Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan satırlar şu şekilde:

Geçtiğimiz hafta eğitim öğretim yılı sonlanıp yaz tatili başlarken yükseköğretim kurumları sınavları yapıldı. Ülkemiz genç nüfus hazinesine sahip. Huzurlu bir gelecek Türk gençliği ile güvenceye kavuşacaktır. Çocuklarımız geleceği meşale gibi aydınlatacaktır. Gönüllerini tavaf ettiğimiz zaman özlem ve hasretlerini öğrenmemiz mümkündür. 

Bu ilerleyiş sayesinde yürekler topluca vurursa geleceğin kilitli kapısı açılacaktır. Çağa ve zamana yönelik mesajlarımızın hedefi gençlerimizdir. Yıkılmaz kale, düşmeyen inanç, geri adımı olmayan taarruz bilincidir gençlik. 

Hayat basamaklarını sabırla tırmanan kim varsa güzel ahlakın yörüngesine girmiş demektir. Sınavlar gelip geçer, okullar gelip gider. Alınan karneler, sınav kaygıları günü gelince tebessümle hatırlanıyor. Mesele notların düşük ya da yüksekliği değildir. Ülkemizde 27 milyon öğrenci vardır. Bu sayı pek çok ülkenin nüfusundan fazladır.

'ÜNİVERSİTE SINAVINI KALDIRACAĞIMIZ GÜNLER ÇOK UZAK DEĞİL'

Zamanın ruhu neye işaret ederse etsin sahip olduğumuz beşeri cevherin adı Türk gençliğidir. Ümit ediyorum ki üniversite sınavını kaldıracağımız günler çok uzak değildir. Sayıları 1 milyonu aşan öğretmenlerimizi de kutluyor, başarılar diliyorum. Öğretmenler her şeyin en iyisini hak ediyor. 

Geride kalan günlerde 2 toplantıda seçim sürecini değerlendirme fırsatımız oldu. Bu kapsamda 2 seçimde belirlenen stratejik hedeflere ulaşmanın memnuniyeti teyit edilmiştir. Zaman çalışma zamanıdır. Biz hedefleri büyük heves ve heyecanları küçük bir parti değiliz. Biz ufkun ötesine gözünü dikmiş, engelleri aşmış bugünkü davanın kutlu temsilcileriyiz. Görevlerimizi yerine getirmek maksadıyla bir günümüzün ötekiyle aynı olmamasına gayret ediyoruz. 

Ülkemize güven saçmakla mecbur ve mükellefiz. Gayemiz insanımızın rızasını kazanmaktır. İnancımıza göre insan eşrefi mahlukattır. İnsana varmak için insanların arasından geçmek şarttır. Türkiye yeni bir seçime doğru ilerleme kaydetmektedir. MHP bu seçimlere hazırlık sürecini başlatmıştır. Birinci stratejik hedefimiz mevcut belediye başkanlarını muhafaza ederek yenisini eklemektir. 

CHP'Lİ BELEDİYELERİ HEDEF ALDI

İstanbul 5 yılını kaybetmiş, tarihin gerisine düşmüştür. Aynı durum, İzmir, Ankara, Adana, Mersin, Antalya, Tekirdağ için de geçerlidir. CHP’li büyükşehir belediye başkanlarının ayak oyunlarından, parti içi hesaplardan çıkarların yarışından başka bildikleri tek şey yoktur. Her şey ortadır. Türk milleti, mahalli iradelerin üzerine düşen zillet gölgesinden kurtulmalıdır. Allah'ın izniyle CHP'nin ve diğer zillet partilerinin yönetimi altındaki partilerin hürriyet ve haysiyetlerine kavuşmalarına hep birlikte şahit olacağız.

Bayram sonrası Meclis'imizin bir süre daha çalışması kararlaştırılmıştır. Yeni bir anayasa ülkemize kazandırılmalıdır. Her milletvekili, yaptıkları kadar yapamadıklarından da sorumlu olacaktır. Dünya genelindeki ekonomik sorunlar hepimizin malumudur. Hayat pahalılığı pek çok ülkeyi tesiri altına almıştır. 

Dikkatinizi çekmek isterim ki dünyadaki trendin aksine Türkiye ekonomisi 11 çeyrektir büyümektedir. Ekonomik adalet, ekonomik güvenlik taviz verilmemesi gereken kurallar olmalıdır.

Gelirlerin artışı için 3 seçenek vardır. Hedeflenen büyümeyi sağlama, fiyat istikrarı sağlama. Ekonomik adalet taviz verilmemesi gereken ilke olmamalıdır. Alım gücünü istikrar içinde tutmak ekonomi yönetiminin sorumluluğudur. 

FAİZE 'YEŞİL IŞIK'

MHP yeni kabinenin ekonomi politikalarına ve enflasyonla mücadele kararlılığına güvenmektedir.MHP'nin faize karşı bakışı bellidir. Değişim göstermemiştir. Faiz artışı üretim çarkına çomak sokan politik bir tercihtir. Ancak Türkiye'nin ekonomik istikrarı elde etmesi için alınması gereken kısa dönemli ve bazen de can yakan tedbirler vardır, bugünkü külfete katlanmak kaçınılmaz hale gelmektedir. 

Muhalefet partilerinin beyhude çırpınışları, ekonomideki temelsiz iddiaları faydasız ve sonuçsuzdur. Muhalefet partilerinden hiçbir yol olmamıştır, olmayacaktır. CHP'den milletvekilliği alıp hemen kaçanlar siyasetin yüz karasıdır. Bu bizim sorunumuz değilse bile yeni bir Babacan vakasını Türk siyaseti hak etmemektir. Kılıçdaroğlu'nun baba oğul kavgasından nasıl çıkacağı da ayrı bir merak konusudur. Bugünkü muhalefet partilerinin sorunu budur. 

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Türk milletinin demokratik ve şaşmaz tercihidir. Tavrımız nettir, duruşumuz Kuvayi Milliye'dir. Bir kere yükselen baurak bir daha inmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti payidarlığını kouyacaktı.

BAHÇELİ'DEN MAHMUT ABBAS'A TEPKİ

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın Çin'i ziyaretinde ağzından şu sözler dökülmüştür: "Uygur meselesi bir insan hakları değildir. Filistin her zaman Çin'e inandı." Mahmut Abbas utanmadan bunları söylemiştir. Biz mazlum Filistin davasının her zaman yanında olduk. Sayın Abbas, Uygur Türklerine terörist demek haksızlıktır, cinayettir, rezalettir. Türk milletine iflah olmaz bir saygısızlıktır. Çin ile Türkiye elbette tespit edilen insan haklarını telafi etmelidir. Ancak terör Kandil'dir. Türk'e kefen biçmenin sonu korkunçtur. Kudüs sadece onların değil, bütün Müslümanların kutsalıdır. Avrupa'nın göbeğinde teröristlere gösterilen müsamaha insan haklarıyla alakalı değildir.