Müfettişler, geçen hafta 200'den fazla kişinin ölümüne ve ülkenin bir bölümünde büyük hasara neden olan huzursuzluğun, siyasi muhalifler tarafından Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa'yı Zuma'yı affetmeye zorlamak için daha geniş bir stratejinin parçası olarak kasten kışkırtıldığına inanıyorlar.

‘DESTEKÇİLERİ ORGANİZE EDİYOR’ İDDİASI

Apartheid rejiminin 27 yıl önce sona ermesinden bu yana yaşanan en kötü şiddet olaylarında onlarca kişi öldü ve yaralandı. Yüzlerce dükkan yağmalandı, fabrikalar yıkıldı, depolar yerle bir edildi, klinikler tahrip edildi ve limanlar devre dışı bırakıldı.

Kaosun tetikleyicisi, Zuma'nın geçen hafta mahkemeye itaatsizlikten 15 ay hapis cezasına çarptırılmasıydı. Bir dizi yolsuzluk suçlamasıyla karşı karşıya kalan eski cumhurbaşkanının sadık adamları ve yakın yardımcıları, yetkililer tarafından şiddet dalgasını organize ettiğinden şüphelenilenler arasında yer alıyor.

‘’TETİKTE OLMALIYIZ’’

Cumhurbaşkanı Ramaphosa, altı gün içinde televizyonda yaptığı üçüncü konuşmasında, huzursuzluğun bir ayaklanmayı kışkırtma girişimi olduğunun açık olduğunu söyledi. Ramaphosa, “Ülkemizin anayasal düzeni tehdit altındadır. Zuma'yı 2018'de görevden alan başkan, bu eylemlerin ekonomiyi felç etmeyi, sosyal istikrarsızlığa neden olmayı ve demokratik devleti ciddi şekilde zayıflatmayıamaçlıyor” dedi.

Ramaphosa, “Bu şiddet kampanyasını düzenlemekten sorumlu olanlar henüz yakalanmadı ve ağları henüz dağıtılmadı. Bu nedenle tetikte olmalıyız” diye ekledi. Yetkililer şimdi Zuma'ya sadık kişilerin hükümeti istikrarsızlaştırmak için daha fazla sabotaj operasyonlarına girişeceğinden ve muhtemelen güvenlik güçlerini sivillere ateş açmaya teşvik ederek Ramaphosa hükümetinin meşruiyetini baltalayacağından korkuyor.

(Guardian)