Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bahçeli, Ankara'nın göbeğinde silahla vurularak öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin suskunluğunu ilk kez bozdu. Toplantıda yine 'Sinan Ateş'in adını anmayan Bahçeli, söz konusu cinayeti MHP ile ilişkilendirenlere öfke kustu.

"Menfur bir cinayetin içine dava arkadaşlarımızı çekmek isteyenlere eyvallah etmeyeceğiz, tamam demeyeceğiz" diyen MHP lideri, "Tek başıma da kalsam davayı çiğnetmeyeceğim. Tek bir ülküdaşımı ezdirmeyeceğim" diye konuştu.

'İSPAT EDEMEZLERSE...'

Hunhar suikast huku buldu bu kanlı olay gerçekleşir gerçekleşmez sabırla beklemeye koyulduk. Bilmediğimiz göle girmeyeceğimiz herkesin malumu. Saldırıdan hemen sonra MHP'ye organize ve örgütlü saldırı ivme alarak hız kazandı.

Komünistten bölücüsüne, HDP'den CHP'sine tüm şiddet odakları bizi cinayetle aynı karede göstermek gibi vahim günaha ortak oldular. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz, unutamaz, unutamayacaktır. MHP'nin kurumsal kişiliğini cinayetle irtibatlandıranlar iddialarını ispat edemezlerse şerefsizlerdir. Kendimde sır olarak sakladığım görevden alma nedenlerimi yeri geldiğinde paylaşırım.

'BİZ ADIMLARIMIZI ADAM GİBİ ATTIKÇA ÖNÜMÜZE ENGELLER ÇIKMAKTADIR'

Sözlerimin başında bütün gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü tebrik ediyorum. Gazi Mustafa Kemal, Sakarya Meydan Muharebesi için "çok kanlı" savaş terimini kullanmıştı. Bu savaş çok kanlı bir savaştı. Sakarya Savaşı istiklal umudunu yeşertmişti.

Sakarya Savaşı devam ediyorken Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa, kendisine intikal edilen raporlardan etkilenmiş; bu suretle orduyu geri hatlara çekerek savunma yapılmasını teklif etmişti. Fevzi Paşa ise bu düşünceyi reddetti ve adım adım savunma yapılarak başarıya ulaşacağını kaydetti. Dediği gibi de oldu, zafer Türk milletinin hanesine yapıldı. Adım adım savunma stratejisiyle Türk'ün makus tarihi değişmiş, cumhuriyete giden yolların taşları döşenmiştir. Bugün de 'adım adım 2023' stratejisiyle cumhuriyetin 100. yılına giden sürecin dört başı mamur hazırlıkları yapılmaktadır. Biz adımlarımızı adam gibi attıkça önümüze engeller çıkmaktadır.

Siyasi mücadelemizin her etabı zorluklarla geçmiştir. Elbette bu kutlu yolculuk, ikna edilmişlerle değil inanmışlarla, kapı arasından bakanlarla değil, kapıyı omuzlayıp içeri giren serdengeçtilerle yürünmüş, bundan sonra da öyle olacaktır.

'İĞRENÇ OYUNU GÖRÜYORUZ'

Aka karışmayı, tavaya bulaşmayanlarla, balkondan seyredip suya sabuna dokunmayanlarla ne can beraberi olunacak ne de ülkülerimizin peşinden gidilecektir. Bizim siyasetteki gayemiz Türk Milleti'nin varlığının muhafazası, yeri gelirse de hesapsızca müdafaasıdır. Bu yılki seçimler için vakit daraldıkça, zaman kısaldıkça, vade yaklaştıkça hain proje elemanları oyun uşakları birer birer deşifre olmaktadır. 

2023 yılı bir turnusol kağıdı gibi her rezaleti açığa çıkaracaktır. Bu süreç başlamıştır. 2023 seçimleri iftira ile iffet, irade ile ihanet arasında geçecektir. 

