Başkanlık koltuğuna oturalı neredeyse iki ay geçen Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hâlâ aramadı, ve bu, Türkiye’de endişe verici olarak görülüyor. Buna karşılık, eski Başkan Donald Trump ve Erdoğan 2016 seçimlerinden sadece günler sonra konuşmuştu. 

GİDEREK KÖTÜLEŞTİ

Bir zamanlar birbirlerini stratejik ortak olarak gören Ankara ile Washington arasındaki bağlar, son yıllarda Suriye'deki farklılıklar, Türkiye’nin Rusya ile işbirliği ve son zamanlarda ABD'li yetkililerin istikrar bozucu olarak nitelendirdiği Doğu Akdeniz’deki Türkiye’nin arama çalışmaları konusundaki farklılıklar nedeniyle giderek kötüleşti.

İSİMSİZ YETKİLİ KONUŞTU

Gerilimlere rağmen, Erdoğan hükümetinden pek çok kişi, Erdoğan'la kişisel bir yakınlığı olan Trump yönetiminin dört yıl daha olmasını umuyordu. Biden, New York Times'a Türkiye’nin “otokrat” Erdoğan’a karşı muhalefeti desteklediğinden bahsettiği röportajın ardından Türk yetkililerin öfkesini kazanmıştı.

Kamuoyuna yapılan açıklamalarda, Türk yetkililer görüşmelerin başka kademelerde de yapıldığını belirtti, ancak üst düzey bir Türk hükümet yetkilisi AP’ye, Erdoğan'ın ofisinin bu konuda "heyecanlanmadığını" söyledi. Yetkili, konunun hassasiyeti nedeniyle isimsiz kalmak şartıyla konuştu.

İZOLASYONA SON VERMEK İSTİYOR

Beyaz Saray basın sekreteri Jen Psaki geçen hafta, Biden'in hala konuşmadığı birçok dünya lideri olduğunu ve Erdoğan'ı "bir noktada" arayacağından emin olduğunu söyledi. İddialı dış politika, Batı karşıtı söylemler ve artan otoriterleşme nedeniyle az ülkeyle yakınlığı kalan Türkiye, sıkıntılı ekonomisini kurtarmak için yabancı yatırımları çekmenin yollarını arıyor. Erdoğan, sorunlu ilişkileri düzeltmek ve uluslararası izolasyonunu sona erdirmek amacıyla ABD'ye, Avrupa ülkelerine ve diğer eski müttefiklerine uzanıyor.

NATO’yu güçlendirmenin yanı sıra uluslararası ittifakları ve geleneksel bağları yeniden tesis etmekten de söz eden Biden, bağları yeniden kurmak ve Türkiye’yi Rusya’nın nüfuz alanından çekmeye çalışmakla ilgilenecektir.

‘İLİŞKİLERİ TOPARLAMAK ZOR OLACAK’

Ancak analistler, Washington'un söylediği gibi Türkiye'nin gelişmiş Rus S-400 uçaksavar sistemini satın alma kararı da dahil olmak üzere iki ülkenin aynı fikirde olmadığı bir dizi sorun göz önüne alındığında, ilişkiyi yeniden başlatmanın çok zor olacağını söylüyor. Washington, Türkiye'yi F-35 üretim programından çıkardı ve geçen yıl üst düzey Türk savunma sanayii yetkililerine yaptırımların yanı sıra askeri ihracat lisanslarını da yasakladı. 

Türkiye, ülkeye 2,5 milyar dolara mal olan Rus sisteminin NATO ittifakı için bir tehdit olmadığını ve sorunun çözümü için defalarca diyalog çağrısında bulunduğunu savunuyor. Washington, Rus sistemi Türk topraklarında kaldığı sürece yaptırımların kaldırılamayacağı konusunda ısrar ediyor.

Türkiye ayrıca, ABD’de yaşayan FETÖ elebaşının iadesini istiyor. Ancak ABD'li yetkililer, Ankara'nın iade edilmesine izin verecek belgeleri sunamadığını söylüyor. Türkiye, Washington'u kendisine sığınak sağlamakla suçluyor. 

BLİNKEN: KABUL EDİLEMEZ

ABD Dışişleri Bakanı olarak onaylanmadan önce senatoda yapılan bir görüşmede Antony Blinken, Türkiye'yi " stratejik ortak" olarak nitelendirdi ve Türkiye için "Rusya'daki en büyük stratejik rakiplerimizden biri ile uyumlu" olmasını "kabul edilemez" olarak nitelendirdi. Washington merkezli Ortadoğu Demokrasi Projesi'nden Merve Tahiroğlu, Erdoğan'ın S-400'e geri adım atmasının zor olacağını "çünkü satın alma konusunda çok büyük bir anlaşma yaptı ve Türkiye’nin jeopolitik bağımsızlığı çok önemli" dedi.

TERÖR DESTEĞİNDEN HALKBANK DAVASINA

Suriyeli Kürt terör örgütlerine IŞİD grubuyla mücadele için Amerikan desteği de bir başka tartışma konusu. Savunma Bakanı Hulusi Akar, Washington'un Suriyeli Kürt grubuyla işbirliğini durdurmadığı sürece bağların gelişemeyeceğini söyledi.

Biden yönetimi, iki NATO üyesi arasında gergin bir açmaza yol açan Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile olan enerji anlaşmazlığında Türkiye'ye büyük olasılıkla baskı uygulayacak. Erdoğan o zamandan beri tartışmalı sularda enerji rezervi arayışını durdururken, Erdoğan sert olan söylemini yumuşattı. Ortadoğu Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Merkezi direktörü Gönül Tol, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de taviz veremeyeceğini "çünkü bu, Türk toplumunun geniş bir kesimi tarafından ulusal bir dava olarak görülüyor" dedi.

İran'ın ABD'nin 20 milyar dolarlık yaptırımlarından kaçmasına yardım etmekle suçlanan Türk devlet bankası Halkbank'a yönelik bir dava da bağları bozmakla tehdit ediyor. (AP)