Polemik TV'de Aykut Metehan'ın hazırlayıp sunduğu, gençliğe yeni bir bakış açısı sağlayan 'Söz Gençlikte' programı başladı. Gençlerin siyasete alet edilmediği, sorunlarının masaya yatırıldığı ve çözüm amaçlı politikaların geliştirildiği programa  Av. Sevda Gül Tuncer konuk oldu. Gençlerin barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını ifade eden Tuncer, KYK borçlarının silinmesi, cemaat yurtlarının kapatılması ve eğitimde uygulanacak reformlar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

'GENÇLER DAHA TEMEL İHTİYAÇLARIN KARŞILAYAMIYOR'

"Sığınmacılar konusu var mesela. Bana göre bu konu bir hayatta kalma meselesidir. Gençlerin birçok sorunu var. Beslenme, barınma, yaşama hakkı gibi. Bu ülkede gençler daha kendi temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor"

'TEMEL SORUN GENÇLİĞİ YAŞAYAMAMAK'

Bir arkadaşım, "Babam benim yaşımdayken onun evi, arabası ve iki de çocuğu vardı. Ve bunların hepsini kendi imkanlarıyla yapmıştı. Zorlanmadan... Ben bugün daha işlerimi yoluna koyayım, kimseye muhtaç olmayayım diye uğraşıyorum, mücadele ediyorum ve bunu yaparken de bocalıyorum” diyor.  Yani bir insan evlenecek, çoluk çocuğa karışacak belli bir refah seviyesine gelecek derken gençlik elden gidiyor. Bugün gençlerin en temel sorunu zaten gençliği yaşayamamak.

'ÜNİVERSİTELER  VE ÖĞRENCİLER GELİR KAPISI OLARAK GÖRÜLÜYOR'

"Mevcut işsizliğe çözüm bulmak için tabii ki çözümlerimiz var. Çok katılıyorum diplomalı işsizler ordusu yaratıldı ifadesine. Herkes üniversite mezunu oldu, diploma sahibi olmanın hiçbir değeri kalmadı. Çünkü üniversiteler ve öğrenciler bir gelir kapısı olarak görülüyor. Yani üretim yapmayan Anadolu kentlerinde öğrenciler orada ekonomiyi döndürüyor. Özel üniversitelerde neredeyse  parayla diplomalar satıldı. Yani herkes hoşlanmayabilir bu tabirimden ama bu politikaların sebebi bunların gelir kapısı olarak görülmesi maalesef."

'ÜNİVERSİTELERE NİTELİK ŞARTI GELECEK'

"Biz parasız eğitimi destekliyoruz. Bir kere zaten herkes üniversite okumak zorunda değil. Üniversitelere nitelik şartı getireceğiz. Belli sayıda öğretim üyesi istihdam etmeyen, kadrosunda bulundurmayan, belli fiziki şartları sağlamayan, belli sayıda bilimsel içerik üretmeyen. apartman üniversiteleri kapanacak. Üniversitelerdeki kontenjanları da azaltacağız" 

'HERKES ÜNİVERSİTE OKUMAK ZORUNDA DEĞİL, ARA ELEMAN DA LAZIM'

"Herkes üniversite bitirmek zorunda değil. Türkiye'ye ara eleman da lazım. Bu yüzden meslek okullarına çok önem veriyoruz.. Bu okulların birçoğu meslek okullarına, meslek yüksekokullarına dönüştürülebilir. Meslek liselerini de biz çoğaltacağız sayıca. Sanatçı sporcu yetiştirmek istiyoruz. Sanat  ve spor okullarını yaygınlaştıracağız. Ve okulların imkanları; labaratuvar, spor sahaları, sosyal tesisler içermek zorunda olacak. Yani çok genç yaşlarda öğrencinin ilgisine, yeteneğine ve seviyesine göre onu işleyeceğiz." 

