Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "faiz sebep, enflasyon sonuç" ekonomi politikaları Türkiye'ye ekonomik yıkım ve durdurulamayan enflasyon olarak döndü.

Maaşlar enflasyon karşısında erirken raflardaki her ürünün fiyatlarının arttığı görüldü. Tüm bu gelişmeler sürerken erken seçim talepleri ve muhalefetin ekonomi için eylem planları gündemin ana konusu oldu.

İBRAHİM KAHVECİ'DEN FAİZ MALİYETİ HATIRLATMASI 

Karar yazarı İbrahim Kahveci, AK Parti iktidarının ekonomi ve göçmen politikalarındaki hataları "İktidarın yıktığı kesin. Hatta bu kadar yıkım bilinçsiz yapılamaz.Bir dış güç gönderseniz ve ülkeyi yıkın deseniz bundan daha iyi yıkamazdılar. O kadar yani..." sözleriyle köşesine taşıdı. 

Kahveci, "Faiz sebep-enflasyon sonuç düşüncesi ile ortada Nass var diyerek enflasyon düşmeden faizleri indirdiler. Faiz indirimi tutsaydı yapılacak tasarruf 100-150 milyar liraydı. Ki, faiz indirimi tutmadı ve piyasada faizler yükseldi. Ama suni faiz indirimi ile artan kurlar sadece ve sadece dış borçlarda 2,9 trilyon lira artışa yol açtı. Bunu ilkokul 3. sınıftaki bir çocuk bile yapmazdı. Bu kadar yanlış bilinçsiz olamaz." değerlendirmesinde bulunduğu yazısında 5 baz puan faiz indiriminin Türkiye ekonomisine sonuçlarını hatırlattı. 

MUHALEFET EKONOMİNİN YENİDEN İNŞASI İÇİN NE YAPACAK?

Kahveci, muhalefete Türkiye'nin yeniden inşası konusunda çok iş düştüğünü şu sözlerle yazdı:

Bu işler öyle basit değil. Yıkım o derece yüksek ki, yapımı da epeyce zor olacaktır.

Türkiye’nin en büyük sorunu NÜFUS dengesidir. Büyük ekonomik buhran dolayısı ile yılda 1 milyon 350 bin doğum 1,1 milyona düştü. Yıllık ölüm sayımız da yaklaşık olarak 500 bin civarında. Yani şimdilik genç nüfustan dolayı yılda 600-650 bin nüfus artıyor. (Siz bakmayın geçen yıl nüfusumuzun 1 milyon 066 bin kişi arttığına; bu nüfus artışının 459 bini de ithal; yani Iraklı, İranlı, Afganistanlı, Somalili vs vs. Nüfusu bile ithal ediyoruz.)

Son iki yıldır 0-14 yaş grubu nüfusumuz artmadığı gibi azalıyor. Afrikalı-Asyalı, Ortadoğulu nüfus ithal etmezsek aslında ülke nüfusumuz azalmak üzere... Hızla yaşlanıyoruz.

Eğer büyük bir ekonomik kalkınma programı yazmaz ve çalışmazsak geleceği kapkaranlık bir Türkiye olacak.

Bu konuda muhalefetin büyük bir ekonomik dönüşüm ve kalkınma programı yazması gerekiyor.

Artık Türkiye’yi günübirlik yönetim anlayışı Türkiye’ye ihanet demek oluyor. Yarını düşünmek ve yeni ekonomik modeli oluşturmak zorundayız.

Enflasyon-faiz -döviz sarmalında ekonomi yönetimi günü kurtarır ama yarınımızı kurtarmaz. Üretim-yatırım ve kazanmak üzere yeni bir yol haritası zaruret ötesi bir hal aldı.

Umarım liderler bu gerçeklerin farkındadır ve günü kurtarmak yerine ülkemizi kurtaracak bir yol haritası çizerler.