Ancak Kurz, partisinin lideri olarak kalmayı ve mecliste en üst düzey milletvekili olmayı planlıyor ve koalisyonda söz sahibi olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Kurz, basına yaptığı açıklamada, "Bu nedenle, çıkmaza son vermek, kaosu önlemek ve istikrarı sağlamak için yolu açmak istiyorum" dedi.

'GÜÇ HALA ONDA'

Koalisyon ortağı Yeşiller Partisi’nin lideri ve Başbakan Yardımcısı Werner Kogler yaptığı açıklamada, "Bunun gelecekteki hükümet çalışmaları için doğru adım olduğuna inanıyorum" dedi ve Dışişleri Bakanı Schallenberg ile "çok yapıcı" bir ilişkisi olduğunu ve bugün onunla görüşeceğini de sözlerine ekledi.

Avrupa'nın muhafazakarları arasında göçmenlik konusundaki sert çizgisiyle tanınan bir yıldız olan 35 yaşındaki Kurz, 2019'da skandalla çöken aşırı sağ Özgürlük Partisi ile koalisyon kurduğunda 2017'de Avrupa’nın en genç liderlerinden biri oldu. Parlamento onu görevden aldı ama o ardından gelen erken seçimi kazandı.

Şimdiye kadar Halk Partisi'nin (OVP) lideri olarak rakipsiz kaldı ve Ağustos ayında yüzde 99,4 destekle yeniden atandı. Siyasi analist Thomas Hofer, "Bu istifa gerçek bir istifa değil. Bu, resmi olarak ikinci sıraya geri adım atmak ama OVP'deki ve dolayısıyla OVP’nin hükümet ekibindeki güç hala Sebastian Kurz'da" dedi. 

YOLSUZLUK VE RÜŞVET SUÇLAMALARI 

Savcılar, Kurz ve diğer dokuz kişiyi güveni suistimal, yolsuzluk ve çeşitli düzeylerde rüşvet şüphesiyle soruşturma altına aldı. Kurz'un parti liderliğini devralmaya çalıştığı 2016'dan başlayarak, savcılar, muhafazakarların liderliğindeki Maliye Bakanlığı'nın manipüle edilmiş anketler için para ödediğinden ve Kurz'un bir gazetede lehine haberler çıkardığından şüpheleniyorlar. 

Soruşturmalarının bir parçası olarak dağıtılan ve Avusturya medyasında yayınlanan belgelerde, Kurz'un muhaliflerinin vicdan eksikliği ve gizli taktikler gösterdiğini söylediği utanç verici ve taviz veren metin mesajları da yer aldı. 

Reuters