'İŞVERENLERE GENÇ İSTİHDAM TEŞVİKİ GELECEK'

"Genç istihdamını arttırıcı teşvikler de sunacağız işverenlere. Genç istihdamı şartı getireceğiz. Bu şartları yerine getiren işverenlere vergi muafiyetleri sağlayacağız. Eğitim ve istihdam merkezleri kuracağız. Dediğim gibi öğrenciyi yeteneğine, seviyesine, becerisine göre yönlendirecek ve zamanın ve ülkenin ihtiyaçlarına göre bölümler açacağız."

'5+3+4 SİSTEMİ GERİ GELECEK'

"Çağı yakalayacağız. Ezbere politikalar üretmeyeceğiz. Ezbere dayalı bir eğitim sistemini terk edeceğiz. Eğitim sisteminde bir reform yapacağız. Zaten '5+3+4' sistemine de geri döneceğiz." 

'KÖY OKULLARI YENİDEN AÇILACAK, ATANAMAYAN ÖĞRETMEN ATANACAK'

"Her köye köy okulunu tekrar açacağız. Bu arada bir öğrenci bile varsa köy okulu açılacak. Böylelikle atanamayan öğretmenlerimiz de atanacaklar. Köyde çocuk olduğu zaman, genç olduğu zaman hayat olur. Köyden kente göç azalır, üretim olur, tarım devam eder. Yani burada yaptığınız bir hareketinizle, politikayla pek çok soruna da çözüm bulabilirsiniz aslında ve hepsi de birbiriyle ilgili ilişkili. Evet. Yeter ki iradeniz Türk milletinin sorunlarına çözüm bulmak olsun."

'YANDAŞ MÜTEAHHİTLERİN VERGİ BORCUNU SİLİNCEYE KADAR KYK BORÇLARINI SİLERİZ'

"Genel Başkanımız bir yayına katıldı. Orada eğitim politikalarımızı anlatırken dedi ki 'KYK borçlarını sileriz yani çok önemli bir miktar değil bu' Yani sileriz, yandaş müteahhitlerin vergi borcunu silinceye kadar gençlerin KYK borcunu sileriz. Ama burada ben bazı arkadaşlarda haksızlık duygusunun geliştiğini görüyorum. 'Ben ödedim o neden ödemiyor' gibi."

'KYK BORCUNU İSTEYEN ÖDEYECEK İSTEMEYENİN BORCUNU SİLECEĞİZ'

"Politikamız şöyle. KYK borçları konusunda eğer borçlu arkadaş gelip derse ki ben bu borcumu ödeyemeyeceğim, sildirmek istiyorum. Sileriz. Problem değil. Ama bunu ödeyebilir hale geldiği zaman bu ekonomik gücü kendinde gördüğü zaman bize gelir derse ben bu borcu ödemek istiyorum. Benim devletimden aldığım bir kredi vardı. Ben bunu ödeyeyim siz başka öğrencilere bunu burs olarak vermeye devam edin. Daha sonra çünkü o kredileri burs olarak vereceğiz. Orada faizi sileceğiz. Anaparayı çok küçük miktarlarda ödenecek şekilde çok sayıda taksite böleceğiz. Yani borçlu için ödemeler sembolik hale gelecek. Bu şekilde haksızlık duygusunun da önüne geçmiş olacağız."

'HİÇBİR GENÇ KREDİ BORCUNDAN DOLAYI İCRA TAKİBİNE DÜŞMEYECEK'

"Burada artık sildirme, sildirmeme taleplerini arkadaşlarımızın vicdanına bırakıyorum. Ama şunu söyleyebilirim... Hiçbir genç, hiç kimse KYK kredi borcundan dolayı icra takibine maruz kalmayacak. Yani bunun rahatlığıyla sildirebilirler. Ödeme imkanlarına kavuşmak için uygulamamız bu şekilde olacak. Arkadaşlarımız birlik ve dayanışma ruhunu esas alsınlar. Çünkü burada kenetlenmemiz lazım."