Yerel saatle sabah 9 civarında, işgal altındaki Batı Şeria'daki Ürdün Vadisi'nin kuzeyinde bulunan mezraya düzinelerce İsrail askeri cipi, buldozer, polis aracı ve kamyon baskın düzenledi.

‘’HER ŞEYİMİZE EL KOYDULAR’’

Khirbet Humsah'ta yaşayan 50 yaşındaki Harb Abu Kbash,“Otobüsler, askeri cipler, kamyonlar ve polisle tam güçle geldiler. Yüzlerce asker, istihbarat görevlisi, sivil yönetim memuru ve polis vardı" diyerek, “Her şeyi yok etmeye başladılar. Evlerimiz, ağıllarımız, su depolarımız ve görebildikleri her şey. Görünürde yok etmedikleri tek bir şey yoktu” şeklinde ekledi. 

Abu Kbash ayrıca, "Yıkımdan sonra her şeye el koydular - güneş panelleri, su depoları, hatta yemek pişirmek için kullandığımız gaz depolarımız ve tüm gıda malzemelerimiz ve hayvanlarımız için yem" dedi.İsrail güçlerinin, ailelerinin kıyafetlerine, bebek maması ve çocukları için bebek bezlerine bile el koyduğunu sözlerine ekledi.

YÜZLERCE AĞACI SÖKTÜLER

Khirbet Humsah, yarı göçebe bir yaşam tarzı sürdüren, çoğunlukla çadırlarda ve teneke yapılarda yaşayan ve hayvan yetiştiren 41 çocuk da dahil olmak üzere tahmini 74 Filistinliye ev sahipliği yapıyor.Çarşamba günkü yıkımla beraber, İsrail mezrayı bir yıldan kısa bir süre içinde yedinci kez yok etmiş oldu. İlk yıkım Kasım 2020'de, ABD seçimlerinin arifesinde ve soğuk kış fırtınasının ortasında gerçekleşti.

Kasım ve Şubat ayları arasında İsrail güçleri köyü beş kez daha tahrip etti. En az iki olayda, İsrail güçlerinin bölgedeki ağaçları kesip sökerek toplamda 3 binden fazla ağacı etkilediğini belgelendi.

İSRAİL YARDIMLARI İMKÂNSIZ HALE GETİRDİ

Önceki yıkımların ardından Ürdün Vadisi ve çevresindeki bölgelerden düzinelerce Filistinli aktivist Khirbet Humsah'a giderek köylülerin yeniden inşasına yardımcı olmak için çabalara öncülük ederek köy sakinlerine yeni çadırlar ve barınaklar sağladı.

Ancak bu sefer, yardımlar İsrail makamları tarafından imkansız hale getirildi. Halk Direniş Komiteleri'nden yerel bir aktivist olan Ayman Ghraib, Middle East Eye’a verdiği demeçte, "Bölgeyi tamamen kapattılar ve insanlara yardım edebilmemiz için hiçbirimizin köye gelmesine izin vermediler" dedi.

“Yiyecek, su ve yeni çadırlar için malzeme ile bölgeye girmeye çalıştık, ancak askerler içeri girmemizi engelledi” diyen Ghraib, aktivistlerin çoğunun köye başka giriş noktaları bulmak için dağları aşmak zorunda kaldıklarını da sözlerine ekledi.

Ghraib, "Köye ulaşabildiğimizde gece geç olmuştu ve her şey gitmişti. Bugün buraya gelip araziye baksaydınız, burada yaşayan insanlar olduğunu ve 24 saat önce burada bir köy olduğunu asla fark edemezdiniz’’ dedi. 

(Middle East Eye)