Uyguladığı ‘Glasnost’ ya da açıklık politikası, Ruslara daha önce düşünülemez düzeyde bir özgürlük verdi, ancak birçokları için onun yönetimi, ardından gelen yaşam standartlarındaki dramatik düşüşle hatırlanacak.

Sovyet nostaljisinin peşini bırakmayan bazıları, Gorbaçov'u imparatorluklarının yıkıcısı olarak gördüler ve onun politikalarını Estonya, Letonya ve Litvanya'nın Baltık cumhuriyetlerinde ve eski Sovyet bloğunun başka yerlerinde bağımsızlık için başarılı bir şekilde bastıran milliyetçileri cesaretlendirmekle suçladılar.

‘EN SEVİLMEYEN RUS LİDER’

2021'de yapılan bir ankette, Rusların yüzde 70'inden fazlasının, onun yönetimi sırasında ülkelerinin olumsuz yönde hareket ettiğini, daha önce geçen yüzyılın en sevilmeyen Rus lideri olarak sıralandığını söyledi. Gorbaçov eleştirilere karşı kör davranmadı ve her zaman demokratik kimliğini savunurken, ülkedeki birçok kişinin farklı bir liderlik tipi aradığını savundu.

Vladimir Putin ile ilişkisi her zaman karmaşık kaldı. 2016'da Time dergisinde yayınlanan bir makalede Gorbaçov, Putin'in üçüncü bir cumhurbaşkanlığı için aday olma kararına karşı çıktı ve politikalarını “ilerlemenin önünde bir engel” olarak nitelendirdi. Putin, Sovyetler Birliği'nin sonunu “yüzyılın en büyük jeopolitik felaketi” olarak nitelendiriyor. 

‘HEPİMİZ YETİM KALDIK’

Putin'in sözcüsü Dmitry Peskov, Rus liderin Gorbaçov'un ölümünden derin üzüntü duyduğunu ve sabah aileye bir taziye mesajı göndereceğini söyledi. Ancak Gorbaçov’un yası, çoğu Ukrayna'daki savaşın başlamasından bu yana ülkeden kaçan, giderek daha fazla baskı altına alınan liberal çevreler arasında tutulacak. Rus gazeteci Mikhail Fishman, “Gorbaçov büyük bir politikacı… Rusya'da 80'lerin sonu ve 90'ların başındaki kadar özgürlük olmamıştı. Hepimiz yetim kaldık. Ancak herkes bunu henüz anlamadı” dedi. (Guardian)