Türkiye'nin önünü kesmek, yükselişini durdurmak, ayağına zincir vurmak, onca yapılanı yıkmak, onca yatırımı ve hizmeti baltalamak amacıyla faal halde olanlar aynı kuyrukta sıraya girmişlerdir. Husumet cephesi, kalabalık ve karanlıktır. Seçime kadar her türlü provokasyonun sahnelenmesi muhtemeldir. 

İğrenç oyunu görüyoruz. beşinci kol faaliyetinin açıkça farkındayız. Türk Milleti ile uğraşmanın, MHP ile Cumhur İttifakı'na kumandalı saldırı pozisyonuna geçmenin bedelini çok ağır ödeteceğiz.

'TÜRK MİLLETİNİN KUYUSUNU KAZMAK İSTEYEN İŞBİRLİKÇİLER'

Zillet İttifakının siyasetsizliği ortadadır. Türkiye'ye bağlılıkları, Türk milletine mensubiyetleri ise komalıktır. 5 Ocak 2023'te 10. toplantısını yapan bu kirli ve kriminal siyaset ittifakı yine aday belirleyememiştir. Yaklaşık 9.5 saat toplantı yapıp da cumhurbaşkanı adayını tespit edemeyen zillet partileri, bir bakıma iflas bayrağını çekmişlerdir. Ortak aday çıkarmak için altılı masadaki parti başkanları görüşmelere başlayacaklarmış. Peki bugüne kadar neleri konuştunuz? 12 Şubat 2022'den bu tarafa toplanıp toplanıp dağılıyorlar, patırtı kütürtü çıkarmaktan başka bir şey yapmıyorlar. 

Nevzuhur aday üzerinde uzlaşmak için istişare süreci başlatan zillet partileri iflas bayraklarını çekmişlerdir. Tarafsız cumhurbaşkanı hedefine rağmen altılı masaya a'dan z'ye bağlanmış cumhurbaşkanı konusunda fikir birliğindeler. Türkiye'yi birlikte yöneteceklermiş. Bu nasıl bir hezeyan, boş bir kafadır. 

Serok Ahmet'in "cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun genel başkanlar stratejik kararlarda imza yetkisine sahip olacaklar" itirafı altılı masanın perişanlığını resmetmiştir. Kokuşmuş siyasetle ilgili öngörümüzle yanılmadık. Hiçbir zillet partisinin Türkiye'ye hizmet, millete dev eserler kazandırmak gibi bir derdi, özlemi, gayesi, niyeti yoktur. Olmasını beklemek ise beyhudedir. Zillet ittifakı bir alternatif değildir. 

CHP'sinden İP'ine, DEVA'sından Serok'una kadar hiçbir zillet partisinin Türkiye'ye hizmet gibi bir derdi, özlemi, gayesi, niyeti yoktur. Olmasını beklemek ise tamamiyle beyhudedir. Zillet ittifakı bir alternatif değildir. Zillet ittifakı hazır değildir. Zillet ittifakı yerli ve milli hiç değildir. Milletimiz bunların asıl yüzlerinin tamamıyle farkındadır.

MHP ne zaman itibar ve iftira suikastlarına uğrasa an be an gözden kaçırılmak istenen bir tertip, bir tezgah, bir plan derhal devreye alınmaktadır. Bize yönelik saldırılarla aziz milletimizi hedef alan hazırlıklar, yakın benzerlikler taşımaktadır. Çünkü MHP, Türk milletinin son kalesi, son siperi, düşmana atılacak son kurşunudur. MHP'yi akıllarınca meşgul ettiklerini zannedip haklı ve tarihi mücadelesinde kuşkular uyandırmak isteyenler Türk milletinin kuyusunu kazmak isteyen işbirlikçilerdir. Olan biten ne varsa izliyoruz, takip ediyoruz.

