Öğretmen dedesinin örnek alarak eğitimci olan 46 yaşındaki coğrafya öğretmeni Sözer Vurgun, 2017 görme engelli bir öğrencisine dünyayı tanıtmak için başlattığı iyilik hareketini önce Türkiye’ye daha sonra Afrika’ya yaydı.

Yaklaşık 3 yıldır görme engelli öğrenciler için dokunsal ve sesli dünya haritaları yapan öğretmen Sözer Vurgun, hikayesini Sözcü’ye anlattı.

DEDESİNİ ÖRNEK ALDI

Öğretmenliğe dedesini örnek alarak başladığını ifade eden Sözer Vurgun, dedesinin hikayesinin kendisini çok etkilediğini söyledi.

Öğretmenlik mesleğinin ailesinden geldiğini söyleyen Sözer Vurgun, “Öğretmenlik mesleği aileden geliyor. Dedem 40 yıl boyunca Türkiye’nin çeşitli illerinde sınıf öğretmenliği yaptı. Dedem çocuk yaşta hem annesini hem babasını kaybetmiş, devletimiz ona sahip çıkmış. Öğretmen olmuş ve 40 yıl boyunca bu ülkeye hizmet etmiş. Ondaki öğretmenlik aşkı benim de aynı mesleğe yönelmemi sağladı. Sadece bir meslek olarak değil çocuklara olan bir aşk. Öğretmenliğe başladığım günden beri okulda derse girip çıkmaktan öte çocuklarla beraber bu hayatın içinde, onları mutlu etmek için çalışıyorum.” ifadelerini kullandı.

SOMA’DAKİ BİR ÖĞRENCİ İLHAM VERDİ

Görme engelli öğrencilerin dünyasını değiştiren dokunsal haritalar yapmaya Manisa’nın Soma ilçesinde görev yaptığı okulda bir görme engelli öğrenci sayesinde 2017 yılında başladığını söyleyen Sözer Vurgun, yaptığı ilk harita sayesinde öğrencinin derslere katılımını sağladığını ifade etti.

Dokunsal haritalara nasıl başladığının hikayesini anlatan Sözer Vurgun, “Görme engelliler üzerine çalışmam 2017 yılında başlamıştı. Soma’da görev yaptığım sırada okulumuzda Arda isimli bir görme engelli bir öğrenciyle tanıştım. O öğrencinin derslerime yeterince katılamadığını gördüm. Öğrencimin dersime ilgisini artırmak, konuları öğrenmesi için ona bir dokunsal bölge haritası yapma kararı aldım. Daha sonra onun dokunarak daha iyi anlayabileceği bir dokunsal harita yaptım. Haritayla birlikte derse daha çok katıldığı gördüm. Bu konuyla ilgili araştırmalar yaparken görme engelliler için bu tip haritalar olmadığını, bu tür bir çalışmanın görme engelli öğrencilere ışık olacağını gördüm.” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’DE 3 BİN, AFRİKA’DA BİN GÖRME ENGELLİYE ULAŞTI

Soma’nın ardından Yunusemre ilçesinde Şehit Fatih Kalu Lisesi’nde çalışmaya başlayan Sözer Vurgun, okulda görme engellilere dokunsal harita üretebilmek için ‘İyilik’ adı altında bir atölye kurdu.  Sözer, atölyede önce 40 öğrenci ve 15 veliye dokunsal harita ve materyal yapmayı öğretti. İyilik Atölyesi’nde bir yandan materyaller üretilirken, diğer yandan da insanlara bu materyallerin nasıl kullanıldığı öğretmeye çalıştı.

İyilik atölyesinde ürettiği dokunsal haritaları Türkiye’de ve Afrika’da binlerce görme engelli öğrenciye ulaştırdıklarını dile getiren Sözer, “Ülkemiz genelinde de görme engelli çocuklar var ve bu çocukların da bir şekilde dünyayı tanıması gerekiyor. İlk önce okulumuzda bir iyilik atölyesi kurdum. İyilik atölyesinde ilkokul ve ortaokul müfredatındaki tüm haritaları dokunsal hale çevirdik. Bu haritaları okullara gönderdik. Bu iş sadece ülkemizde değil dünya da görme engelliler vardı. Daha dezavantajlı ülkeler olan Afrika ülkelerindeki görme engelli okullarıyla iletişime geçtik. O okullarda durum çok vahimdi. Öğrencilerin kağıdı dahi yoktu. Onlar için özel haritalar yaptık, o ülkelerdeki çocuklar için oynayabilecekleri dokunsal materyaller ürettik. 5 Afrika ülkesine gittik. Bu ülkelerde çok duygusal anlar yaşadık. Atölye sayesinde Türkiye’de 3 bin, Afrika’da ise 1000 görme engelli öğrenciye ulaştık” diye konuştu.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’DEN TEŞEKKÜR MEKTUBU

Coğrafya öğretmeni Sözer’in başlattığı iyilik hareketi ülke sınırları aştı ve Birleşmiş Milletlerin(BM) dikkatini çekti.

