İki yıl önce Türkiye-Suudi Arabistan ilişkileri, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'da öldürülmesinin ardından tarihinin en alt seviyesine inmişti. Ekim 2018'de krallığın konsolosluğundaki Suudi ajanların cinayeti, Türkiye'nin Suudi hükümetine eşi görülmemiş kınamalarına yol açarak, söz konusu olayda ülkenin hükümdarı Veliaht Prens Muhammed bin Salman'a yakın olanların rolü olduğunu vurguladı.

SAMİMİYETE DÖNÜŞ SİNYALLERİ

Ancak bugün, Türkiye’nin müttefiki Katar ile 2017’de Doha’ya ambargo uygulayan Suudi liderliğindeki dört uluslu blok arasındaki gerginliğin sona ermesi, Ankara ve Riyad arasındaki bağlarda samimiyete dönüşün sinyallerini veriyor. Bu ayın başlarında, Körfez İşbirliği
Konseyi'nin (GCC) bir toplantısında Suudi Arabistan ve müttefikleri, hava sahası ve sınırların yeniden açılması da dahil olmak üzere Doha ile bağları yeniden kurmayı kabul etti.

ARABULUCULUK TEKLİFİ DOHA’DAN

Hareket, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından "çok faydalı" olarak karşılandı ve Erdoğan, "Körfez işbirliğindeki konumumuzun yeniden tesis edilmesini umuyoruz. Bu, Körfez işbirliğini daha güçlü hale getirecek" dedi. Yakınlaşmayı Katar’ın Ankara ile Riyad arasında arabuluculuk yapma teklifi izledi. Katar özel elçisi Mutlak el-Kahtani, “Bu iki ülke bu arabuluculukta Katar devletinin rolü olduğunu görürse, bunu yapmak mümkün, bu ülkeler arasında dostane ilişkilerin olması herkesin çıkarına” dedi.

G20 ÖNCESİ TELEFON TRAFİĞİ

KİK toplantısı öncesinde ilişkilerde ısınma belirtileri vardı. Kasım ayında yapılan G-20 zirvesinin başlangıcında Erdoğan ve Suudi Kralı Selman bin Abdülaziz telefonla görüştü. Türkiye Cumhurbaşkanlığı Ofisi, liderlerin "ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve sorunların çözülmesi
için diyalog kanallarının açık tutulması konusunda anlaştılar" dedi.

BİDEN ETKİSİ BÜYÜK

Analistlere göre, son yıllarda Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki birçok sorunu tanımlarken, Ankara ve Riyad'da yeni tavırların şekillenmesinde büyük rol oynayan, dünyanın diğer tarafındaki siyasi gelişmelerdi. Hem Suudi Arabistan hem de Türkiye, yaklaşmakta olan Biden yönetiminin, Trump’ın İran’a acımasızca karşı koyma politikasından geri adım atmak ve insan haklarına daha fazla vurgu yapmak gibi bölgedeki önceliklerini büyük ölçüde değiştireceğini tahmin ediyor. (Al Jazeera)

Çeviri: İsmail Cömert / polemikhaber.com