna ile mücadelede özellikle bizim arabuluculuğumuzu takdirin yanında onlar da Türkiye'deki seçimi nasıl takip ettiklerini dinledim. İstedikleri şey şu, tarım koridoruyla ilgili, buğdaydaki rakam ve bizden istedikleri, özellikle az gelişmiş ülkelere bilabedel biz buğdayı gönderiyoruz, sizler de bunları una çevirip fakir fukara Afrika ülkelerine bir an önce ulaştırın. Rusya neyi takip ediyor, bizdeki bazı çevreler neyi takip ediyor. Bunlar çok önemli. Terör örgütleriyle el ele, omuz omuza yürüyen bu insanlardan ülkemize, milletimize, vatanımıza bir fayda gelebilir mi? Bu sinsi niyetlerini de beyanatları ile ortaya koyuyorlar. Artık tek gayemiz var, o da ülkemizin menfaatleri. Tek derdimiz kendi insanımızla birlikte mazlum ve mağdurların umutlarını boşa çıkartmamaktır."