İyilik Hareketi adı altında başlattığı projeyi BM’Ye de anlatan Sözer, “Yaptığım haritalardan Birleşmiş Milletler’de dönem başkanı olan Jun Ishikawa’ya da göndermiştim. Birleşmiş Milletler adına bana bir teşekkür mektubu gönderdiler. Amerika Birleşik Devletlerinde görme engellilerle ilgili çalışan Teksas Enstitüsü’ne de yaptığımız çalışmaları gönderdik. Bu haritalar dokunarak bilgiyi aktaran haritalar ve gören-görmeyen öğrencinin aynı anda kullanabildiği haritalardı. Daha önce tasarlanan haritalar kabartmalar içermekte ve sadece görme engelli çocuk kullanabilmekte. Ama bizim ürettiğimiz haritaları gören ve görmeyen birlikte kullanıyor” dedi.

Dokunsal haritaların yanı sıra sesli haritalar da yapan öğretmen Sözer Vurgun, çocukların özgürce bilgi edinmelerini sağladı. Sözer Vurgun sesli haritalar geliştirme süreçlerini şöyle anlattı: “Dokunsal haritaları yaptıktan sonra haritadaki bilgiyi görme engelli çocuğun dokunarak daha iyi anlamasını istiyorduk. Görme engelli öğrencilerimizde böyle bir talebi vardı. Haritada dokunarak hissettikleri bölgelerden bilgi almak istiyorlardı. Okulda kurduğumuz Türkiye Kapsayıcılık Takımı ile beraber Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nin desteğiyle dokunsal haritaları sesli haritalara çevirdik. Artık görme engelli öğrenci bağımsız bir şekilde dokunarak haritadan bilgileri öğrenebilecek. Kimseye bağımlı olmadan özgür şekilde bilgileri alabilecek.” ifadelerini kullandı.

PANDEMİ DÖNEMİNDE ONLİNE EĞİTİM VERMEYE BAŞLADI

Covid-19 salgını sürecinde online eğitime geçilmesiyle birlikte görme engelli öğrencilerin yaşadıkları sorunlara çözüm bulmak isteyen öğretmen Sözer Vurgun bu kez de yaptığı sesli ve dokunsal materyalleri gönderdiği Türkiye’nin çeşitli illerindeki görme engelli öğrencilere ücretsiz online ders vermeye başladı.

Görme engelli gençlerle birlikte gönüllü olarak online dersler de yapan Sözer Vurgun, “Salgın süreci bütün çocukları etkilediği gibi görme engelli çocuklar için de bir dezavantaj oluşturdu. Bu süreçte görme engelli çocukların aileleriyle birlikte oynayabileceği zeka oyunları tasarladım, bize ulaşan tüm görme engelli çocukların ailelerine dokunsal ve sesli haritaları gönderdim. Online derste de karşılıklı şekilde gönderdim materyaller eşliğinde görme engelli öğrencilerle dersleri işliyoruz. Bu hem kendilerini hem de beni mutlu ediyor” diye konuştu.

SIRRI MUTLULUK

Türkiye’de ve dünyada daha çok görme engelli çocuğa ulaşmak istediğini söyleyen Sözer Vurgun, mesleğin sırrını çocukların mutluluğu ile mutlu olmak olarak tanımladı.

Mesleğini çok seven Sözer Vurgun son olarak, “Afrika’ya gittiğimizde görme engelli bir çocuk bacağımıza yapıştı ve buradan gitmeyin dedi. Çünkü ilk kez bir şeyler öğrenebileceği, derslerini anlayabileceği materyali olmuştu. Öğretmenlik apayrı bir meslek. Çok farklı duygular içeren bir meslek. İyi ki dedemin yolundan gitmişim, iyi ki bu mesleğe başlamıştım. Şu an yaşadıklarım gerçekten tarif edilemez duygular. Daha bu yolun başındayım diye düşünüyorum. Çünkü tüm görme engelli çocuklara ulaşmam gerekiyor, o çocukların da aynı mutluluğu yaşaması gerekiyor. Mesleğin en önemli sırrı çocukların mutluluğu ile mutlu olmamız” ifadelerini kullandı.