Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 bin öğretmen atama töreninde konuştu.

Erdoğan, Ankara'da eğitimde yaşanan sorunlar üzerine basın açıklaması yapmak isteyen özel okul öğretmenlerini hedef alarak "Siz eğitim-öğretim mimarı mısınız, yoksa çapulcu olarak dolaşanlardan mısınız?" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

"750 bin öğretmeni biz atadık. Okullardaki alt yapı eksikliklerinden dolayı derslerin çoğu boş geçiyordu. Evlatlarımız sağlıksız ve kalabalık sınıflarda eğitim görüyordu. 60-70 ve 80 kişilik sınıflar vardı. Türkiye olarak OECD ortalamasını yakaladık

Eğitim alanında ülkemizin ilerlemesinde ket vuran engelleri kaldırarak büyük ilerleme kaydettik. 28 Şubat sürecinde sadece üniversite eğitim hakları değil, istihdam engellerini giderdik. Bugün okullarımızda 1 milyonu aşkın öğretmenimizin yarısını kadınlar oluşturuyor. Öğretmenlerimizin haklarını güçlendirme noktasında önemli iyileştirmelere gittik. Bizden önce iktidarlar öğretmenlik meslek kanunu üzerinden siyaset yaptı. Öğretmenlerimizin bu meşru talepleri yerine getirilmedi. 60 yıldır sürüncemede bırakılan bu meseleyi gideriyoruz. Bu sene öğretmenlik meslek kanunu ile öğretmenlerimiz müstakil bir meslek kanununa kavuştular. Uzman ve başöğretmen imkanlarıyla öğretmenlerimize ilave mali haklar sağladık.

'ÇAPULCU OLARAK DOLAŞANLARDAN MISINIZ?'

Tek umutlarını ülkemizde karabulutların çoğalmasına bağlayanlar bu müspet adımları içine sindiremiyorlar. Böyle meseleyi istismar edenlerden hicap duruyorum. Türkiye için hiçbir projeleri olmayanların boykot çağrısı tamamen art niyetli bir girişimdir. Bırakın artık boykotu nedir bunlar? Siz eğitim-öğretim mimarı mısınız, yoksa çapulcu olarak dolaşanlardan mısınız? Bize yavrularımızla haşır neşir olacak öğretmenler lazım. Caddelerde, sokaklarda dolaşanlar değil. Öğretmenlerimizin fitne teşebbüslerine prim vermeyeceklerini biliyorum.

Salgının sağlıkla ilgili tarafı ortadan kalktıkça diğer alanlardaki etkileri gün yüzüne çıkıyor. Ekonomiden kamu güvenliğine pek çok alanda ciddi sıkıntılara yol açtığına şahit oluyoruz. Öğretmenlerimizle her konuştuğumuzda bedenen sınıfta, zihnen başka yerlerde olan çocuklar görüyoruz. Bu konudaki serzenişleri duyuyoruz. Çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde eğitim-öğretim hayatlarını sürdürmeleri için gereken çabayı gösteriyoruz.

SOSYAL MEDYAYI DA HEDEF ALDI

Sosyal medya medyadan popüler kültürün etkilerinden evlatlarımızı korumamız gerektiği anlaşılıyor. Bu süreci de iki ayaklı bir mücadele ile yürütmemiz gerekiyor. Bakanlığımızın hazırlıklarını sürdürdüğü çalışmayı yakından takip ediyoruz. Türkçe seferberliğini de takdirle karşılıyorum. İstiyoruz ki evlatlarımız milli ve manevi değerlerimizle daha fazla hemhal olsun."

Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillerin yolu öncelikle bizi biz yapan hasletleri içselleştirmekten geçiyor. Bu kritik süreçte öğretmenlerimize, idarecilerimize görevler düşüyor. Ailelilerimizin evlatlarını yetiştirirken onları popüler kültürün acımasız dişlilerine terk etmemeleri çok önemlidir."