Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk-İsrail ilişkilerini "daha iyi bir noktaya" getirmek istediğini söylemesinden sadece birkaç ay sonra, uluslararası topluma "İsrail'e güçlü ve caydırıcı bir ders verme" çağrısında bulundu. Erdoğan ayrıca uluslararası ve Müslüman dünyaları Filistinlileri korumak için Gazze'ye uluslararası bir güç göndermeyi düşünmeye çağırdı.

EYLEM ÇAĞRILARI RETORİK OLABİLİR

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü Türkiye Araştırma Programı Direktörü Soner Çağatay Asia Times'a “Sanırım bu, tarihteki en kısa 'normalleşme' olabilir” dedi. Yine de, Erdoğan'ın daha kararlı eylem çağrıları özden çok retorik olabilir.

Bu uzlaşmacı ruhla Türkiye, Aralık 2020'de İsrail ile ilişkilerini de geliştirmek istediğini duyurdu. Daha önce Türkiye-İsrail ilişkileri büyük bir çöküş yaşamıştı. İsrail'i Filistinlilere karşı "soykırım" ile suçlamış, Türkiye büyükelçisini geri çağırmış ve İsrail ve ABD tarafından "terörist" bir örgüt olarak görülen Filistinli grup Hamas için Türkiye'de bürolar açmıştı. 

Yine de 2020 Aralık ayının sonlarında, Dağlık Karabağ savaşında İsrail ordusuyla işbirliğinin ardından Erdoğan, ilişkilerin iyileşmesini dilediğini açıkladı.

İSRAİLLİ BAKANIN DAVETİ İPTAL EDİLDİ

Türkiye-İsrail yakınlaşması o zamandan beri yavaş bir ilerleme kaydetti ve en önemli adım, İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz'in Haziran ayında yapılması planlanan Türkiye'deki diplomatik bir foruma planlanan ziyaretiydi. Bu, Ankara'nın 2018'de İsrail büyükelçisini geri çağırmasından bu yana bir İsrailli hükümet yetkilisinin Türkiye'yi ilk ziyaretiydi. Ancak artan şiddetin ardından 11 Mayıs'ta Steinitz'in daveti iptal edildi.

ARAP ÜLKELERİ ÖNEMLİ ADIMLAR ATTI

Bu arada, İsrail ile Arap devletleri arasındaki "normalleşme" ileriye doğru daha önemli adımlar attı.

BAE, İsrail'deki stratejik sektörlere yatırım yapmak için 10 milyar dolar tutarında bir fon oluştururken, Kasım 2020'de uluslararası uçuşların başlamasından sonraki ilk sekiz haftada 50 bin İsrailli turist BAE'yi ziyaret etti.

Fas, ABD'nin Rabat’ın Batı Sahra’daki topraklardaki iddialarını tanımasını da içerdiği için İbrahim Anlaşması’ndan da yararlandı. Sudan'a gelince, ABD, İsrail'le normalleşmesi karşılığında onu terör devletleri listesinden çıkardı.

‘’ARAP LİDERLER İKİ KEZ DÜŞÜNECEK’’

Nitekim, İbrahim Anlaşması büyük bir sıkıntı içinde görünüyor. Bunun bir nedeni, bu anlaşmaların altında yatan, Filistin davasının artık birçok Arap devleti için bir sorun olmadığı varsayımı olmasıdır.

Bununla birlikte, Brüksel'deki Alman Mareşal Fonu'nun kıdemli üyesi Kristina Kausch, Asia Times'a, "Filistin davası yaşıyor. Liderler artık İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için halklarının öfkesini riske atmadan önce iki kez düşünecekler" dedi. Nitekim hem sosyal medyada hem de sokaklarda İsrail'e karşı öfke var.

Uluslararası Kriz Grubu'nun MENA Program Direktörü Joost Hiltermann, "BAE ve diğerlerinin artık çok dikkatli olmaları gerekecek" diyor ve "Filistin davasının Arap dünyasında ne kadar önemli olduğunu biliyorlar" şeklinde ekliyor. Güvenlik ve savunma işbirliği devam edecek olsa da, turizm ve spor gibi daha görünür “normalleşme” askıya alınabilir. (Asia Times)