'NAMERTLERE MÜSADE ETMEYECEĞİZ'

Londra tefecilerinden, New York bankerlerinden ilhamını alıp İngiliz muhitler Cemiyeti'nin günümüz ayağına talip olan DEVA'nın başındaki zat, anayasanın 60. maddesini tartışmaya açma cüreti göstermiştir. Selamsız sabahsız Babacan, anayasamızın 66. maddesini çağımızın gereği olarak kapsayıcı bir anlayışla ele almayı teklif etmiştir. Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk'tür, Türk ananın veya babanın çocuğu Türk'tür, hiçbir Türk vatana bağlılıkla bağdaşmayan hiçbir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz. DEVA'sı derdine kafi gelmeyen bu tulumba partisinin kurumsal iletişim başkanı da "Türklüğü çıkarıyor musunuz?" sorusuna "Doğru" yanıtını vermiştir. CHP'den tek bir itiraz gelmemiştir. İP'den tek bir tepki duyulmamıştır. DEVA'nın icazetli başkanını Türklüğün nesi ve neresi rahatsız etmektedir? Türklüğü anayasadan çıkarmayı cesedimizi çiğnemeden nasıl başaracaksınız?

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na danışmanlık yapan bir şahsın röportaj sırasında orada bulunan Türk bayrağını kaldırtması suçtur, cinayettir, al bayrağa adice bir hakarettir. Bunlar bayraksızdır, bunlar milliyetsizdir, bunlar cibiliyetsizdir. Allah muhafaza ellerine fırsat geçerse Türkiye'yi emperyalizmin kursağına teslim etmeleri kaçınılmazdır. Bu azgın tehdide seyirci kalamayız. Bu alçak teşebbüse sabır gösteremeyiz. 

Şeytan oradaysa iman buradadır. Hodri meydan. Biz adamı yüzünden, satılmışı da gözünden tanırız. Milletimizin hiçbir ferdi yılgınlığa kapılmasın. Düzelir böyle kalmaz. Hesap sorulur, mahşere bırakılmaz. Çürük merdiven bulmuşlar dama çıkmanın arayışındalar. MHP'yi olmadık suçlamalarla durdurmaya, Cumhur İttifakı'nda çatlak oluşturmaya çalışıyorlar. Bizim görüş açımızı kapatarak Türk'e kefen biçmek için kumpas planları yapıyorlar.

Düşmanca senaryolara taviz vermeyeceğiz. MHP'yi sosyal medyaya yuvalanmış teröristlerin eliyle fitne anaforuna çekmeye çalışan namussuzlara 2023'ü zilletle karalamak isteyen namertlere müsaade etmeyeceğiz. 

SİNAN ATEŞ CİNAYETİ

Menfur cinayetin içine tertemiz davamızı çekmek için kudurmuş gibi faaliyete giren kansızlara eyvallah etmeyeceğiz. Sabrın boyun eğmek değil, mücadele etmek olduğunu cümle aleme göstereceğiz. Tek başıma da kalsam davayı çiğnetmeyeceğim. Tek bir ülküdaşımı ezdirmeyeceğim. Sonu ölüm de olsa surda gedik açtırmayacağız. Karın ağrısı çekenlere bir cinayet üzerinden siyasi kurgu yapanlara tekrar haykırıyorum ki adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. 

MHP milletinde ve devletinde erimiş, bu uğurda her meşakkati göze almış bir kahramanlık mefkuresidir. Hunhar suikast huku buldu bu kanlı olay gerçekleşir gerçekleşmez sabırla beklemeye koyulduk. Adli ve idari soruşturma sürecinin yapılabilmesi için her gelişmeyi takibe başladık. Güpegündüz işlenmiş cinayet vardı. Bilmediğimiz göle girmeyeceğimiz herkesin malumu. Saldırıdan hemen sonra MHP'ye organize ve örgütlü saldırı ivme alarak hız kazandı. 

SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRDI

Düşman oklarını takip ettik, nihayetinde tehlikeyi sezdik, hücumu gördük. MHP ve Ülkü Ocakları ile en küçük bağı olması şöyle dursun, devamlı kurutmaya çalışan etki ajanları, içimizden devşirilmiş siyaset artıkları, komünistten bölücüsüne, HDP'den CHP'sine tüm şiddet odakları bizi cinayetle aynı karede göstermek gibi vahim günaha ortak oldular. Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz, unutamaz, unutamayacaktır. Adına Zafer denilen yenilmiş, casus şebekesine dönmüş marjinal partinin ümitsiz vakası, hepimiz katilin kim olduğunu biliyoruz açıklaması yaptı. Bu istihbarat fosiline bildiklerini sormak, şerefli Türk savcılarının ana görevi. Gereğini istemek hem çağrım hem de görevimdir. Şimdi de parti binalarına yerli ve milli katil kim yazılı afişler asıp küçüldüler. 

Sosyal medyada yakalanan cinayet faillerinin ifade tutanakları kripto damar ile devamlı servis edildi. Aleyhimize aslı astarı olmayan iddialar, başta CHP olmak üzere diğer zillet partilerinin, teröristlerin, küreselcilerin eline tutuşturulup suç örgütlerine sözcülük yaptıkları gibi meseleyi sahiplenmeleri için siyasi iklim ve istismar ortamı açıldı. 

Suskunluğumuz asaletimizdendir. Bir lafa bakarız laf mı diye, bir de söyleyene bakarız adam mı diye. Edebimiz el vermez, edepsizlik edene. 

'GÖZÜN YİYORSA...'

Milletvekilimiz ahlaksızca suçlandı. Başkanlık Divanı üyesi arkadaşlarım töhmet altında bırakıldı. Ülkü Ocakları hain kuşatmaya alındı. MHP'ye cinayetin ihalesi amacıyla şiddetli bir cephe açılıp, ittifakla harekete geçildi. Ülkücüyü öteki gören Kılıçdaroğlu da geçen hafta sosyal medya mesajı ile suskunluğumuzun nedenini sordu. Suskunluğumuz asaletimizdendir. Sayın Kılıçdaroğlu, suskun değilim. Sadece seviyesiz ithamlarınızı seyredip gerekli notlarımı aldım, alıyorum. 

Bu siyaset defosu, gençlerimizin mafyacılık oynadığını, onları teslim etmem gerektiğini ileri sürdü. Neyi kastettiği ayan beyan ortaya çıktı. Senin sağında solunda yanında yörende konuşlanan teröristlerle, ülkücü Türk gençliğini sakın ola karıştırma aymazlığına düşme. Sen her şeyiyle zaten teslim olmuştur. Sen ihanete el sallamış bir kimliksizsin. Kılıçdaroğlu şayet yüreğin varsa, gözün kesiyorsa buraya gel. Tek bir evladımı al da senin ciğerinin kaç okka ettiğini göreyim. 

'KENDİMDE SIR OLARAK SAKLADIĞIM...'

Yargı sonucunu sabırla bekleyip suikastın iç örgüsünü tamamıyla görmek doğru olandır. MHP'nin kurumsal kişiliğini cinayetle irtibatlandıranlar iddialarını ispat edemezlerse şerefsizlerdir. Kendimde sır olarak sakladığım görevden alma nedenlerimi yeri geldiğinde paylaşırım. Görev kaçkınlarını da o zaman tekrar hatırlatırım. Hayatları boyunca bir ülküdaşımızın elinden tutmamış, şehitlerimize hayrı dokunmamış, acımızın ve sevincimizin içinde yer almamış ne kadar haşerat varsa cinayeti malzeme olarak kullanmaktadır. 

'ÜLKÜCÜDEN MAFYA OLMAZ'

Bizim üzerimize kan sıçratmak, katil yaftası vurmak, sokağa çekmeye çalışan kim varsa şerefsiz kere şerefsizdir. Bizim vampirlerle işimiz olmayacaktır. Mafyatik yapılanmaların, bunlara yardım yataklık yapanların iki elimizle yakalarından tutacağımız günler uzak değildir. MHP'yi mafya ile ilişkilendirmek başlı başına bir cinnettir. Ülkücüden mafya olmaz, ülkücüden olsa olsa vatan ve millet için delikanlı olur.