Akademisyenler, düşünce kuruluşları, STK'lar ve hükümetler Çin hükümetini soykırım, zorla çalıştırma ve zorla kısırlaştırma ile suçladılar. Pekin, bu tür iddiaları Çin karşıtı güçler tarafından üretilen yanlış bilgiler olarak reddetti. Sincan yerel yönetimi, radikalleşmeye karşı savunmasız olduğu düşünülen işsiz Uygurların istihdam edilebilirliğini artırarak terörizmin temel nedenlerini ortadan kaldırma umuduyla bu merkezleri açtığını iddia ediyor.

‘‘PİYON OLARAK KULLANILACAK’’

G7 konferansı kısa süre önce Çinli yetkililere karşı yeni bir ortak yaptırım turu başlattı. Yaptırımlar, bireylere ve şirketlere yönelik cezai tedbirler ve ticareti kısıtlamayı içeriyor. Şimdi Uygurlar, Dru C. Gladney'in belirttiği gibi, “daha büyük bir jeopolitik stratejide piyon olarak kullanılma” riskiyle karşı karşıya.

2020'de, pamuğun sürdürülebilirliğini savunan bir STK olan Better Cotton Initiative, Sincan’da yetiştirilen pamuğun lisansını 2021 yılına kadar askıya aldı. Bu karar, muhtemelen 500.000 ton pamuğun küresel tedarik zincirine girmesini önleyecekti. Ancak Çinli tüketicilerden gelen kamuoyu tepkisi arttıkça, sözde bir siber saldırı nedeniyle iddiaya göre Nisan 2021'de grubun web sitesinde bu açıklama kayboldu.

BATI’DAKİ DİNAMİKLER ORTAK ÇABAYI ENGELLİYOR

Mevcut jeopolitik ve ideolojik çatışmalar göz önüne alındığında, Pekin'in uluslararası yaptırımlara yanıt olarak Sincan politikalarını değiştirmesi pek olası görünmüyor. Batıdaki siyasi dinamikler, Çin'in gidişatını değiştirmek için ortak çaba sarf edilmesini zorlaştırıyor. 

Sincan örneğinde, yaptırımlar Çin’de batı karşıtı milliyetçi duyguları körükledi ve Pekin'i Sincan politikasını savunmak için kamu diplomasisi kampanyalarını daha da ilerletmeye teşvik etti. Yaptırımlar, yalnızca Uygurlar için değil, diğer etnik azınlıklara mensup çiftçiler ve mevsimlik göçmen işçiler için de ekonomik kalkınma şansını azalttı ve Çin devletinin insan haklarını nasıl algıladığı üzerinde önemli bir etkisi olmadı. (The Conversation)