Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisi hakkında kullandığı ‘katil’, ‘iğrenç’, ‘aşağılık’ ifadeleri nedeniyle Ankara Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu.
'SOYLU'NUN GÖREVİNDEN KAYNAKLI'
Soylu’nun bu sözleri ardından Demirtaş’ın sunduğu şikâyet dilekçesi hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenterler Bürosu tarafından karara bağlandı. Karar, Demirtaş’ın kişisel Twitter hesabı üzerinden paylaşıldı. Demirtaş'ın avukatları aracılığıyla yapılan paylaşımda, dilekçeyi işleme koymayan savcılığın 'bunların Soylu’nun görevinden kaynaklandığını’ belirttiği ifade edildi.
“Savcılık da Soylu’nun görevinin hakaret etmek olduğunu resmi olarak kabul etti. Soylu’nun Suç İşleri Bakanı olduğu, kesinleşmiş bir yargı kararıyla tescillendi” diyen Demirtaş, “Şu hukuk rezaletine bakar mısınız Allah aşkına! ‘Ahmak’a 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası, ‘Katil, iğrenç, aşağılık’ ise Soylu’nun göreviymiş! Dilekçeyi işleme koymaya bile gerek görmemişler” ifadelerini kullandı.
Söz konusu dilekçeye yanıt veren savcılık, “Şikâyet dilekçesinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hakaret suçunu işlediği iddia edilmişse de hakkındaki iddianın görevinden kaynaklanan eylemlerle ilgili olup görevi kapsamında bulunduğu…” diye devam etti.
Demirtaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen kararı hatırlattı.
'HAPİSHANEDE HİÇBİRİNİ BULAMAYACAKSIN'
Demirtaş’ın mesajı şu şekilde:
Savcılık da Soylu’nun görevinin hakaret etmek olduğunu resmi olarak kabul etti. Soylu’nun suç işleri bakanı olduğu, kesinleşmiş bir yargı kararıyla tescillendi.
Şu hukuk rezaletine bakar mısınız Allah aşkına! ‘Ahmak‘a iki yıl yedi ay 15 gün hapis cezası, ‘Katil, iğrenç, aşağılık‘ ise Soylu’nun göreviymiş! Dilekçeyi işleme koymaya bile gerek görmemişler.
Devran halen dönüyor Kirli! İşlediğin tüm suçların hesabını vermek üzere sanık sandalyesine oturacağın günlere az kaldı. O güne kadar lüksün ve şatafatın tadını çıkarmaya bak çünkü hapishanede hiçbirini bulamayacaksın.
KARAR METNİNDE NE DİYOR?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenterler Bürosu tarafından Demirtaş’ın şikâyeti üzerine verilen kararda aynen şu ifadeler kullanıldı:
Şikayet dilekçesinde, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU'nun hakaret suçunu işlediği iddia edilmiş ise de, hakkındaki iddianın görevinden kaynaklanan eylemlerle ilgili olup Bakanlık görevi kapsamında bulunduğu,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 106. maddesinde "Cumhurbaşkanı yardımcıları, Cumhurbaşkanına vekâlet ve bakanlar" başlığı altında Bakanlar hakkındaki görev suçlarına ilişkin isnatların ne şekilde soruşturulabileceklerinin düzenlendiği, bu madde gereğince Bakanlar hakkında görevleriyle ilgili suç işledikleri iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılmasının mümkün olduğu, Meclisin önergeyi en geç bir ay içinde görüşeceği ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilmesinin mümkün olduğu,
Müştekinin müracaatına konu olayın, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU'nun Bakanlık görevi ile ilgili işlerden kaynaklandığı, Bakanlar hakkındaki görevlerinden kaynaklanan isnatlara ilişkin soruşturma yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ait olduğu, Cumhuriyet Başsavcılığımızın Bakanlar hakkında görev suçları ile ilgili soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisinin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Açıklanan nedenlerle;
Şikayet edilen Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızın soruşturma ve kovuşturma yetkisinin olmaması nedeniyle DİLEKÇENİN İŞLEME KONULMAMASINA,
Kararın müşteki vekiline TEBLİĞİNE,
İtiraz kanun yolu öngörülmediğinden kesin olarak karar verildi.
SOYLU NE DEMİŞTİ?
Soylu, Demirtaş hakkında 29 Eylül’de attığı tweetlerde şu ifadeleri kullanmıştı: "KATİL DEMİRTAŞ! Daha geçen hafta teröristbaşını öven, 6-8 Ekim'in faili, cezaevinden Mersin'deki 'silahlı saldırı'yı(!) kınamış... O kadar iğrenç ve aşağılıksın ki, birlikte fail olduğun PKK'yı burada bile temize çıkarıyorsun. Çünkü en güçlü ortaklık, suç ortaklığıdır... Bunun gibilerin sırtı hapishane duvarlarına dayandıkça annelerin çocukları dağa gitmiyor. Tendürek Amanoslar Çemçe-madur, tüm dağlar çiyanlardan temizlendikçe gençler, geleceğe umutla bakıyor. Yakında Kandil'deki PKK yönetici kardeşi SARI TORBAYA girdiğinde aynı mesajı bekleriz."
