Doğu Türkistan Cumhuriyeti Sürgün Hükümeti Başbakanlık Ofisi, 5-8 Temmuz 2009 tarihinde yaşanan Urumçi'de yaşanan olaylar sırasında uygulanan orantısız güç nedeniyle binlerce Uygur vatandaşının canların tehlikeye atıldığını ve infial yaratan bu olayın faillerinin cezalandırılması için açıklama yaptı. 

İşte yapılan açıklama:

1949 yılından bu yana Çin Halk Cumhuriyeti’nin hakimiyeti altında bulunan Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de 2009 yılı 5-8 Temmuz tarihlerinde yaşanan olaylar esnasında sergilenen kontrolsüz güç, binlerce masum insanın hayatını tehlikeye atmıştır. Görgü tanıklarının ifadelerine göre adeta abartısız minimal bir etnik bir soykırım uygulanmıştır. 

Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti; katliam boyutuna ulaştığı anlaşılan ve Hitler, Mussoloni benzeri devlet terörünün durdurulması konusunda başta Pekin Hükümeti olmak üzere hür dünya ülkelerini, Birleşmiş Milletleri, Avrupa Parlamentosu’nu, AGİT’i, İslam Konferansı Örgütü’nü, OİC ve Rabıta teşkilatlarını 14 yıl önce Urumçi sokaklarında insanları katleden eli sopalı katillerin tespit edilerek cezalandırılmaları ve kendilerini korumak için direnen ve o günden bu yana tutuklu bulunan masum gençlerin serbest bırakılması hususunda girişimde bulunmaya  davet etmektedir.
Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti; özellikle Türkiye, Suudi Arabistan ve Amerika ile Rusya gibi ülkelerin bu ve benzeri olaylara, insani ihlallere müdahil olmasını talep etmektedir. 
Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti; bu düşünceden yola çıkarak Pekin yönetimini daha itidalli ve demokratik hak arayışlarına saygılı olmaya, Doğu Türkistan’daki yerel askeri güçlerin aşırı ve orantısız güç kullanmalarına engel olmaya ve ceza ve toplama kamplarını kapatmaya davet etmektedir. 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

5 TEMMUZ OLAYLARININ ÇIKIŞ SEBEBİ

26 Haziran 2009 tarihinde bir fabrikada zorunlu olarak çalıştırılan Doğu Türkistanlı genç kız ve erkeklerle Çinli işçiler arasında başlayan tartışma, Çinli işçilerin Uygur kızlarına sarkıntılıklarını devam ettirmeleri neticesinde çıkan olaylar, 200 kadar Çinlinin sopa ve demir çubuklarla gece yarısı Uygur gençlere saldırmalarının ardından katliama dönüşmüştür.

Oyuncak Fabrikası’nda meydana gelen ve sabaha kadar süren bu saldırılara güvenlik güçlerinin müdahalede bulunmayarak seyirci kalmaları, faillerin tutuklanmaması, aradan geçen bir haftalık süre içinde hiçbir adli soruşturmanın yapılmamış olması, aksine mağdur ve mazlum Doğu Türkistan gençlerinin abluka altında gözetime tabi tutulması, ölen ve yaralananların Doğu Türkistan’daki yakınlarını ve Doğu Türkistan halkını zoraki galeyana sevk etmiştir.

OLAYLARIN BAŞLAMASI

Demokratik tepkilerini ortaya koymak, saldıranların cezalandırılmasını talep etmek üzere 5 Temmuz 2009 günü Doğu Türkistan’ın (Şincan Uygur Özerk Bölgesi) başkenti Urumçi’de öğrenciler ile ölen ve yaralananların yakınlarının katılımıyla bir Üniversite önünden bir protesto yürüyüşü gerçekleştirilmiştir. 

Haksızlıkları protesto etmekamacıyla düzenlenen masum protesto yürüyüşü Çin Güvenlik Güçleri tarafından kanlı bir şekilde bastırılmış ve kamuoyunun bilgisi dahilinde cereyan eden katliam gerçekleştirilmiş olup, zırhlı araçlarla göstericiler dağıtılmış, çiğnenmiş ve akabinde hedef gözetmeksizin açılan ateş sonucu ilk etapta 200 genç katledilmiştir. Yaklaşık 1000 kişi yaralanmış olup, bunun büyük kısmı Çin haber kaynaklarının da aktardığı gibi kritik yaralı olarak hastanelere sevk edilmişlerdir. Ne var ki hastanelerde Çinli doktorların tedaviyi yavaşlatması sebebiyle kritik yaralı olduğu söylenen gençlerin büyük kısmının bakımsızlıktan öldükleri ve cesetlerinin de sokaklara rastgele atıldıkları haber alınmıştır. Nitekim 6 Temmuz günü gecesi, görgü tanıklarının ifadelerine göre sokak köşelerinden 100’ün üzerinde ceset toplandığı bilinmektedir. Ağır yaralı olarak sokak köşelerinde inleyen ve yardım talep eden gençlerimizin hastanelere götürülmeyip, bulundukları yerlerde darp edilerek öldürüldükleri veya ölmeye terk edildikleri öğrenilmiştir.

Urumçi’de 7 Temmuz 2009 sabahından itibaren, adeta “insan avı” başlatılmıştır. Yaşları 14 ila 30 yaş arasındaki Doğu Türkistan gençleri potansiyel suçlu olarak evlerinden alınarak gözaltına alınmışlar ve beyin yıkama kamplarına sevk edilmişlerdir. Doğu Türkistanlılara ait iş yerleri yağma edilmiş, olaylar çığrından çıkmış, kontrol edilemez noktaya ulaşmıştır. 

Olayların başladığı günden bu yana geçen 14 yıl gibi bir zamana rağmen hala onlarca kayıp gençten haber alınamıyor olması 5 Temmuz Urumçi Olayları’nın boyutunu ortaya koymaktadır. 


DOĞU TÜRKİSTAN SÜRGÜN HÜKÜMETİ BAŞBAKANLIK OFİSİ
İSTANBUL / TÜRKİYE