Pandemi, yüzyılda bir kez yaşanan bir olaydır. Corona virüs, 70 milyondan fazla insanda tespit edildi ve muhtemelen hiç teşhis edilmeyen 500 milyon veya daha fazla kişiyi enfekte etti. 1,6 milyon kayıtlı ölüme neden oldu ve yüz binlercesi kayıtsız kaldı. Hayatta kalan milyonlarca kişi, virüsün yorgunluğu ve sakatlıkları ile yaşıyor. Dünyanın ekonomik durumu, olması gerekenden en az yüzde 7 daha düşük, ve bu, ikinci dünya savaşından bu yana en büyük düşüş. Tüm bu acıların küllerinden, hayatın tekrardan güzel bir şekilde yaşanacağı duygusu ortaya çıkacaktır.

ASTRONOMİK FATURA

Değişim beklemenin bir başka nedeni, corona virüsün bir uyarı görevi görmesidir. Her yıl yiyecek ve kürk için katledilen 80 milyar hayvan, her on yılda bir insan patojenine dönüşen virüsler ve bakteriler için petri kaplarıdır. Bu yıl faturanın vadesi geldi ve ücret astronomikti.

Ekonomi kilitlendiğinde ortaya çıkan berrak mavi gökyüzü, salgının ne kadar acı bir kriz olduğunun güçlü bir simgesiydi. Pandemi gibi, iklim değişikliği de popülist inkarlara karşı dayanıklı ve yol açtığı bozulma küreseldir. Şimdi ihmal edilirse gelecekte başa çıkması çok daha maliyetli olacaktır.

ADALETSİZLİK MEYDANA ÇIKTI

Ve değişiklik beklemenin üçüncü bir nedeni, salgının adaletsizliği vurgulamasıdır. Çocuklar derslerinde geride ve çoğu zaman aç kaldılar. Okulu bırakanlar ve mezunlar bir kez daha umutsuzluğa düştüler. Her yaştan insan evde yalnızlığa veya şiddete maruz kaldı. Göçmen işçiler, hastalığı yanlarında götürerek ya terk edilmiş ya da köylerine geri gönderildi.

DESPOTLAR DURUMU DAHA DA KÖTÜLEŞTİRECEK

Dünya, bu haksızlıkların bir kısmını sürdürdükçe daha da kötüleşti. Araştırmalar, Amerika'da 100 bin doların üzerinde ödeme yapılan işlerin yaklaşık yüzde 60'ının, 40 bin doların altında ödeme yapılan işlerin yüzde 10'una kıyasla evden yapılabileceğini gösteriyor. Bu yıl işsizlik artarken, dünya borsalarının MSCI endeksi yüzde 11 arttı. En kötü senaryoda BM, salgının 200 milyondan fazla insanı aşırı yoksulluğa sürükleyebileceğini düşünüyor. Onların içinde bulundukları kötü durum, otoriterler ve iktidardaki güçlerini arttırmak için virüsü istismar eden despotlar tarafından daha da kötüleştirilecek.

SALGIN ‘DENEY’ FIRSATI SUNDU

Neyse ki, corona virüs sadece değişim ihtiyacını ortaya çıkarmakla kalmadı, aynı zamanda ileriye doğru bir yol gösterdi. Bunun nedeni salgının kısmen bir deney olarak hizmet etmiş olmasıdır. Tecrit altında, e-ticaret hiç olmadığı kadar arttı. İnsanlar evden çalıştıkça, New York metrosunda seyahat yüzde 90'ın üzerinde düştü. Neredeyse bir gecede, işletmeler boş odalardan ve mutfak masalarından çalıştırılmaya başladı. Bu ‘deney’, dünyaya çok önemli şeyler kattı.

HER ALANDA İNOVASYON GÖRECEĞİZ

Bu değişimler henüz emekleme aşamasında. Pandemi, sağlık hizmetleri gibi zor değişen endüstrilerde bile değişimin mümkün olduğunun kanıtıdır. Ucuz sermaye ve yapay zeka dahil olmak üzere yeni teknolojiyle beslenen inovasyon, bütün alanları saracak. Örneğin, kolej ve üniversitelerdeki maliyetler, öğretim neredeyse hiç değişmemiş olmasına rağmen, son 40 yılda tüketici fiyatlarından neredeyse beş kat daha hızlı arttı ve bu durum rahatsızlıklara neden oldu. Yenilenebilir enerji kaynaklarında, akıllı şebekelerde ve pil depolamada daha fazla teknolojik ilerleme, fosil yakıtları değiştirme yolundaki hayati adımlardır.

BİLGİYE DAVRANMA ŞEKLİMİZİ DEĞİŞTİRECEK

Koronavirüs ayrıca toplumların bilgiye nasıl davranması gerektiği konusunda derin bir şeyi ortaya çıkardı. Çinli bilim adamlarının sars-cov-2 genomunu haftalar içinde nasıl sıraladığını ve dünyayla paylaştığını bir düşünün. Ortaya çıkan yeni aşılar, virüsün nereden geldiğini, kimi etkilediğini, nasıl öldürdüğünü ve onu neyin tedavi edebileceğini aydınlatan ışık hızındaki ilerlemenin sadece bir durağıdır. Bu gelişmeler, bilimin neler başarabileceğinin dikkate değer bir göstergesidir.

Komploların arkasının kesilmediği bir zamanda, bir araştırma, bir iddianın kanıtı, onu iddia eden kişinin kimliğinin yanında hiçbir şeymiş gibi davranan
diktatörlüklerdeki ve demokrasilerdeki bilgi ve bağnazlara bir isyan olarak duruyor.

İLHAM KAYNAĞI OLMALI

Tecrit altındaki birçok insan, kendilerine hayatta en önemli olanı sordu. Hükümetler bunu ilham kaynağı olarak almalı ve bireysel onuru, kendine güveni ve yurttaşlık gururunu teşvik eden politikalara odaklanmalıdır. Vatandaşlarına yeni eşikler açmak için refahı ve eğitimi yeniden şekillendirmelidirler. (Economist)

Çeviri: İsmail Cömert / polemikhaber.com