Ulusal İstatistik Bürosu (NBS) tek cümlelik açıklamasında hiçbir ayrıntı vermedi ve nüfusun daha sonra bildirileceğini söyledi. Ancak The Financial Times'ın raporuna yanıt verme konusundaki alışılmadık karar, konunun siyasi hassasiyetini yansıtıyordu.

‘DÜŞÜŞ DAHA ERKEN BAŞLAYABİLİR’

Çin'in nüfusunun Güney Kore ve diğer gelişmekte olan Asya ekonomilerindeki eğilimlere paralel olarak zirveye çıkması ve azalması uzun süredir beklenmekte. 

Ancak araştırmacılar, Çin’in düşüşünün hedeflenen gelir seviyelerine ulaşmadan başlayabileceğini söylüyor.

Japonya ve Almanya gibi gelişmiş ekonomiler de, azalan iş gücü ile yaşlanan nüfusları nasıl destekleyeceklerini bulmaya çalışıyor. 

Ama onlar fabrikalara, teknolojiye ve yabancı varlıklara on yıllardır yatırım yapabilirler, oysa Çin daha az servete sahip ve endüstrilerinin genç işçilere ihtiyacı var.

‘’UCUZ HALE GETİRİLMESİ LAZIM’’

Çin Merkez Bankası’ndaki araştırmacılar Mart ayında yayınlanan bir raporda, doğum oranının resmi tahminlerin gösterdiğinden daha düşük olduğunu iddia ettiler, ancak toplam nüfusun azaldığını söylemediler. 

Araştırmacılar, işgücü sıkıntısını önlemek için Pekin'in çocuk yetiştirmeyi daha kolay ve ucuz hale getirmesi gerektiğini söylediler. 

Raporda, "Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında, ülkemizde demografik geçiş daha hızlı gerçekleşti, geçiş süresi daha kısa, yaşlanma sorunları ve alt ikame doğurganlık daha şiddetli" denildi.

2019’DA YÜZDE 0.3’LÜK BÜYÜME

Hükümet verilerine göre, Çin'in nüfusu 2019'da 4,7 milyon kişi artarak 1,4 milyarın biraz üzerine çıktı. 

Bu sadece yüzde 0,3'lük bir büyümeydi. Capital Economics Asya'nın baş ekonomisti Mark Williams, bir raporda, "Çin'in nüfusu şimdiden zirveye ulaşıyorsa, bu on yıldaki görünümde pek bir değişiklik olmayabilir, ancak ileride önemli ekonomik etkileri olabilir" dedi.

(Çeviri: polemikhaber)