Merkez Bankası, yıl sonu için yüzde 12.2 olan enflasyon tahminini yüzde 14.1 olarak yukarı yönlü güncelledi. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yukarı yönlü güncellenen enflasyon tahminine karşın, yılın son çeyreğinde dünyada enflasyon artış yönünde seyrederken, Türkiye’de aşağı yönlü olacağını savundu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Enflasyon Raporu toplantısı Ankara’DA yapıldı. Ekonomistler ve gazetecilerin katıldığı toplantı TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun Enflasyon Raporu ile ilgili sunumuyla başladı. Şahap Kavcıoğlu, küresel ekonomi aşılama faaliyetlerinin yanı sıra para ve maliye politikalarının etkisiyle devam ettiğini, aşılamada ilerleme kaydeden ekonomilerin kısıtlamaları hafifleterek iktisadi faaliyette daha güçlü performans sergilediklerini söyledi. Kavcıoğlu, hizmetler sektörünün de imalat sektöründeki toparlanmaya eşlik ettiğinin gözlendiğini aktardı. Kavcıoğlu, şöyle konuştu:

“Emtia fiyatlarında bir önceki döneme göre ortalamada artış olmakla birlikte yakın dönemde tarımsal emtia fiyatlarındaki düşüş enerji/enerji dışı fiyatların farklılaşmasına yol açtı. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enflasyon hem maliyet hem de talep kaynaklı olarak artıyor. Arz yönlü faktörlerin enflasyon faktörlerinin üzerindeki ikincil etkileri merkez bankaları tarafından yakından takip ediliyor. Küresel enflasyona ilişkin belirsizlikler piyasalarda oynaklığa neden oluyor. Yükselen enflasyon merkez bankalarının aşırı destekleyici politikalarında daha erken normalleşmeye başlayabileceği beklentisi yaratıyor 2021 yılı ilk çeyrekte milli gelir çeyreklik bazda yüzde 1,7, yıllık yüzde 7 arttı.” 

ENFLASYON BEKLENTİSİNDE YUKARI YÖNLÜ GÜNCELLEME

Kavcıoğlu, enflasyonun, 2021 sonunda yüzde 14,1 olarak gerçekleşeceği, 2022 sonunda yüzde 7,8’ye geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağının tahmin edildiğini belirtti. Bir önceki enflasyon beklentisi bu yıl için yüzde 12,2, gelecek yıl için yüzde 7,5 seviyesinde bulunuyordu. Buna göre, bu yıl sonu ve gelecek yılın sonundaki enflasyon beklentileri yukarı yönlü güncellenmiş oldu.

GIDA ENFLASYONU DA YUKARI YÖNLÜ REVİZE EDİLDİ

Yıl sonuna doğru enflasyonda ciddi bir düşüş olacağı yönünde tahminleri olduğunu belirten Kavcıoğlu, dünyada enflasyonun yükseliş eğiliminde olduğunu, ancak Türkiye’de tersi bir beklenti içinde olduklarını dile getirdi. “Sıkı para politikasını sürdürmeye devam edeceğiz” diyen Kavcoğlu, “Enflasyonun yüzde 70 olasılıkla, 2021 yılı sonunda yüzde 12,2 ile yüzde 16,0 aralığında (orta noktası yüzde 14,1), 2022 yılı sonunda yüzde 5,4 ile yüzde 10,2 aralığında (orta noktası yüzde 7,8) gerçekleşeceği öngörülmektedir” diye konuştu.

TCMB'nin enflasyon raporunda da 2021 yıl sonu gıda enflasyonu tahmini de yüzde 13,0'dan yüzde 15’e ve 2022 yıl sonu gıda enflasyonu beklentisi yüzde 9,8'den 10,1'e revize edildi.

Merkez Bankası’nın raporunda orta vadeli öngörülerle ilgili ise şu veriler paylaşıldı:

