Jamaika başbakanı, ülkesinin Elizabeth'in yasını tutacağını söyledi ve Antigua ve Barbuda'daki mevkidaşı, cenaze törenine kadar bayrakların yarıya indirilmesini emretti.

‘TAZMİNAT İÇİN BİR FIRSAT’

Ancak bazı çevrelerde, uzak bir hükümdarın 21. yüzyılda oynaması gereken rol konusunda şüpheler var. Bu yılın başlarında, İngiliz Milletler Topluluğu’ndan bazı liderler, Ruanda'nın Kigali kentinde düzenlenen bir zirvede, 54 uluslu birliğin liderliğinin Elizabeth'ten Charles'a geçişiyle ilgili rahatsızlıklarını dile getirdiler. 

Mart ayında, tahtın varisi Prens William ve eşi Kate'in Belize, Jamaika ve Bahamalar'a yaptığı sekiz günlük gezi, tazminat ödemeleri ve kölelik için özür çağrılarıyla geçti. Bahamalar Ulusal Tazminat Komitesine başkanlık eden 44 yaşındaki akademisyen Niambi Hall-Campbell, "Monarşinin rolü değiştikçe, bunun bölgemiz için tazminat tartışmalarını ilerletmek için bir fırsat olabileceğini umuyoruz" dedi.

‘KRALİYET AİLESİ DEVLET BAŞKANIMIZ OLAMAZ’

10 milyondan fazla Afrikalı, 15. ve 19. yüzyıllar arasında Avrupa ülkeleri tarafından Atlantik köle ticaretinde kullanıldı. Acımasız yolculuktan sağ kurtulanlar Karayipler ve Amerika'daki devasa tarlalarda çalışmaya zorlandı. Jamaikalı tazminat savunucusu Rosalea Hamilton, Charles'ın Kigali konferansında kölelik konusundaki kişisel üzüntüsü hakkındaki yorumlarının "tarihten öğreneceği, birçok ulusun bugüne kadar katlandığı acı verici etkiyi anlayacağı" ve tazminat ihtiyacına hitap edeceği konusunda bir dereceye kadar umut verdiğini söyledi. 

Jamaika hükümeti geçen yıl, tahminen 600 bin Afrikalıyı, İngiliz köle sahipleri için servet yaratan şeker kamışı ve muz tarlalarında çalışmak üzere zorla taşıması için İngiltere'den tazminat talep etmeyi planladığını duyurdu. Barbados'tan Karayipler Barış ve Entegrasyon Hareketi Genel Sekreteri David Denny, "Görevi kim devralacaksa, kraliyet ailesinin Afrika halkına tazminat ödemesine izin vermesi istenmeli. Kraliyet ailesini milletlerimizin devlet başkanı olmaktan çıkarmak için hepimiz çalışmalıyız" dedi. (Reuters)