Saldırı, Natanz reaktöründeki yetkililerin, ülkenin nükleer programında önemli bir an olarak görülen zenginleştirilmiş uranyum üretimini hızlandırabilecek gelişmiş santrifüjleri döndürmeye başladıktan saatler sonra gerçekleşti.

İranlı yetkililer, ülkenin Atom Enerjisi Kurumu'nun sahadaki elektrik şebekesine zarar verdiğini kabul ettiği Natanz'daki büyük ölçekli bir elektrik kesintisi ile başa çıkmak için çabaladı.

‘’BÜYÜK BİR MİSYON’’

İsrail, önceki benzer olaylardan sonra sık sık uyguladığı gibi, haberlere hiçbir sansür uygulamadı ve saldırı İsrail medyasında geniş yer buldu. 

Kamu radyosu, Mossad istihbarat teşkilatının merkezi bir rol oynadığını iddia ederek alışılmadık bir adım attı. 

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, "İran ve vekillerine karşı mücadelenin ve İran'ın silahlanma çabalarının büyük bir misyon olduğunu" söyledi.

‘’SABOTAJ’’

İran'ın nükleer sorumlusu Ali Akbar Salehi, uluslararası toplumu ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nı (IAEA) saldırının faillerine karşı harekete geçmeye çağırdı. 

Natanz bölgesinin elektrik şebekesine bir "terör saldırısının" zarar verdiğini doğruladı. Salehi, saldırının "ülkenin endüstriyel ve siyasi ilerlemesinin muhalifleri tarafından gerçekleştirildiğini ve gelişen bir nükleer endüstrinin gelişmesini engellemeyi amaçladığını" söyledi.

İran parlamentosunun Enerji Komisyonu Sözcüsü Malek Chariati sabotaj olduğunu iddia etti. 

Chariati, "İran, Batı'yı yaptırımları kaldırmaya zorlarken, Ulusal Nükleer Teknoloji Günü'nde gelen bu olayın sabotaj veya sızma olduğundan kuvvetle şüpheleniliyor" dedi.

(Guardian, Çeviri:polemikhaber)