CHP'li Erdoğan Toprak, ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İçinde bulunan durumu acı örneklerle anlatan Toprak şu tespitlerde bulundu:

*Hazine ve Maliye Bakanlığı, mayıs-temmuz dönemine ilişkin üç aylık borçlanma programını ve hedeflerini ilan etti. Buna göre söz konusu üç aylık dönemde 141,2 milyar liralık iç borç servisine karşılık, 129,8 milyar liralık yeni iç borçlanmaya gidilecek. Geri ödenecek borç ile yeniden borçlanılacak tutar arasındaki fark sadece 11,4 milyar TL.

*Bu tablo bize devletin borçla ayakta durduğunu, borcun da yine yeniden borçlanılarak çevrilebildiğini gösteriyor.

*Mayıs-Temmuz dönemi iç borçlanma stratejisiyle bir anlamda piyasaların en büyük müşterisinin hazine olacağı, bankaların ve finans kuruluşlarının tüm kaynaklarının hazine tarafından çekileceğini, gösteriyor.

*Üç aylık dönemde dış borçlanmaya gitmeyeceği kaydedilen hazinenin oluşan ülke risk puanı ve Türkiye’ye dış kaynak sağlayabilecek kuruluşların isteksizliği nedeniyle böyle bir yola gittiğini öngörmekteyim.

*Merkez Bankası’nın Katar ve Çin Merkez Bankaları dışında swap anlaşması yapacak ülke Merkez Bankası bulamadığı, İngiltere, Japonya, ABD merkez bankalarıyla swap anlaşması girişimlerinin olumsuz sonuçlandığı göz önünde tutulduğunda Mayıs-Temmuz döneminde hazinenin dış borçlanma planlamamasının gerekçesi de açıkça anlaşılıyor.

*MB Başkanlığındaki görev değişikliği öncesinde Ocak ayında 234, Şubat ayında 281 olan Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki risk puanı (CDS-Credit Default Swap) Mart ayında gerçekleşen görevden alma ve yeni atama sonrasında hızla yükselişe geçerek 1 Nisan itibarıyla 481,4’e yükseldi.

*En son 30 Nisan itibarıyla Türkiye’nin uluslararası piyasalardan 5 yıl vadeli tahvil ihracı yoluyla borçlanabilmek için faiz dışında ödemesi gereken CDS primi 471,16 seviyesinde. Bu dünyadaki sıralamada en yüksek CDS’lerden birisi ve Türkiye hazinesinin borçlanma maliyetlerini yükselten bir unsur.

*İçeride de adeta bankaların ellerindeki tüm para kaynağını borçlanarak vantuz gibi kendisine çeken hazine, bankaların en garanti ve yüksek faiz ödeyen müşterisi konumunda. Bankalar kaynaklarını kredi olarak vermektense her hafta açılan borçlanma ihaleleriyle hazineye yüksek faizle satmayı tercih ediyorlar.

*Ekonomideki olağanüstü tabloya rağmen, bankaların açıkladıkları ilk çeyrek bilançolarındaki yüksek kârların arkasında hazineye borç vererek elde ettikleri yüksek faiz kazançlarının payı büyük.

*MB politika faizinin yüzde 19, bankaların ticari kredi faizinin yüzde 27’ler düzeyinde olduğu piyasalarda pek çok banka geri ödenip ödenmeyeceği meçhul yüksek faizli kredilerle kaynaklarını riske etmektense yüksek faizle hazineye para satmayı tercih ediyor.

*Üç ayda 141 milyar TL ödemek için 130 milyar TL yeni borçlanmaya ilan eden Hazinenin içinde bulunduğu bu durum, yeniden borçlanmaya gidilemediği takdirde hem borçların geri ödemesinin tıkanacağını hem de devlet çarkının döndürülmesinin olanaksızlaşacağını apaçık ortaya koyuyor.