Türkiye'de ekonomik durumun siyaseti değiştirmeyeceğini ve artık bunun bir hükmünün kalmadığını ifade eden Kahveci, geleceğin 'acı tablo'ların yanına başka tablolar koymak olduğunu belirtti.

İşte Kahveci'nin polemikhaber.com'a yaptığı çarpıcı açıklamalardan öne çıkanlar:

* Türkiye'nin özetini gösterecek bir bilgiden haber vermek durumundayız. Türkiye İstatistik Kurumu 'Yaşam Memnuniyeti Endeksi' diye bir veri yayımlıyor. Burada insanlara çeşitli sorular soruluyor ancak biz burada mutluluk üzerine sorulardan işleyeceğiz...

* İnsanlara eğitim durumuna göre mutluluklarını sorusuna 2004 yılında lise altı eğitimlilerin yüzde 56.8'i 'mutluyum' diye yanıtlıyor. 

* Aynı yıl üniversite mezunları yüzde 66.8'le 'ben mutluyum' diyor. Yani üniversite mezunlarının mutluluk oranı 10 puan daha fazla...

* Lise altı eğitimlerinin mutluluk oranı 2009 krizinde tepki veriyor. 2004'ten 2009'a 56.8'den 53.5'e düşüyor... 

* Mesela 2012'den sonra üniversite mezunlarının düşüyor ama özellikle 2014-15'ten sonra üniversite mezunlarından mutluyum diyenlerin oranı yüzde 60'tan yüzde 46'ya düşüyor...

* İlginç olan şu: Lise altı eğitimlerinin mutluluk oranı yüzde 56'dan 49.6'ya düşüyor...

* Dikkat edin; 2004'te  üniversite mezunlarında mutluluk oranı 10 puan daha fazla ancak 2020'de ise lise altı mezunları 49.6 oranına düşüyor. Yani 10 puan kapanmış hatta üç puandan fazla da aşağısına düşmüş...

* Lise altı eğitimlilerde 2004 yılında mutsuzum diyenler yüzde 13.5'te. 2020'de ise 14.8 ve hatta 2009'da 13.7 oranında.

* Üniversite mezunlarında ise mutsuzum diyenlerin oranı 7.7'den 14.6'ya çıkmış.

* Lise altı eğitimlilerle liseliler ve üniversite mezunlarının istihdamında lise altı eğitimlilerin çalışan sayısı ise 2015-16'dan sonra düşmeye başlıyor...

* İş kaybında lise altı eğitiminden 2 milyon 721 bin kişi son üç yılda işini kaybediyor...

* Ama 2015'ten beri de zaten iş bulamıyor; ancak üniversite mezunları iş buluyor.

* Ama dönüyorsun mutluluğa; lise altı eğitimlilerde mutluluk oranı sadece 7.2 puan azalıyor. Üniversite mezunlarında 20.7 puan azalıyor.

* Evlat sayısında lise altı eğitimlerde yüzde 23 çocuk yapma sayısı düşmüş; üniversite mezunlarında 17.3. 

* Rakamlar aslında sandığa yansıyan rakamlar: Seçim sandıklarına, parti tercihlerine yansıyan.

* Yani tabiri caizse şöyle bir şey söyleyeyim: Aç kalırım, çocuk sahibi bile olamam ama 'Reis'imi yedirmem. Bu bir sosyolojik vakadır. 

* Bunun iyi analiz edilmesi ve buna yönelik de çözümlerin üretilmesi lazım. Yani bu insanlar nasıl oluyor da işlerini kaybediyorlar, geleceklerini kaybediyorlar, evlat sahibi olamıyorlar ama bütün bunlara rağmen, geleceğe bakışları neden fazla karamsarlaşmıyor.

* Bu, Türkiye'de muhalefet açısından çözülmesi gereken bir sorundur.

* Sofra, yani ekonomik durum Türkiye'deki siyaseti değiştirmedi, siyaseti etkilemedi, artık hükmünü kaybetti. 

* Yani bunu en son 2009 krizinde görüyoruz; Lise altı eğitimliler de tepki veriyor krize. Üniversite mezunları ve liseliler de tepki veriyor.

* Ama son krize; 2015'ten sonra başlayan ve özellikle 2018'den sonra derinleşen krize tepki çok az...

* Vatandaş çocuk yapamayız, edemeyiz ama partimize, reisimize sahip çıkarız havasında. Özellikle alt eğitim grubunda çok yüksek oranda.

* Bu bir bakıma Türkiye'nin geleceğine yönelik tehlikeyi ifade ediyor.

* Siyasi söylemlerin medya yapılanması Türkiye'nin geleceğini esir alıyor. Bu esaretten nasıl kurtulacak. Ülke bu esaret, yozlaşma ve cahiliye devrinden nasıl kurtulacak? Önce sorunun tespit edilmesi lazım...

* Terörizmle ilgili PKK, HDP, CHP, Saadet, İyi Parti ve onlarla DEVA ile Gelecek Partisi'ni bir şekilde ilişkilendiriyor. Toplumun yarısından fazlası terörist ilan ediyor.

* Efendim soğan teröristleri soğan, patates teröristleri zam yaparak reisimizi zora sokuyorlar veya Boğaziçi'ni elitist teröristler, Reisin atadığı terörist şeyi rektörü Reis'in atadığı rektörü kabul etmeyerek Reisimizi zora sokuyorlar. Esnaf son dönemde zam yaparak seçilmiş reisimizi yine zora sokuyor... İşte bütün bunlar böyle müthiş derecede işlenebiliyor...

* Öbür tarafta bakıyorsun ki efendim havalimanında üç müteahhitin hazine garantili kira ödemesi; 1 milyar 45 milyon Euro bir anda silinebiliyor. Bir başka hazine garantili müteahhite 3-5 milyar ödeme yapılabiliyor...

* Ve bunlar da toplumda hiç tepki çekmiyor. Yani insanlar bunları gayet makul karşılıyorlar. Bu o açıdan çözülmesi gereken sosyolojik bir sorun.

* Özellikle sosyologların bu iktisadi sonuçlara yönelik analizlerinin, çözüm önerilerinin olması lazım. Yoksa sadece iktisatçılar bunu çözemezler...

* Bu rakamlar ve bu tablolar Türkiye'deki sistemin değişmesine veya demokratik yapısının siyasete etkisinin farklı çözüm modelleri üzerinden olması gerektiğini söylüyor...

* Bir kilitlenme yaşıyor Türkiye. Bu kilidi; alt eğitim gruplarının durumunu nasıl aşacak?

* Bu verdiğim rakamların yanına belki de tabloların yanına başka rakamlar başka tablolar da eklenerek çözüm bulunabilir. 

* Çünkü bu Türkiye'nin geleceğini kilitleyen en önemli konulardan bir tanesi.