Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin 13’üncü gününde ABD ve müttefikleri, Ukrayna’ya silah göndermek için harekete geçti. Son dönemde, Rusya’nın, Ukrayna’ya silah akışını kesmek için önlem alabileceği yönünde endişeler artarken, ülkeye silah tedarik etmek için farklı yollar geliştirildi.

Ukrayna sınırına konuşlanan NATO uçaklarının görüntüleri uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley’in bölgeye gelerek ‘gizli havalimanları’nı yerinde incelediği aktarıldı.

ABD ve müttefikleri şimdiye kadar Ukrayna’ya 17 bin tanksavar füzesi gönderirken, çatışmanın başlamasından iki gün sonra Beyaz Saray 350 milyon dolarlık bir askeri destek paketini onayladı.

‘POLONYA’DA VURULABİLİRLER’

Ancak tüm bu gelişmelere rağmen, ABD’li üst düzey bir yetkili, silahların Ukrayna’ya ulaşamadan Polonya üzerinde vurulabileceğinden endişe ettiklerini açıkladı.

ABD merkezli ABC News’a konuşan üst düzey bir yetkili, Rusya’nın Ukrayna’ya ulaşmadan önce Polonya’da mühimmat taşıyan konvoyları vurabileceğine dair işaretler olduğunu söyledi.

ABC yayın kuruluşu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in silah akışını durdurmak için hava gücünü kullanabileceğini öne sürdü.

‘BELARUS’TAKİ FÜZELER DE KULLANILABİLİR’

Rusya’nın, Ukrayna’ya silah akışını durdurmak için, Belarus’ta konumlanan uzun menzilli füzeleri de kullanabileceği öne sürüldü.

Rus birlikleri ve teçhizatları aylardır Ukrayna sınırına konuşlandırılmış bir şekilde beklerken, bu bölgeye takviye güçler de gönderiliyor…

Yetkililer, tedarik hatlarına uzaktan saldırılabileceği görüşünü savunuyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, sınırdaki müstahkem bölgeleri yok etmek için defalarca hava gücü yardımı istedi.

Cuma günü, bir savunma yetkilisi gazetecilere verdiği demeçte, silahların Ukrayna’ya ‘birden fazla bölgeden’ girdiğini, ayrıntıya girmeden söyledi.

‘SİLAHLAR BİRDEN ÇOK BÖLGEYE ULAŞIYOR’

ABD merkezli dijital haber platformu The Hill’e konuşan ABD’li yetkililer, ‘Ukraynalılara desteğin ulaştırıldığı birden fazla yer var’ açıklamasında bulundu.

Yetkili, ‘Gerçekten bundan daha spesifik olmak istemiyorum. Ukraynalılara elimizden geldiğince yardım etmeye devam edebilmek istiyoruz, bu yüzden bu desteğin onların eline nasıl geçtiği hakkında nasıl konuştuğumuz konusunda çok dikkatli olacağız.’ dedi.

Son dönemde, uluslararası basın Ukrayna’da direnişin arttığı ve Rus birliklerin zorlandığı yönünde haberlere geniş yer verirken, ABD ve müttefiklerinin silahları açıkça savaşa kanalize etmesi nedeniyle, Ruslar daha fazla karışıklığa karşı uyarıldı.

‘SALDIRILARA KARŞI UYARDI’

Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü Igor Konaşenkov, Pazar günü yaptığı video brifingde, bazı Ukrayna savaş uçaklarının Romanya ve diğer komşu ülkelere yeniden konuşlandırıldığını söyledi ve buradan yapılacak saldırılara karşı uyarıda bulundu.

Konaşenkov, “Ukrayna askeri havacılığını üs için bu ülkelerin hava sahası ağının kullanılması, ardından Rusya ordusuna karşı güç kullanımı, bu devletlerin silahlı bir çatışmaya karışması olarak kabul edilebilir” dedi.

Pazar günü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın, Polonya’daki MIG savaş uçaklarının Ukrayna’ya gönderilmesine yeşil ışık yaktığı belirtildi. Plana göre Polonya, Ukrayna’ya, pilotların uçmak için eğitildiği MIG savaş uçaklarını verecek. Karşılığında ABD, Sovyet dönemi uçaklarını modern F-16 Amerikan savaş uçaklarıyla değiştirecek.

‘RUSYA İLE ÇATIŞMAKTAN ENDİŞELİYİZ’

Ancak Polonya çabucak herhangi bir plan üzerinde anlaşmadıklarını söyledi ve Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, ülkesini Rusya ile açık bir çatışmaya sürükleyeceğine inanarak teklifle ilgili endişelerini defalarca dile getirdi.

Zelenskiy Pazartesi günü, planın gerçekten tartışıldığını, ancak kararın büyük ölçüde ABD’ye ait olduğunu söyledi. “Sadece ABD’ye değil, birçok ülkeye sorduk, isimlerini vermeyeceğim” dedi.

Beyaz Saray basın sekreteri Jen Psaki Pazartesi günü yaptığı açıklamada, yönetimin böyle bir anlaşmaya karşı olmadığını, ancak planın önemli lojistik zorlukları olduğunu söyledi.

Psaki, “Uçakları hareket ettirmek kadar kolay değil” dedi.

Pentagon sözcüsü John Kirby de beklentileri yumuşatmaya çalıştı ve gazetecilere ‘olasılığın ne olabileceğine dair bir tartışmanın henüz başındayız’ ve ‘bu noktada bir anlaşma yapılmadı’ dedi.