“2021 yıl sonu enflasyon tahmini 1,9 puanlık güncellemeyle yüzde 12,2’den yüzde 14,1’e yükseltilmiştir. Bir önceki Rapor dönemine göre Türk lirası cinsinden ithalat fiyatlarına bağlı güncelleme enflasyon tahminini 0,8 puan artırırken; gıda fiyatları varsayımındaki artıştan ilave 0,5 puan katkı gelmiştir. Diğer yandan, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar, büyük ölçüde elektrik ve doğal gaz zammının yansımalarıyla, yılsonu enflasyon tahminini 0,3 puan yukarı çekmiştir. Çıktı açığındaki güncellemeden ise enflasyon tahminine 0,1 puan yükseltici yönde katkı gelmiştir. Son olarak, enflasyon ana eğilimindeki artış 2021 yılsonu enflasyon tahminini 0,2 puan yükseltmiştir. 2022 yılsonu enflasyon tahmini yüzde 7,5’ten yüzde 7,8’e güncellenmiştir. Başlangıç koşullarındaki güncellemenin enflasyonun ana eğilimine etkileri 2022 yılsonu enflasyon tahminini 0,1 puan yukarı çekmektedir. Diğer yandan, gıda fiyatları varsayımındaki güncellemeden ise 0,1 puan katkı gelmektedir. Ayrıca, çıktı açığındaki güncelleme de tahmine 0,1 puan yükseltici yönde katkıda bulunmaktadır.”

'GÜVEN ENDEKSİ BAZ ETKİSİ İLE YÜKSELECEK'

Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, salgın önlemlerinin gevşemesiyle birlikte ekonomik toparlamanın sürdüğüne işaret etti. Kavcıoğlu, şöyle konuştu:

“Güven endeksleri, açılmayla birlikte hem haziran hem de temmuz ayında genele yayılan artışlar gösterirken, bu toparlanmada hizmetler sektörü sürükleyici oldu. Yüksek frekanslı veriler, tam kapanma dönemi sonrasında kısıtlamaların kademeli olarak gevşetilmesiyle hareketliliğin ve hizmetlere yönelik harcamaların artış kaydettiğine işaret ediyor. Toparlanma, salgından en çok etkilenen hizmetler sektörü kalemlerinde daha kuvvetli olsa da, bu sektörlerde faaliyet Haziran ayı itibarıyla salgın öncesi seviyelerin halen altında bulunuyor. Takip ettiğimiz yüksek frekanslı veriler, ikinci çeyrekte büyümenin baz etkisiyle oldukça yüksek bir oranda gerçekleşeceğine işaret ediyor. Yılın ikinci yarısında da iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle büyümeye devam edeceğini tahmin ediyoruz. Talepteki bu dengelenme, cari denge, enflasyon ve istihdam üzerindeki olumlu etkilerinden ötürü önem arz ediyor.”

KAVCIOĞLU: ÜRETİCİ FİYATLARININ YÜKSELMESİ TÜKETİCİ FİYATLARINI ÇOK ETKİLEMEZ

Toplantıda gazetecilerden gelen soruları yanıtlayan Şahap Kavcıoğlu, üretici fiyat artışı ile tüketici fiyat artışı verilerindeki farka ilişkin ise şunları söyledi:

“Tabii ki ÜFE’nin (Üretici Fiyat Endeksi) çok yükselmesi TÜFE’ye (Tüketici Fiyat Endeksi) etki ediyor. Ancak biz zaten ÜFE’nin TÜFE’ye etkisinin önemli bir kısmını gördük. Burada ifade etmek istediğim şey yurtiçi ÜFE’de vergiler hariç satış fiyatı TÜFE’de ise vergi dahil fiyatlar değerlendirilmekte. Kapsam anlamında da hizmetler üretici değil tüketici fiyatları içerisinde. Buradaki gelişmelere baktığımızda örneğin benzinde bir artış olduğunda bu vergiden dolayı üretici fiyatında bir artış söz konusu ancak tüketici tarafında çok büyük bir yansıması olmuyor. Eşel mobil sistemi ile daha da kısıtlı bir yansıma oluyor.

Üretici fiyatlarından tüketici fiyatlarına yansıma ortalama yüzde 40-45 civarında dolayısıyla biz de bu söylediğim nedenlerden dolayı yüzde 35 civarında. Bu yüzde 35’in önemli bir kısmı fiyatlara yansımış durumda. Televizyonlarda üretici fiyatlarının yüzde 40’a çıkması ile tüketici fiyatlarının yüzde 40’a çıkacağına dair bir algı yaratılıyor. Bunun doğru olmadığı ifade ediyorum. Mesela Norveç’e Rusya’ya bakın. Çok düşük enflasyonu olan bu ülkelerde 7-8-9 katı üretici fiyatları var. Çok düşük tüketici fiyatları (düşük artış) olan ülkelerde bile çok yüksek üretici fiyatları olduğunu görüyoruz. Bunun direk içeriği çok önemli. Bizdeki yapıyı da ifade ettim. Bunun tüketici fiyatlarına öyle düşünüldüğü bir yansıma olmayacağını buradan ifade edelim.”