TÜİK'in 2020 yılı için açıkladığı son enflasyon rakamları ve memurlara yapılan zamlar tepki toplamaya devam ediyor...

TÜİK'in aralık ayında enflasyonu yüzde 1,25, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 14,60, olarak açıkladı. Ayrıca memur ve memur emeklilerine 7.36, SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına da yüzde 8.36 oranında zam yapıl masının ardından Genel Sağlık-İş Sendikası'ndan tepki geldi.

''ENFLASYON FARKI ALDATMACASINA SON VERİLMELİDİR''

Sendika yaptığı açıklamada Enflasyon farkı üzerinden zammını 'sıfır zam' olarak nitelendirirken 'enflasyon farkı aldatmacasına son verilmelidir' ifadelerine yer verdi.

Sağlık çalışanlarına yapılan 7.36'lık zamma tepki gösteren Genel Sağlık-İş Sendikası'ndan Genel Başkanı Zekiye Bacaksız imzalı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız

''Enflasyon Farkı Üzerinden Zam, “Sıfır Zam” Demektir

Türkiye İstatistik Kurumu’nun, 2020 yılının Aralık ayı enflasyonunu açıklamasıyla birlikte memurların maaşına yılın ilk yarısında yapılacak zam oranı da belli olmuştur. Memur 4.36 enflasyon zammı ve yüzde 3 toplu sözleşme zammı olmak üzere Ocak ayında toplam yüzde 7.36 zam alacaktır. Zaten 2020 yılından alacağımız olan 4.36’lık oranın 2021 yılı maaş zammı gibi yansıtılması kabul edilemez.

Enflasyon farkı aldatmacasına artık son verilmelidir. Memura enflasyon farkı üzerinden zam verilmesi, “sıfır zam” demektir. Çalışan maaşlarının eriyor olduğu, çalışanların satın alma gücünün her geçen gün azaldığı, çalışanın yoksullaştığı anlamına gelmektedir.

“Memurlarımızı enflasyona ezdirmiyoruz” yaklaşımı enflasyon olarak zaten yaşanmış kayıpların bir telafisi değildir. Aynı zamanda zaten öngörülmüş düşük artış oranları üzerinden asgari ücret ile temel ücretler arasında bir fark kalmamıştır.

Üstelik TÜİK’in enflasyon rakamlarının gerçekleri yansıtmadığı ortadadır. Emekçilere düşük enflasyon farkı ödemesi için enflasyon rakamları düşük gösterilmektedir. Sipariş üzerine kalem oynatarak hazırlanan “küçük rakamlar”, kamu çalışanları için büyük yoksulluk olmuştur.

Sarayın 2021 bütçesine yüzde 28 zam yapılırken, mutfağın olmazsa olmazı ayçiçek yağı bir yılda yüzde 110 zam görürken, bir gecede otoyol ve köprü geçiş ücretleri yüzde 25 zamlanırken memura reva görülen zam oranı hiçbir vicdanla açıklanmamaktadır.

Bugün açıklanan rakamlar ile fedakârlıklarıyla övünülen bir sağlık çalışanına reva görülen zam oranı 7,36 olmuştur. Aralık ayı maaşı 2 bin 695 TL olan bir hemşirenin (10/1) 15 Ocak’ta alacağı zam sadece 198TL’dir. Yani kamuda çalışan bir hemşirenin maaşı Asgari Ücrete eşitlenmiştir.

Kamu emekçileri adına yandaş konfederasyon ve hükümet arasında varılan mutabakatlar kamu çalışanları için “açlığın mutabakatı” olmuştur.  Yandaş konfederasyonun oturduğu “pazarlık” masasında kamu çalışanlarının hak kayıpları daha da meşrulaştırılmıştır. 2021 yılı için 3+3 zamma imza atanlar, cebinde dolgun maaşları, son model arabalarda gezerken kamu çalışanları eve ekmek götürebilmenin derdime düşmüştür. Çalışanların yoksullaşmasından siyasi iktidar kadar, onunla kirli pazarlığa imza atanlar da sorumludur.

Siyasi iktidar zam oranlarını kamu çalışanlarının insanca yaşayacakları şekilde yeniden düzenlemeli, yoksulluk sınırının üstünde temel maaş artışı sağlamalıdır.

Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini de emeğimize sahip çıkmak için Genel Sağlık-İş ile birlikte mücadeleye çağırıyoruz.''